Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ilişkin, “CHP, Ekrem İmamoğlu’nun yanındadır. İstanbul’un sevgilisi, partimizin gözdesini kimsenin kem gözlerine emanet etmeyiz, insafına bırakmayız. Herkes haddini bilecek” dedi.
Sembolik açılışı Sivas Kongresi'nin 105'inci yıl dönümü nedeniyle Sivas'ta yapılan 20. Olağanüstü Kurultayı, ATO Congresium'da başladı. Kurultay’ın açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Özgür Özel yaptı.
Tüm yurt dışı temaslarında Türkiye’nin menfaatlerini savunduklarını ve Gazze’deki zulmü gündeme getirdiklerini ifade eden Özel, “Gazze’deki zulme karşı 120 siyasi akrabamıza İsrail zulmüne karşı Filistin’in yanında durmalarını, tanımalarını yazdığım mektupla bildirdim. Ayrıca, gerek Alman Sosyal Demokratlar Partisi Kongresi'nde, gerek Avrupa Sosyalist Partisi’nin Başkanlar Divanı toplantılarında önümde bulduğum her kürsüde, elime aldığım her mikrofonda Filistin’in haklı davasını savundum. Çünkü, Filistin’in haklı davasını savunmak; Yaser Arafat’la Bülent Ecevit’in kurduğu ilişki, CHP’nin 1970’lerden beri gelen tutarlı, kararlı ve dirayetli tutumunu sahiplenmektir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasını sahiplenmektir” dedi.
Özel, 31 Mart Yerel Seçimlerinin yaklaştığı dönemlerde birliklerini bozmak isteyenlerin olduğunu söyleyerek, “Sözüm bu meclisten dışarı. Partimizin yerel seçimlerdeki başarısızlığı üzerinden kendilerine kariyer hesabı yapmaya heves edenler oldu. Karşımızdaki iktidarın gayeleri ile paralel olan bu çabalara; biz bunların hiçbirini bu örgütte görmedik, bir damla alın terlerini bu partiye damlatmamışlar, her zaman karşımızda olmuş alay etmişler, şimdi gelmiş CHP’li oluvermişler diyerek o klavye şövalyelerini ve partimizi paçasından aşağı çekmeye çalışanları o çukurda bıraktık yolumuza baktık” dedi.
Yerel seçim öncesi iktidarın CHP ile tartışma siyasetini bir taktik ve strateji olarak sürdürdüğünü söyleyen Özel, “Eski dostlarımızın benzer yaklaşımları oldu. Öyle şeyler duyduk ki orada verilecek cevap aslında oluşturmaya çalıştığımız ittifak siyasetinin ve özellikle Türkiye İttifakı’nın temellerini bombalamaya yönelikti. Görmedik, duymadık ve çok sıkıştığımızda cevap verdik, canınız sağ olsun dedik. Başka hiçbir şey söylemedik” ifadelerini kullandı.
İttifakı reddeden bir parti olmadıklarını ve ittifak için üzerlerine ne düşüyorsa yaptıklarını dile getiren Özel, sırf ittifak yapmak için olmayacak tavizler vermediklerini ve milletin hakkını kimseye yedirmediklerini ifade etti.
“Aday gösterilmeyince televizyonlara konuşanlar, istifa edip gidenler, partide kalıp da soğuk yapanlar, belediye başkan adayının yanına varmayanlar tarihteki yerini aldılar” diyen Özel, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu partiyi bırakıp, bağımsız olarak başka bir yere gidip, oradan adaylaşıp, bizim partimize seçim kaybettirip AK Parti’nin kazanmasına katkı sağlamaya çalışanları da bir kenara not etmedik. Artık bizim onlarla işimiz gücümüz yok. Partiyi, cumhuriyetin ikinci yüzyılındaki ilk seçiminde Türkiye’nin bütün demokratları sahiplenmişken; muhafazakarlarla, milliyetçilerle, Kürtler ile sosyal demokratlar kucak kucağa bu büyük zafere gidiyorken kişisel hırslarından dolayı bu partinin karşısında adaylaşanlar, adaylaştıkları yerde kalsınlar. O hatalar yapılmayacak, bir daha onlar bu partide görev almayacaklardır.”
Özel, siyaset masasında sadece halkın sorunlarının yer alması anlayışıyla Ramazan Bayramı’nda 18 genel başkan ile telefonda görüştüğüne vurgu yaparak, “Her biri ile bayramı takip eden süreçte yüz yüze görüşmek üzere anlaştım. Anıtkabir’de siyasi liderlerin her biriyle, tüm bakanlarla ve Cumhurbaşkanı'yla tokalaştım. Erdoğan’ı partisinde ziyaret ettim, partimize ziyaretinde kendisini kabul ettim, ağırladım. Tüm liderlerle görüşmeler gerçekleştirdim, gerçekleştirmeye devam ediyorum. Yaptığım her görüşmede, temasta, cümlede sadece halkın sorunlarını gündeme getirdim” dedi.
