İstanbul'dan Aydın'a uzanan siyasi ve hukuki karmaşa, tvDEN ekranlarında yayınlanan "Baş Başa" programında Gazeteci Emin Aydın'a konuk olan eski İçişleri ve Milli Savunma Bakan Danışmanı, emekli bürokrat Haldun Haşmet Aysan'ın çarpıcı açıklamalarıyla yeniden gündeme taşındı. Aysan, yıllardır takip ettiği dosyalar, tanıklık ettiği süreçler ve belgeleriyle hem İstanbul hem de Aydın’daki yolsuzluk iddialarını detaylarıyla paylaştı.
“EKREM İMAMOĞLU İLAHLAŞTIRILIYOR”
Aysan, Ekrem İmamoğlu'nun eğitim sürecine dair tartışmalı detayları hatırlatarak başladı: "Trabzonlu bir vatandaş olan İmamoğlu, Türkiye'de üniversite kazanamayınca Girne Amerikan Üniversitesi’ne gitti. Oradan İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yaptı. Ancak bu geçişin usule uygun olmadığı 30 yıl sonra ortaya çıktı."
Diplomasının iptaline dair oluşan kamuoyu algısının çarpıtıldığını savunan Aysan, "O dönemde 28 kişi daha aynı geçişi yaptı ama gündeme sadece İmamoğlu getirildi. Bu durumun siyasi kimliği nedeniyle özellikle hedef alındığını düşünüyorum," dedi.
İmamoğlu’nun iş hayatına dair de önemli bilgiler aktaran Aysan, "1991 yılında kurulan İmaş A.Ş., FETÖ’nün ilk özel okulunu açtı. Bu okul 15 Temmuz sonrası OHAL kapsamında kapatıldı," ifadelerini kullandı.
“DANIŞMAN KARAASLAN’DAN AYDIN’A UZANIYOR”
İmamoğlu’nun Beylikdüzü döneminde danışmanlığını yapan Erkan Karaaslan’ın FETÖ ile bağlantılı olarak yargılandığını belirten Aysan, Karaaslan’ın danışmanlık verdiği belediyeler arasında Aydın, Maltepe, Kuşadası, Didim gibi yerlerin de olduğunu vurguladı.
"Masak raporundaki belgeleri 2016 yılında ben sundum. Aydın’daki dosyaların çoğuna temel teşkil eden bilgilerdi bunlar," dedi. Aysan, İstanbul’daki yargı süreciyle Aydın’daki süreç arasındaki farkı "İstanbul’da irade gösterildi, Aydın’da ise dosyalar sürüncemede kaldı" sözleriyle özetledi.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HAMLESİ ERKEN GELDİ”
Ekrem İmamoğlu’nun adaylık sürecini de değerlendiren Aysan, CHP içinde yaşanan gerilime dikkat çekti. “İmamoğlu, yerel seçimden kısa süre sonra cumhurbaşkanlığı adaylığı için harekete geçti. Bu hamle, diğer potansiyel adayların önünü kesmeye yönelikti. Parti tüzüğüne ve siyasi partiler kanununa aykırı bir şekilde aday dayatması yapıldı,” dedi.
Diploma krizinin bu sürece denk gelmesinin tesadüf olmadığını belirten Aysan, "Bu bir mağduriyet algısı oluşturma operasyonuydu. Ama bu olayların çoğunu ben yıllar önce belgeleriyle ortaya koymuştum," ifadelerini kullandı.
“AYDIN’DA 14 İHALE FESAT DAVASI”
Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne dair yürüyen davalara da değinen Aysan, “14 ayrı ihale fesat davası açıldı. Her biri için ayrı iddianame düzenlendi,” dedi. Kent Meydanı projesinden otoparklara, AYBEL’den yağmur suyu projelerine kadar birçok konunun mahkemeye taşındığını vurguladı.
“Özlem Çerçioğlu ‘İmzam yok’ diyerek sorumluluktan kaçmaya çalışıyor. Ama bir kurumun başındaki isim olarak bu dosyaların siyasi ve etik sorumluluğu onundur,” dedi. Aysan’a göre, davalar örgütlü suç kapsamında değerlendirilmeliydi.
“YARGIYA MÜDAHALE EDİLDİ”
Kendi yaşadıklarını anlatan Aysan, “2016’da verdiğim dilekçeler yıllarca rafta bekletildi. Dönemin başsavcısı bana ‘Sen ne karışıyorsun?’ dedi. Oysa vatandaş olarak görevimi yaptım,” dedi. Emniyet müdürlerinden savcılara kadar karşılaştığı engelleri detaylandırdı.
"Yargıya baskı vardı. Ama bugün geldiğimiz noktada umudum var. Devlet liyakat sahibi kadrolarla bu süreci toparlayabilir," diye konuştu.
“SİYASET SERVET KAZANMA ARACI OLDU”
Aysan, siyasetin günümüzde bir zenginleşme ve imar rantı alanına dönüştüğünü savundu. “Hangi partiden olursa olsun, siyaset artık kamu yararını değil kişisel serveti hedefliyor,” dedi. Özlem Çerçioğlu örneği üzerinden ilerleyen Aysan, “Bilimsel bir çalışması yok, siyasi geçmişi yok. Ama nasıl yükseldi? Ya parasıyla ya başka ilişkilerle,” ifadelerini kullandı.
“SOKAKLAR ÇÖZÜM DEĞİLDİR”
Programın sonunda önemli bir uyarıda bulunan Aysan, “Sokaklar halkı karşı karşıya getirir. Demokrasi sandıkla yaşar, sokakta değil,” diyerek siyasi tansiyonun yükseltilmesine karşı çıktı. (ERDAL AYDIN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.