Takip Et
  • 30 Eylül 2024, Pazartesi 09:52

İzmir Körfezi için yol haritası

İzmir Körfezi'nde son dönemde yaşanan balık ölümleri ve çevre kirliliği, İzmir Ticaret Odası'nda (İZTO) düzenlenen toplantıda detaylı bir şekilde ele alındı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden Ege Deniz Bölge Komutanlığı'na, üniversitelerden Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne kadar birçok paydaşın katıldığı bu toplantıda, Körfez’in kurtarılması için atılması gereken adımlar tartışıldı. Toplantıda İzmir Körfezi’nin geleceği için önemli kararlar alındı.

"NÜFUS ARTIŞI, SORUNU BÜYÜTTÜ"

İzmir Körfezi'nde meydana gelen balık ölümleri ve kirliliğin nedenleri üzerine konuşan Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tolga Dinçer, “İzmir Körfezi, denizin karaya doğru 80 kilometre girinti yaptığı, sığlaşan bir yapı. Özellikle iç körfezde su sirkülasyonunun kısıtlı olması ve sıcak mevsimlerde suların dış körfeze göre daha fazla ısınması, ekosistemi daha kırılgan hale getiriyor” diyerek körfezin ekolojik yapısına dikkat çekti. Dinçer, 2000 yılında devreye giren Büyük Kanal Projesi ile İzmir Körfezi’nin ekosisteminin toparlanma sürecine girdiğini, ancak artan nüfusla birlikte altyapının yetersiz kalmasının sorunu yeniden büyüttüğünü vurguladı. Dinçer, "On yılı aşkın süredir Çiğli Arıtma Tesisi’nden yeterince arıtılmadan deşarj edilen suların sorunun ana kaynağı olduğunu gerek uydu görüntülerinden, gerekse araştırmalarımızdan net bir şekilde görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.

"BALIK ÖLÜMLERİNİN KAYNAĞI HASTALIK DEĞİL"

Toplantıda yapılan değerlendirmelerde, balık ölümlerinin bakteriyel ya da paraziter bir sebepten kaynaklanmadığı ortaya kondu. Prof. Dr. Dinçer, "İç Körfez’de yaşanan balık ölümlerinin temel sebebi, körfeze yüksek miktarda besleyici element girişine bağlı olarak ortaya çıkan aşırı alg üremesidir. Özellikle yaz aylarında sıcaklığın artması ile suyun oksijen seviyesi düşüyor ve bu da sucul canlıların ölümüne neden oluyor" diyerek sorunun ekolojik boyutlarına işaret etti. Alınan balık numuneleri üzerinde yapılan mikrobiyolojik çalışmaların, balıklarda hastalık yaratacak bir bakteriyel ya da paraziter etkene rastlanmadığını belirtti.

"İZMİR KÖRFEZİ’NDE BALIKÇILIK YASAK"

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Şahin Çakan da toplantıda yaptığı konuşmada, İzmir Körfezi’nin 1979’dan beri balık avcılığına kapalı olduğunu ve bu durumun balıkçılık sektörünü olumsuz etkilediğini ifade etti. Çakan, “Körfezde sadece sportif amaçlı olta balıkçılığına izin veriliyordu, ancak bu da yakın zamanda yasaklandı. Bu yasaklamalar, körfezin ekolojik dengesini koruma ve deniz kirliliğini azaltma amacıyla getirildi” diyerek alınan önlemleri hatırlattı.

"TÜKETİCİ SAĞLIĞI AÇISINDAN RİSK YOK"

Toplantının bir diğer önemli konusu ise, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümlerinin tüketici sağlığına olan etkileriydi. Mehmet Şahin Çakan, İzmir’de balıkçılık faaliyetlerinin genellikle açık denizde yapıldığını ve bu nedenle balık ölümlerinin tüketici sağlığı açısından bir risk oluşturmadığını belirtti. Çakan, "Kritik olan, avlanan balıkların menşei. Yasal düzenlemelere göre, kökeni belirsiz olan balıkların satışı kesinlikle yasak. Bu, hem tüketici sağlığını korumak hem de sürdürülebilir balıkçılığı teşvik etmek için alınmış bir önlemdir" dedi.

"ARITMA TESİSLERİ KAPASİTE ARTIRILMALI"

Toplantıda Körfez’in kurtarılması için önerilen çözümler arasında, arıtma tesislerinin kapasitelerinin artırılması ve "Sirkülasyon Kanalı Projesi"nin hayata geçirilmesi önemli başlıklar olarak öne çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmaların desteklenmesi gerektiği vurgulandı ve bu adımların atılmaması durumunda İzmir Körfezi’nin ekosisteminin daha da zarar göreceği konusunda uyarılarda bulunuldu.

Sonuç olarak, İzmir Körfezi’nde yaşanan balık ölümleri ve çevre kirliliğinin çözümü için geniş kapsamlı bir yol haritası oluşturuldu ve alınması gereken önlemler net bir şekilde belirlendi. Toplantıya katılan paydaşlar, Körfez’in korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması adına iş birliğinin önemine dikkat çektiler. (SELİME AYDEMİR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.