Normalleşme dönemine halkın gösterdiği teveccühün tüm araştırmalarda ortaya çıktığını kaydeden Özel, “Normali budur, bizi o masalara oturtan milletin kendisidir. Millet ‘gidin hakkımı arayın, ben Türkiye’de bir denge kurdum, siz de o dengeyi kurun. Size oy verdim diye beni pişman etmeyin’ demiştir. Siyaset yıllardır normalinden saptığı için milletin sıkıntıları çözümsüz kalmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
Normalleşme dönemi süresince iktidar tarafından ilk başlarda olumlu birkaç adım atılmaya çalışıldığını ve iktidar ile muhalefet tarafında da normalleşmiş bir Türkiye’de kendisine yer olmadığını düşünenlerin saldırılarının süreci aksaklığa uğrattığını söyleyen Özel, “Yaptığımız görüşme ne AK Parti ile ittifak görüşmesi, ne Cumhur İttifakı’na iltihak görüşmesidir. Yapılan görüşmeler milletin derdini tasasını ifade etme, çözüm önerilerini sunma bu müzakereden sonuç alınamazsa mücadele etme ve millete bunu açıkça gösterme sürecidir. Bunun dışında bir tutum içinde ne biz oluruz ne de siyasi rakiplerin böyle bir isteği olduğunu da düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
Yeni anayasa tartışmalarına da değinen Özel, şöyle devam etti:
“Bu ülkenin yeni bir anayasaya ihtiyacı var diyenler, evet var. Mevcut anayasaya uyarsanız yeni anayasayı konuşabilirsiniz. Bundan 6 yıl önce yapısı gereği her doğana yapılması gerekirken Erdoğan’a yapılmış bir anayasaya bugün Erdoğan bile uymuyorsa şimdi yeni bir anayasa konuşmanın değil, o yeni anayasayı yapacak yeni bir meclis ve ona güçlü irade koyacak, kuvvetler ayrılığına inanan, birbirinin işine karışmayan güçlü bir yönetici iradeye ihtiyaç var. Onun da zamanı CHP iktidarıdır demekten de geriye duymadık.”
CHP Genel Başkanı Özel, iktidarın bütün AİHM kararlarına uyduğu, Anayasa Mahkemesi kararlarına uyduğu, başta yürütmenin Meclis üzerindeki tahakkümü ve yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümünün ortadan kalktığı bir zaman diliminde CHP’nin yeni bir anayasa söylemine bir kez daha kulak kabartabileceğini sözlerine ekledi.
Tüzük Komisyonunun dün çalışmalarını tamamladığını belirten Özel, “Taahhütlerimiz bu tüzüğün içine derç edilmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun taahhütleri tüzüğün içine konulmuştur. Ayrıca Genel Başkanımızı geçtiğimiz Pazar günü ABB Başkanı Mansur Yavaş ve Ankara İl Başkanı Ümit Erkol’la birlikte ziyaret edip, tüzük üzerinde ayrıntılı bilgilendirme tarafımdan yapılmış, dün son hali kendisine yollanmış, teyit alınmış ve üzerinde düzeltilmesi gerektiği bir nokta varsa kendisinin onu bana ileteceği de kendileri tarafından ifade edilmiştir” açıklamasında bulundu.
Tüzükte yer alan dönem kuralı maddesine ilişkin eleştirilere cevap veren Özel, “Bu komisyon, dönem sınırını iki seçim önceye çekmiştir. Bu komisyon mevcut milletvekillerine bir dönem, önceki milletvekillerine iki dönemlik milletvekilliği yapılmış saymıştır. Bundan sonraki süreç için kamuoyunda tartışılan, yıpratılan, bu partiye dünya kadar emeği olan, bu dönem ya da geçmiş dönemdeki yöneticilerimizin hiçbiri için değil ama sadece bu partide buçuklu dönemlerle dönemleri hızla doldurulmamış genç yaşındaki birkaç arkadaşımız için belki bir dönem daha aday olma imkanı teklif edilmektedir, takdir, Genel Kurulun olacaktır” diye konuştu.
Ayrıca Özel, Genel Başkan dahil herkesin ön seçime gireceğini, bu isimlerin parti örgütünden onay ve destek alacağını bildirdi.
Yüzde 15 kontenjan tartışmalarına da değinen Özel, “Mevcut genel başkan imza toplamaz, toplayamaz. Talebi halinde adaydır. 60 tane PM üyesi olan, 130 tane milletvekili olan genel başkanı 60 imza toplayacağım diye bin 300 delegeyle imza verme süreciyle muhatap etmek yerine, mevcut genel başkan talebi halinde adaydır. Diğer adaylar yüzde 5 imza toplarlar, yüzde 10’dan çoğunu toplayamazlar” ifadelerine yer verdi.
Yerel seçimlerden sonra Hakkari’ye kayyum atanmasına ilişkin konuşan Özel, “Manisalılar, Osmaniyeliler, Rizeliler belediye başkanı seçebiliyorken Hakkarililerin belediye başkanı seçememesini, kayyum uygulamalarını sonuna kadar kınıyorum. İlkinde olduğu gibi her denemede sonuna kadar karşı olacağımıza ve mücadeleyi yükselteceğimize söz veriyorum” dedi.
İktidar yürüyüşündeki kararlılıklarını görenlerin yargı eliyle siyaseti dizayn etmeye çalıştıklarını savunan Özel, “Bu konuda iki önemli gelişme yaşadık. İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun uzun süredir bekletilen, karara bağlanmayan dosyası üzerinden maksatlı çirkin sızdırmalarıyla Türkiye’deki siyaseti dizayn etme çalışmalarıdır. İmamoğlu, bu çabalara karşı kendi duruşunu en kararlı, en net bir şekilde ifade etmiştir. Partinin Genel Başkanı sıfatıyla herkesin huzurunda 1 milyon 460 bin üyemizin adına ifade ediyorum; İmamoğlu’nun tutumu partimizin tutumudur. CHP, Ekrem İmamoğlu’nun yanındadır. İstanbul’un sevgilisi, partimizin gözdesini kimsenin kem gözlerine emanet etmeyiz, insafına bırakmayız. Herkes haddini bilecek” açıklamalarında bulundu. (İHA)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.