BİZİM YARAMIZA KAÇ DİKİŞ GEREK ?
26 Nisan 2018, PerşembeTweet |
Ligimizin en rekabetçi sezonunu yaşadığı gerçek. (İthalatla.) Bu olgu ligimizin diğer liglerden üstte olduğumuzu ya da Avrupa standartlarında bir lig olduğumuz anlamına gelmiyor. Fakat birçok eksiği ve yanlışına rağmen bir karakter başlangıcı olarak kabul edilebilirdi. Sezon sonu yaklaşırken, güzel bir sezonu geride bırakacağız diye umut ederken tüm umutlarımıza dikiş atıldı. Türkiye Kupası yarı final rövanş maçında Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında yaşananlar ne kadar acıysa, sonrasında olayın etkenlerinin takındığı tavır daha acı. Ortaya atılan farklı iddialar var, bunlardan en ciddi olanı da kumpas. Eğer durum bundan ibaretse bir an önce suçlular bulunmalı, gerekli cezalar verilmeli ve bundan sonra bu tür olayların yaşanmaması için gerekli kalıcı çözümler üretilmeli. (Bu futbolun ötesinde bir iddia.) Yaşanan bu olayların ardından bu sezona da dikiş atmayı başardık. 4 hafta sonra sona erecek sezonu, artan rekabetçi yapısı, güzel goller, son saniyeye kadar heyecanla izlediğimiz maçlarla değil yaşanan kavgalarla anımsayacağız. Dönüp bakıyorsunuz yönetici açıklamalarına, sağ duyu, ortak sorunlara ortak çözümler, sakinleştirici beyanlar beklerken, sayın yöneticilerin açıklamaları çoktan mahalle kavgasına dönüşmüş. Herkes hakkını savunsun, ama kimse hakkını savunurken karşısındakinin hakkını yemesin. Ben bu savaştan galip çıkayım, rakibe ve Türk futbol imajına ne olursa olsun görüşü hücrelerimize işlemiş. Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonaları gibi global organizasyonlara ev sahipliği yapmak istiyoruz. Bu zihniyeti değiştirmeden aklınızdan bile geçirmeyin. En güzel sezona, belki bir karakter başlangıca, bir filizlenmeyi de yöneticisi, teknik direktörü, futbolcusu, taraftarı, medyasıyla katlettik. Bu yüzden büyük lig olamayız. Bu yüzden öncü zihinler gerek. En güzel duyguların katiliyiz. Şimdi hepinize soruyorum, bizim yaramıza kaç dikiş gerek?