Takip Et
  • 10 Nisan 2015, Cuma

Dilek Subaşı'dan mektup var...

Şükürler olsun Allah'ım bugünleri de görmek nasip oldu... Spora bilinçli bir şekilde başladığımda henüz 8 yaşındaydım. İlkokul 2'nci sınıfa gidiyordum... Okulun bana verdiği eşofmanları giydiğimde büyük gelmiş şimdi çekildiğim resimlerde görüyorum. Olsun büyük gelse de okul takımına girmişim ya onun gururu ve bilmişliği var. O yaşta çok havalıymışım çok. Henüz 8 yaşında... İlkokulda okulum için kaç madalya aldığımı hatırlamıyorum bile aklımda kalan yaşımdan çok fazla olduğu çok... Daha sonra ortaokul ve lisede girdiğim bireysel yarışlarda ve okul takımlarında başarılı bir sporcu olduğumu çok iyi hatırlıyorum. Yaşıtlarım sıcacık evinde otururken ben şehir statlarında durmaz idman yapardım. Hep daha iyisini yapabilmek için koca upuzun gençlik yıllarımda daha çok madalya sahibi olabilmek için... Ailemin desteğini asla yabana atamam hep arkamda olduklarını biliyordum. Unutmadım o yılları; unutmam mümkün değil... İlçeme, ilime ve ülkeme spor adına ne kadar çok madalya getirdiğimi hatırlamıyorum bile o kadar çoktu ki... Sonra üniversiteye (beden eğitimi öğretmenliğine) girmek için çok çalıştım ve girdim. Hayalimdi beden eğitimi öğretmenliği çok küçük yaştan beri. Hakikaten HAYALMİŞ meğer... Üniversitede 4 yıl öğretmenlik eğitimi aldıktan sonra mezun oldum. Mezun oldum olmasına da devletim "koca 17 yıl 121 madalya almışsın, yaklaşık 14 yıl birçok takımda bulunmuş, ilçene , iline ve ülkene başarılar kazandırmışsın" diyerek yeterli olmadığımı düşünüp beni KPSS denilen saçma sapan bir sınava tabi tuttu. Ne mi yaptım; 8 yıl üst üste bu sınavlara girdim ve kazanamadım. TEŞEKKÜRLER DEVLETİM ÇOK GÜZEL ÖDÜLLENDİRİLDİM... Bıkmadım, yılmadım. 12 yıl ücretli öğretmenlik yaptım. Beden eğitimi öğretmenliği yaptığım bütün okullarda okul takımlarım hep başarı sahibi oldu. Her yıl alkışlandık. Sağolsun devletim şu ülkeye faydalı bir öğretmemen olamamam için elinden geleni yaptı. Bütün bunlar olurken evlendim çocuklarım ve iyi bir ailem oldu. Nerelerden nerelere geldim... Yaklaşık 2 yıl önce artık devletimin benim gibi spora hayatını adamış bir insana ihtiyacı olmadığını anladım. Allah'a şükürler olsun bunu anlamam çok kısa sürdü. Yaklaşık 26 yıl kadar... TEŞEKKÜRLER DEVLETİM BENİ ÇOK GÜZEL ÖDÜLLENDİRDİN... Bütün bu olanlara rağmen öyle güzel bir ailenin içindeymişim ki kendime ait bir spor salonuna sahip olmam için ellerinden geleni yaptılar ve bir spor salonu açtım. Her şeyiyle 1 santimetresi bile devletime ait olmayan... Yaklaşık 1,5 ay önce açtığım spor salonumda canla başla çalışıyorum. İçim kıpır kıpır... Salonumun kapısı her gün ayrı bir bereketle açılıyor bir o kadar bereketli kapanıyor taaa açtığım ilk günden beri... Bir o kadar şevkle, Allah'ın da bana verdiği güçle sağlığımda bana yetene kadar çalışırım inşallah... BU SERÜVEN BURADA BİTTİ... Benim gibi bu serüvende bambaşka hikayeleri olan çok arkadaşım var çooooook . Allah herkesi iyi insanlara denk getirsin ben o yönden dünyanın en değerli ailesine sahibim. VE ANLADIMKİ BENİM DEVLETİM CANIM BABAM SALİM SUBAŞI'YMIŞ BUNDAN ÖTESİ YOKMUŞ... Teşekkürler babam koca Türkiye Cumhuriyeti hayallerime sahip çıkamadı başıboş dolaşan ne olacağını bilemeyen hayallerime sahip çıktığın için teşekkürler... Allah, benim devletim olan SALİM SUBAŞI'YA uzun ömürler versin ve Allah seni bizim başımızdan eksik etmesin... 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.