GÜNAH TARİHİN Mİ TARİHİ DEĞİŞTİREMEYENLERİN Mİ?
18 Mayıs 2018, CumaTweet |
Dünya kaç milyar yıllık? Kaç milyon devlet kurulup yıkıldı? Kaç milyon insan iktidar mücadelesi verdi? Ne kadar insan savaşlarda yaşamını yitirdi? Kim haklıydı? Ülkesi ve halkı için kılıçlar kuşananlar, oklar atanlar, kurşun sıkanlar, yüz binlerce insanı bir anda yok edebilen silahları icat edenler… Yoksa kendi toprağıyla yetinenler mi? Sahi huzur hangi seçenekteydi? Daha çok büyümek için daha çok ölmekte mi yoksa küçük topraklarda yaşamakta mı? Peki savaşlar sadece cephede devletler arasında mı olur, yoksa aynı devlette farklı zihinlerde mi? Ya da cephede kazanamayanlar savaşı farklı alanlarda mı başlatır? Tüm insanlığı doyurunca mı büyük devlet adamı olunur? İnsanlığın bir kısmını aç bırakıp, sömürünce mi?
Var mısınız şu anlattıklarıma…
Öyle bir dünya ki; önce çocuklar gülüyor, sokakta, evde, okulda… her yerde çocuklar gülüyor. O kadar çok insan var ki, hepsinin dili, dini, rengi, inancı, ideolojisi, kültürü farklı. Buna rağmen insanlar birbirlerine son derece saygılı. Sokaklarda her şeyiyle farklı insanlar el ele, yan yana. Birbirlerine gülümsüyorlar. Hepsi birbirinin dillerini bilmese de bazen küçük bir tebessüm tüm farklılıkların en büyük ortak noktası oluveriyor. Öyle bir düzen ki, o farklılıkların biri bile eksilirse mutluklarından azalacak. Dünyanın çok büyük bir kısmı mavilikler ve yeşil alanlarla kaplı. Denizlere pislikler akıtılmaz, yeşillere zarar verilmez. Sevgililer çiçekleri koparıp getirmek yerine sevdiğinin elinden tutup çiçeğe götürüyor. Koparmadan hediye ettiğini söylüyor. Çünkü zihinler temiz. Çocuklar okullarında çok mutlu. Her şeyden önce bu dünyanın okullarında saygı anlatılıyor. Dünyada değil kahinatta gerekli tüm bilgiler veriliyor. Fakat bilgiden önce bilinç öğretiliyor. Öğrenim hayatlarının ilerleyen zamanlarında ilgi alanlarına ayrılıp kendilerine en uygun meslekler için eğitim alıyorlar. İşsizlik yok. Çünkü herkes en başından kusursuz planlanmış. Dağda çobanlık edende var, uzay araştırmaları yapanda. İşçisi, memuru, emeklisi hepsi hakkı kadar kazanıyor ama kimse kimsenin hakkını çalmıyor. Hele bir de adalet sistemleri. Bir kuruş ne eksik ne fazla, bir gün ne eksik ne fazla. Adalet yetkilileri bağımsızlar. Onları bağlayacak olan biri de yok zaten. Herkesin aklında tek düşünce ben değil hepimiz… Siyaset tabii ki var. Siyasiler oldukça bilgili ve birikimli insanlar. En ufak bir baskı ya da benzeri yok. İktidar da tek kişi ama fikirler hepimizin. Yaşlılar ise bu dünya için birçok şeyi çoktan yapmış. Artık dinlenme vakti ama fiziki olarak. Zihinler hep üretim aşamasında. Akıl hocaları artık onlar. Gökkuşağı gibi bir dünya herkes farklı ama bir arada çok güzel.
Kahkalar atıp kenara atabilirsiniz, bir anlığına. Keşke böyle olsak da tebessümler hiç eksik olmasa.
“Yıldızlara ulaşamayabilirsiniz ama yıldızlar karanlık gecede size yol gösterir.”