Kime Oy Veriyoruz
22 Mart 2019, CumaTweet |
Doğru misyon ve vizyonla planlanan, farklı ve yaratıcı nesiller yetiştiren, hakim ideolojiler ve inançların gölgesinde hazırlanan kitaplardaki bilginin dışında; okuyan, araştıran, spora ve sanata önem veren, teknolojiye hakim, üreten, saygı ve ahlakı yaşamın en tepesine koyan, hoşgörüyü ve yardımlaşmayı bilen, ülkesini ve insanları seven bir eğitim sistemi, seni, çevreni ve dünyayı değiştirebilir. İnsanlığa ve yaşama değer katar ve anlamlandırır. Tüm bunların kazanımı için temelde çaba var, fakat bugün yukarıda saydığım değerlerden oldukça uzaktayız. Düşündüğümüzde toplumumuzda var olmak için yapmamız gereken en önemli şey, yanımızdakileri hangi yöntemle olursa olsun geçmek zorunda olduğumuz anlayışının hakim oluşu. Onun elinden tutmak, düştüyse kaldırmak, açsa doyurmak, azsa eşitlemekten her geçen gün uzaklaşıyoruz. Tüm bu olguların eşliğinde ülkemizin en önemli gündem maddesi yerel seçimler. Yerel seçimlerde de adaylar, liderler, taraflar tam da eğitim sistemimizin bize öğrettiği gibi ilerliyor. Bu düzenin dışında olanlar var ama onlar da çöle düşen yağmur damlaları gibi. Yıkıcı, ayrımcı ve parçalayarak ilerliyorlar. Var olmak için yok etmeye çalışan, yükselmek için ezmeyi seçen, kendi doğrusundan başka fikir ve eleştiri kabul etmeyen, argo konuşan, bağıran çağıran insanlar. Kendimize dönüp baktığımızda bu sistemde, yıllarca eğitim alıyoruz; yıllarca yarışıyoruz, ezberliyoruz; yüzlerce sınava giriyoruz, gerekirse yurt dışında eğitim alıyoruz; mastırlar yapıyoruz ve daha nice çabalar içine giriyoruz. Bu sisteme ayak uydurarak ya da sıyrılmaya çalışarak bir şekilde var olmaya çalışıyoruz. Değişiyoruz, değiştiriyoruz ya da kopyalanıyoruz. Bunun sorgulamasını sizin de yapmanızı rica edeceğim. Peki, bizi yönetenler ya da yönetmeye çalışanlar, onlar bu çabanın neresindeler ya da ne kadar çaba harcıyorlar? Nitelikleri ne kadar ya da ne kadar anlamlı? Ahlak, saygı, hoşgörü, vatan ve insan sevgisi, değer katma amaçları sizce ne durumda? Hangi üniversitenin hangi bölümünden mezunlar, kaç kitap okumuşlar, hangi akademik çalışmaları insanlığa sunmuşlar, kaç sınav, kaç mülakata girmişler? Sen, ailenin dişinden tırnağından arttırdığı ile hayatta var olma mücadelesi verirken senin oyuna talip olanlar senin kadar çaba harcamışlar mı, bilgililer mi, önemli olan sen misin onlar için yoksa statüleri mi? Ne öğrendin onlardan, ne kattılar sana? Yatırımlardan bahsetmiyorum, bunlar zaten görevleri. Aklına, fikrine, vicdanına, kalbine ne kattılar senin? İnançlarını ve kutsallarını kendilerine kalkan yapıp aklını senden mi çaldılar? Neredeyse nefes aldığın her an ödediğin vergilerle, koca ormana sahip olup seni bir kuru dala sevinir hale mi getirdiler? Kimsenin tarafında değilim, hiçbir kurum ve kuruluştan çıkarım yok, aklımı ve vicdanımı kimsenin eline bırakmadım. Senin tarafsız, bilinçli, sorgulayan, araştıran, saygılı, bilgili, objektif ve eğitimli oluşun, insana çıkar ve mevkii olarak değil insan olduğu için değer vermen, dünyayla yarışman, üretmen, pazarlaman, hiçbir görüşün fanatiği olmaman, okuman. Bana, sana ve dünyaya değer katar. Kim olduğunu, bulunduğun yerde olmak için ne kadar çaba harcadığını, oraya nasıl ulaştığını ve senin üzerinde olmak isteyenlerin kim olduklarını sorgulamaktan vazgeçme. Vicdanınız ve aklınızla kalın.