Aydın’ın üstünlüğü
19 Ocak 2017, PerşembeTweet |
Türkiye’nin hukuk sistemi bugüne kadar hep eleştirilmiştir:
“Hukukun üstünlüğü mü yoksa üstünlerin hukuku mu?” diye.
Benzer bir eleştiriyi Aydın için yapabiliriz:
“Aydın’ın üstünlüğü mü yoksa üstünlerin Aydın’ı mı?” şeklinde.
Bunu şunun için söylüyorum;
Aydın’da bir türlü aşamadığımız klasik ve kronikleşmiş hastalık var.
Bu hastalığın adı; Aydın’ın menfaatleri için kendi şahsi menfaatinden vazgeçememe…
Herkes bir diğerine karşı üstün olmak istiyor fakat Aydın’ın üstünlüğünü, menfaatlerini, çıkarlarını acımasızca hiçe sayabiliyor.
Siyasi alanda baktığımızda da bu böyle, diğer alanlarda da…
Seçimler bittikten sonra herkesin sandıktan çıkan sonuca saygı duyup Aydın için çalışması gerekirken, daha ilk günden kazanan kişinin ya da partinin aleyhinde çalışma yürüttüğü ender kentlerden biriyizdir diye düşünüyorum.
Oysa birçok şehirde, seçimden sonra iktidarıyla, muhalefetiyle o şehrin ortak çıkarları için çalışmalar yürütülüyor.
Bunun sonucu olarak o şehirler kalkınıyor, gelişiyor, güzelleşiyor.
Aydın’da bunu niye başaramıyoruz?
Bu hastalıktan niye kurtulamıyoruz?
Geriye dönüp baktığımızda Aydın’ın neler kaybettiğini göremiyor muyuz?
Ve bu hatayı sürekli niye tekrarlıyoruz?
Aydın’da bırakın iki rakip parti mensupları arasındaki çekişmeyi, aynı partiye mensup kişilerin bile gereksiz yere birbirini yediğini, ortamı gerdiğini, yatırım ve hizmetlerin aksamasına neden olduğunu rahatlıkla görürsünüz.
Aydın’ın milli gelirden aldığı payın artması ve kentteki yatırım ve hizmetlerin hızla gerçekleşmesi için artık ‘üstünlerin Aydın’ı’ görüntüsünden uzaklaşıp, el birliği ile ‘Aydın’ın üstünlüğü’ olgusuna sahip çıkmalıyız.
Vali Ömer Faruk Koçak’ın da bu konuda Aydın için bir şans olduğunu düşünüyorum.
Aydın’a yön verdiklerini, yönettiklerini, büyük bir siyasi güce veya nüfuza sahip olduklarını sananların da aklını başına almaları gerekiyor.
Çünkü sizlerin kişisel üstünlüklerinizin, Aydın’a hiçbir hayrı yok.
Bunu bilin yeter…