Bazen zaman dursun istiyor insan. Hangi anlarda derseniz? Mutluluğu hissettiği ve sevdikleriyle kalmak istediği zamanlarda... Tabii kaybınız hüznünüzü derinleştiriyor sizi eskisi kadar mutlu kılmıyor hiçbir şey, fakat o kişide hep anılarınızda ve yanınızda olduğu için sanki o hala varmış gibi devam ettiriyorsunuz hayatınızı... Bir de şehir huzur veriyorsa, güneş sıcacık içinizi ısıtıyorsa ve deniz de pozitif hissettiriyorsa o zaman hiç ayrılmak istemiyorsunuz bulunduğunuz yerden...
Ama kişilerin hayatta belli sorumlulukları olduğu ve kişiler ülkeye yararlı bireyler olabilmek için genelde memleketlerinden ayrı yerlerde görev yapıyorlar. Bu bazen kişilerin tercihi ile şekilleniyor bazen de hayat kişiyi o şehre doğru yöneltiyor.
Aslında çalıştığınız şehri de çok benimsiyorsunuz. Çünkü orada da sizi bağlayan birçok faktörler oluyor. Eviniz, yaşamınız, işiniz, çalışma arkadaşlarınız, ev ve iş ile ilgili sorumluluklarınız, alışkanlıklarınız...
Bu sebeplerden 'Sağlık Olsun' diye düşünüp yaşamınızı sürdürmeye devam ediyorsunuz o şehirde. Evet yakınlarınızı özlüyorsunuz, bazen o kişilerle olmak istiyorsunuz ama işte hayat devam ettiği sürece görev de hep kutsal... Duygusallığı bir yere bırakıp mantıkla hareket edip işinize dört elle sarılıyorsunuz. Ayrı olmanın hüznü kaplasa da teselli ediyorsunuz kendinizi 'Allah daimi ayrılıktan korusun' diye düşünerek ve hissederek...
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.