Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, hem kariyerine dair detayları hem de kardiyoloji alanında yaşadığı zorlukları ve başarıları paylaştı. Ceyhan, çocukluk yıllarından itibaren hekim olmayı hayal ettiğini belirterek, özellikle kardiyoloji alanına duyduğu ilgiyi ve bu mesleğin hayatında ne denli önemli bir yer tuttuğunu anlattı.
"KARDİYOLOJİ HEP GÖNLÜMDEYDİ"
1994 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra ilk olarak İç Hastalıkları ihtisasına başlayan Prof. Dr. Ceyhan, her zaman gönlünde yatan branşın kardiyoloji olduğunu belirtti. Ancak dönemin sınav ve kadro koşulları nedeniyle önce İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda uzmanlık sürecine başlamış. Üç yıl sonra, idealindeki kardiyoloji alanına geçiş yapan Ceyhan, 2001 yılında Ege Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı'ndan uzmanlık unvanını aldı.
"Her zaman kalbimde yer eden bir branş olan kardiyolojiyi seçmek, benim için bir dönüm noktasıydı" diyen Ceyhan, o yıllarda kardiyolojinin popülerliğinin de kendisini bu alana yönlendiren faktörlerden biri olduğunu ifade etti. "Kardiyolojinin hem cerrahi yönü hem de girişimsel prosedürleri bana her zaman çekici gelmiştir. Kardiyolojinin girişimsel yönü, yani bir hastanın hayatını elinizdeki kateterlerle ve anjiyografik müdahalelerle kurtarabilmek, bu alana olan tutkumun temel sebebiydi."
"AYDIN’A İDEALİST BİR YAKLAŞIMLA GELDİM"
2001 yılında kardiyoloji uzmanı olduktan sonra Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'ne idealist bir yaklaşımla geldiğini belirten Ceyhan, "Yeni kurulmuş olan bir üniversitenin Kardiyoloji Anabilim Dalı’nı kurmak ve geliştirmek üzere Aydın’a geldim. O zamanlar genç bir akademisyen olarak üniversitenin altyapısını oluşturmak, öğrencilere eğitim vermek ve kardiyoloji alanında bir iz bırakmak benim için büyük bir fırsattı" diye ekledi.
Yaklaşık 21 yıldır Aydın’da görev yapan Prof. Dr. Ceyhan, akademik çalışmalarını yürütmenin yanı sıra girişimsel kardiyoloji alanındaki tecrübeleriyle hastalara hizmet etmeye devam ettiğini belirtti. "Kardiyoloji zor bir branş, hem fiziksel hem de zihinsel anlamda ciddi zorluklar barındırıyor. Ancak, hastalarıma yardım edebilmek ve onların hayatını kurtarabilmek, tüm bu zorlukları anlamlı kılıyor" dedi.
ZORLUKLAR VE ANILAR
Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, kardiyolojinin stresli ve ağır bir alan olduğunu belirterek, "Gecesi gündüzü olmayan bir branş. Kalp krizi geçiren bir hastaya her an müdahale etmeniz gerekebilir ve bunun için zamanla yarışıyorsunuz. O yüzden fiziksel ve zihinsel olarak her zaman hazır olmalısınız" diye konuştu.
Meslek hayatında karşılaştığı en zor anılardan birini paylaşan Ceyhan, Aydın’a yeni geldiği yıllarda yaşadığı bir olayı şu sözlerle anlattı: "18 yaşında bir genç hasta, Kurban Bayramı’nın ilk günü kalp krizi geçiriyordu. İnanamadım, ama ne yazık ki gerçekti. Hastayı anjiyoya aldık, ancak damarı tamamen tıkalıydı ve kurtaramadık. O gün, meslek hayatımda en çok üzüldüğüm günlerden biriydi."
Bu tür vakaların hekimler üzerinde derin etkiler bıraktığını belirten Ceyhan, genç hastaların kaybının her zaman daha zorlayıcı olduğunu vurguladı.
"İDEALİSTLİK OLMAZSA OLMAZ"
Prof. Dr. Ceyhan, öğrencilere ve genç doktorlara verdiği tavsiyelerde disiplinin ve idealizmin önemine dikkat çekti. "Tıp mesleğinde hata yapma lüksünüz yok. Hatalar, bir insanın hayatına mal olabilir. O yüzden güncel bilgilere sahip olmak, her zaman en iyiyi aramak gerekiyor" dedi. Ayrıca, tıp fakültesi öğrencilerine gün be gün ders çalışmayı öneren Ceyhan, "Bir şeyleri biriktirerek çalışmak mümkün değil. Bilgilerinizi her zaman taze tutmalısınız" diye ekledi.
İngilizcenin önemine de vurgu yapan Ceyhan, "Güncel kalmak istiyorsanız İngilizce bilmek zorundasınız. Tıpta kaynaklar genellikle İngilizce ve bu dili bilmeden dünyadaki gelişmeleri takip edemezsiniz" dedi. Ayrıca, genç doktorlara tavsiyelerde bulunurken meslek seçiminde sadece para odaklı düşünmemeleri gerektiğini belirterek, "Hekimlik idealist bir meslek. Zengin olmayı düşünenler yanlış yolda" şeklinde konuştu.
KARDİYOLOJİ VE AKADEMİSYENLİK
Ceyhan, kardiyolojide girişimsel prosedürlerin yanı sıra teorik bilgiye de hakim olmanın önemli olduğunu belirtti. "Anjiyografi yaparken bir hastanın hayatını kurtarmak mümkün, ancak sadece bu alana odaklanmak doğru değil. Kardiyoloji, geniş bir alan ve her yönüyle ilgilenmek gerekiyor" dedi. Akademisyenlik kariyerine de değinen Ceyhan, öğrenciler yetiştirmenin ve bilimsel araştırmalar yapmanın hekimlikten aldığı zevki artırdığını belirtti.
Son olarak, başka bir meslek seçme şansı olsa yine hekimliği seçeceğini söyleyen Prof. Dr. Ceyhun Ceyhan, "Başka bir iş yapmayı hiç düşünmedim. Hekimlik benim için bir tutku. Akademisyenlik olmasaydı, yine doktor olurdum" diyerek sözlerini tamamladı. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.