Ülke geneline nam salan ve marka haline gelen Çine köftesini en iyi şekilde tanıtan işletmelerden biri olan Köfteci Dede,
Çine köftesi ve meşhur Madran yayık ayranıyla ziyaretçilerine lezzetli dakikalar yaşatıyor.
Efeler'de 2011 yılında hizmet vermeye başlayan Köfteci Dede, Aydın-Muğla Karayolunun 3'ncü kilometresinde yol üzerinde bulunuyor. Lezzeti ve kalitesiyle kendini ispatlayan ve asıl ürünü Çine köftesi olan Köfteci Dede'ye geldiğiniz zaman kahvaltı, çorba, ızgara, pide çeşitlerini de tadabiliyorsunuz. Sabah kahvaltı yapmak isteyenden gece çorba içmek isteyene kadar herkesin düşünüldüğü işletmede, tatlı sevenler için günlük, taze, triliçe, profiterol, künefe ve sütlü tatlı seçenekleri de bulunuyor. Erken saatlerden başlayıp geç saatlere kadar ziyaretçilerini ağırlayan Köfteci Dede'nin vermiş olduğu farklı hizmetlerden bir diğeri de 50 çeşit salata sunması. Çeşit çeşit salataların olduğu köşeden dilediğiniz çeşitte salata seçme imkanına sahipsiniz. Kaliteden ödün vermeden tamamen doğal ürünlerle yerli ve yabancı çok sayıda ziyaretçi ağırlayan ve Çine köftesini en iyi şekilde tanıtan Köfteci Dede'nin en büyük özelliklerinden bir diğeri de, Çine köftesine tam anlamıyla hakim olarak personelinin tamamının Çinelilerden oluşuyor olması. 500 kişi kapalı, 300 kişi açık oturma alanına sahip olan işletme, 150 kişilik toplantı salonuyla da konuklarına her türlü imkanı sağlıyor. Köfteci Dede'nin işletmeciliğini, Çine'de uzun yıllar köftecilik mesleğiyle uğraşan Fevzi Eryalçın yapıyor. Eryalçın konuyla ilgili: "Türkiye'nin her yerinden buraya meşhur Çine köftesini tatmaya geliyor. Biz sıradan bir ızgaracı değiliz. Çine köftesi satıyoruz. Aradıkları damak tadını burada bulabiliyorlar. Çine köftesini en doğru şekilde tanıtıyoruz" diyor.
Lezzeti dillere destan olan Çine köftesinin meşhur oluş hikayesini Fevzi Eryalçın şöyle anlatıyor: "Çine'de 1930'lu yıllarda Köfteci Hasan ve Köfteci Abdurrahman tarafından seyyar arabada ve küçük dükkanda köfte yapılmaya başlanmış. Çineli Köfteci Abdurrahman ve Köfteci Hasan'ın keşfettiği Çine köftesi vatandaşlar tarafından büyük talep görmüş. Dışarıdan gelen misafirlere, konuklara o yıllarda bile özellikle Çine köftesi ikram etmek adet haline gelmiş. Daha sonraki yıllarda Köfteci Abdurrahman’ın oğlu köfteci Tahsin bu işi daha da geliştirmiş, köftecilik mesleğine yeni ustalar kazandırmıştır. Uzun yıllar çarşı içinde faaliyet gösteren köfteciler, Aydın-Muğla Karayolu üzerinde Belediye Sosyal Tesislerinin kurulmasıyla meşhur Çine Köftesi, çöpşişi ve Madran yayık ayranının ön plana çıkartarak, Çine köftesini bir anda Türkiye genelinde tanınır ve itibar görür hale gelmesini sağladı."
ÜÇÜNCÜ KUŞAK KÖFTECİ
Fevzi Eryalçın'ın dedesi 1930 yılında mesleğe, Çine Postasına tencerelerle yemek, ızgarada köfte yaparak başlamış. Dede mesleğini sürdürenlerden biri olan, 30 senesini köfte işine veren ve gözünü mutfakta açtığını söyleyen Fevzi Eryalçın: "Çocukken sinemaya giderdik. Sinemadan bizi anons ederlerdi. Hemen çıkıp dükkana giderdik. Köftenin çöpşişin başına oturturlardı bizi. Çok yoğun olduğu için yardım ederdik. Ben gözümü bu işle açtım" diyor.
Çine Köftesini diğer köftelerden ayıran özellikleri Eryalçın şöyle anlatıyor: "Çine'nin dağlarında, tamamen otlaklarda beslenen hayvanların günü birlik modern mezbahalarda, veterinerler kontrolünde kesimi yapılır. Usta kasaplar tarafından etin belirli yerleri alınarak sinirleri çıkartılır. Kendine has katkı maddeleri ile Çineli ustaların maharetli elleriyle yoğrulduktan sonra, ızgara ustaları tarafından özel mangal ateşinde belirli bir kıvamda pişirilir. En büyük özelliği pişme şeklidir. Ne az ne de çok pişecek. Bu özelliklerden bir tanesi eksik olsa Çine köftesi olmaz. İçine konan tuzdan yağa kadar Çine köftesinin bir standardı olması gerekiyor. Bunlar içinde çalışmalar yapılması lazım. Çine köftesi yapmadığı halde insanların Çine köftesi satıyorum dememesi gerekiyor. Köfteyi kötü yapıp Çine köftesine gölge düşürüp yok olmasına neden olmamalıyız."
"ÇİNE KÖFTESİNİ TANIMALARI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK"
Çine köftesi denilince ilk akla gelen işletmelerden biri olan Köfteci Dede, ulusal kanallarda birçok yemek programına konuk olarak, Çine köftesini doğru şekilde anlatarak tüm Türkiye'ye en iyi şekilde tanıttı. Tanıtma aşamasında reklamın önemi büyük diyen Fevzi Eryalçın, "Çine köftesini daha geniş kitlelere duyurmak için elimizden geleni yaptık. 'Red Kit ve Daltonlar Çine Köftesi' adında bir reklam filmi çektik. Çok ses getiren bu reklamla Çine köftesini ulusal kanallara taşıdık. Sanatçılar, devlet büyükleri de ziyaret edince daha da tanınmaya başladı ve bilinirliği tüm ülkeye hakim oldu." (ESRA MUTİ)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.