
Aydın’ın Koçarlı ilçesi Boğaziçi Mahallesi’nde yaşayan Mukadder Güven, Çine Çayı Islah Projesi kapsamında yaşanan bir mağduriyet nedeniyle yetkililere seslendi. Güven, Madran Deresi mevkiinde bulunan babasının arazisine, 1 Nisan 2023 tarihinde Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yürütülen çalışma sırasında dolgu yapıldığını belirtti. Dolgu işleminin ardından yapılan anlaşma ve verilen sözlere rağmen, arazilerinin uygun şekilde teslim edilmediğini dile getirdi.
Mukadder Güven, yaşanan süreci şu sözlerle anlattı:
“Bu arazimiz, 1 Nisan 2023 tarihinde Çine Çayı ıslah çalışmasında dolgu çıkan hafriyatın bir firma tarafından arazimize dökülmesiyle dolgu yapıldı. Bu arazi dolgu yapıldıktan sonra aramızda bir muvafakatname imzalandı. Muvafakatname şartnamesinde arazimizde 60 ile 90 cm arasında taşlı malzeme bulunmayacağına dair beyan aldılar ve bu şekilde teslim edileceğini söylediler.”
Ancak verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini belirten Güven, DSİ'ye yaptıkları başvurulardan da sonuç alamadıklarını ifade etti:
“Bu arazi, muvafakatname şartnamesine göre teslim edilmedi. Biz bunu Devlet Su İşleri yetkililerine defalarca giderek bildirdik. 2023 yılının Ağustos ayında DSİ’ye şikayet dilekçesi verdik ama herhangi bir işlem yapılmadı. Sadece bizi arayıp 'Görüşeceğiz, yapacağız' dediler ve sürekli oyalandık. Formaliteden iki defa kepçe getirildi ama yine olmadı.”
Güven, arazinin özel mülkiyet olduğu gerekçesiyle DSİ iş makinelerinin çalıştırılamayacağının kendilerine bildirildiğini, ancak aynı bölgede bulunan ve benzer şekilde mağdur edilmiş bir başka parsele DSİ’nin müdahale ettiğini ifade ederek adalet talebinde bulundu:
“Devlet yetkilileri, 'Arazi özel mülkiyet, devlet iş makineleri burada çalışamaz' dediler. Ama bugün duyduğum kadarıyla, aynı firmanın mağdur ettiği yan parselde DSİ iş makineleri çalışıyor, toprağı taşıyor. Burası da özel mülkiyet aynı mevkide, bizim arazimize 300 metre mesafede. O vatandaşın arazisine DSİ iş makinesi gidiyorsa, benim arazime neden gitmedi?”
Mukadder Güven, konunun çözülmemesi üzerine mahkemeye başvurduklarını da belirtti:
“Firmayla görüştük, yine beklettiler, yine yapmadılar. En sonunda ‘Mahkemeye verin’ dediler. Biz de avukatımız aracılığıyla adli süreci başlattık. Tüm dilekçelerimiz, WhatsApp görüşmelerimiz mevcut. Ama şimdi DSİ yetkilileri avukatlara, ‘Biz bu olaydan haberdar değildik’ diyor. Halbuki başvurularımız var, yazışmalar var, her şey belgeli.”
Güven, devlet kurumlarının herkese eşit davranması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu devletin, daha doğrusu DSİ’nin çifte standardıdır. O vatandaşsa ben de vatandaşım. Onun arazisine iş makinesi gidiyorsa, benim arazime neden gitmedi? Kimler aracılığıyla bu iş makineleri gönderiliyorsa, herkese eşit davranılmasını istiyoruz.”
Mukadder Güven, yaşadığı mağduriyetin giderilmesi ve devletin tüm vatandaşlara eşit hizmet sunması gerektiğini vurgularken, yetkililerden bu konuda adım atmalarını talep etti. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.