
Aydın’ın Köşk İlçesine bağlı kırsal Kızılcaköy Mahallesinde orman yangınlarıyla mücadele devriyesi sırasında bir arazide kenevirlerin görülmesi üzerine yapılan aramada, R.A.'nın arazinin sahibi olmadığı ve kenevirlerle ilgisi bulunmadığı belirtilmesine rağmen, arazi sahibinin doğru tespit edilmemesi ve kadastro teknikerinin yanlış araziye gitmesi gerekçesiyle, jandarma personellerine görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarından dava açıldı.
Aydın 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada savunmalarını yapan jandarmalar, savcılık aşamasında hangi suçtan soruşturma açıldığını bilmediklerini, ifade alınırken kenevirlerin yakalanmasına ilişkin beyan alındığını, resmi belgede sahtecilik gibi konulardan suçlandıklarını bilmediklerini ifade ettiler. Ayrıca olay yeri elverişsiz olduğu için tutanağı akşam savcılıkla iletişime geçtikten sonra tuttuklarını, olay geniş olduğundan unutmamak için hepsini bir tutanakta tuttuklarını, olayın karmaşıklığı nedeniyle tutanak detaylarına vakıf olmadan imzaladıklarını, bu sebeple tutanakta hepsinin imzası olduğunu ifade ettiler. Köy muhtarından arazinin kime ait olduğuna dair teyit alındığını da belirten jandarma personelleri, bu doğrultuda işlem yaptıklarını belirttiler.
Jandarma personellerinden F.C., “Arazi şartları uygun olmadığından sabah aramaya gittik. Kadastrocu bilirkişiyle olay yerini inceledik. Daha sonra aşağı inerek tuttuk tutanağı. İnternet çekmediği için yanlışlıklar olmuş olabilir. Kadastrocu kenevirlerin ekildiği yere gitmek istemedi. Gerek görmedi. Yakalamayı arkadaşlarımız yaptı. Yakalamada benim de olduğuma yönelik tutanak sehven yapılmıştır. Kimseyi tanımam, kimseyle husumetim yok. Kasten bir şey yapmadım” dedi.
Olay günü şüpheli şahıs R.A.’yı yakalayan jandarma personeli O.T., “Şüpheli şahsı biz yakaladık. Biz şüpheliyi bitkilerin yanında yakaladıktan sonra aşağıya indirdik. Mülakatı E.K ve diğer komutanım tanzim ettiler. Bu nedenle onlar da yakalamada varmış gibi göründüler” dedi.
Arazisinde Hint keneviri ektiği gerekçesiyle hakkında işlem başlatılan M.A., "Ben şikayetçiyim. Olaydan sonra zarar gördüm. Bizi olay yerine götürmediler. Bizi köyün girişindeki yoldan aldılar. Oğlum R.A. oraya at bakmaya gitmişti" dedi.
Hint keneviri ekili arazinin olduğu bölgede atını otlatmak için bulunan R.A., "Ben şikayetçiyim. Karakoldan birini olay günü gece parsele götürdüm. Telefondan baktı ve ‘bu arazide tapu yok, sen yalan söylüyorsun’ dedi” diye konuştu.
Köy muhtarı E.U. "Ben Kızılcaköy muhtarıyım. Olay günü gece olay yerine gittim ama gece ormanlık alana çıkmadım. Gündüz arazide kenevirlere rastladık ve arazinin orman arazisi olduğunu gördüm. Ben o araziye ilk defa gittim. Jandarmanın elindeki telefonla parselin M.A.'ya ait olduğunu ve kenevirlerin kime ait olduğunu bilmiyordum. Telefonda gördüğüm bilgilere göre ifade verdim. Jandarmalar, kenevirlerin M.A.'nın arazisi içinde kaldığını söylediler" dedi.
Kadastro teknikeri M.A.O., "Kadastro teknikeri olarak savcılık soruşturması kapsamında Köşk Jandarma ekipleriyle birlikte Kızılcaköy'e gittik. M.A.'nın oğlunu yakaladıklarını ve tapunun kontrolünü yapmamızı istediklerini söylediler. Arazide 502 nolu parseli gösterdim ve bana kenevirleri bu noktadan topladıklarını söylediler. Daha sonra başka bir tekniker arkadaş arazinin gidilmeyen kısmında orman parseline gitmiş. Orası 502 nolu parsel değil" dedi.
Mahkeme, olay yerindeki keşfin ve suç delillerinin tespiti için ileri bir tarihe ertelendi. (SELİNAY MUTLU)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.