Mehmet Semerci ile sohbetimizin son bölümünde ülkeyi ve Aydın’ı konuştuk. Semerci, “Milletvekili iken çok söyledim “Aydın’a teşvik verin, iki katı vergi alın” diye ama dinlemediler. Şirnak’a verdiler, Aydın’a vermediler. Gelinen noktayı görüyoruz” dedi. Sosyal demokrasinin güzelliklerinden bahseden Semerci, emperyalizmin zararlarını anlattı. Türkiye’nin zor günler geçirdiğini ve Ortadoğu felaketinin içine sürüklenmek istendiğini söyleyen Semerci, “Yönümüzü batıya dönmekten vazgeçmemeliyiz” diye konuştu.
RÖPORTAJ: EMİN AYDIN
Aydın da sağ siyaset egemendi, bugün bakıldığında sol üstünlük kurmuş durumda, bu sizi nasıl hissettiriyor?
Şimdi çağdaşlaşmanın önünü açacak dünya görüşü sosyal demokrasidir. Eğer bu görüşle ilerlerseniz başarabilirsiniz. Bunun örneklerini dünyada çok gördük. Sosyal demokrasi geniş bir toleransa sahiptir. Herkesin kişisel özgürlüğünü düşünerek önce insan der. Bence bir bina olacağına halk olsun yeter. İnsan daha önemlidir, onların sağlığı, özgürlüğü, eğitimi, geçimi düşünceleri paylaşması. Eğer o insan bunları yaparsa arkanda destek olur, bütünleştirir sahip çıkar. Ama sen o zincirleri yıkarsan o insanlar bireysel kurtulamayacağı için ilk önce kullaştırma yapılır sonra ümmetçilik yapar. Zaten emperyalizmin de istediği budur. 1960’lı yıllarda Pakistan çağdaşlaşmaya doğru gidiyordu, önünü bu dinle kestiler. Türkiye’yi de öyle yapmak istiyorlar, bunun önüne geçmemiz gerekiyor. Hangi dinden olursa olsun her insan eşittir aynı haklara sahiptir, insana önce insan diye bakmamız gerekiyor. Buna önem veren siyasi bakış sosyal demokratlaşmadır.
"ATATÜRK 10 YIL DAHA YAŞASAYDI..."
Aydın’ın bu duruma geleceğine inanıyor muydunuz?
İnanıyorduk tabii ki. Bazı şeyler üç beş yılda olmaz. Siyaset uzun vadeli ve zor bir süreçtir. Belki biz göremeyeceğiz. Atatürk de bazı şeyleri göremedi eğer 10 yıl daha yaşasaydı, bugün Türkiye bu halde olmayacaktı. Bu kadar borçlanmayacaktık. Şimdi bizim yeni nesil böyle giderse kullaşmaya doğru gidecek. Ortadoğu neyse sen de öyle olacaksın. Kabul ederse bu halk, böyle olacak ama ben edeceğine inanmıyorum. Çünkü Türkiye önünü batıya doğru açmış ve bunun bedeli çok ağır olur, hepimiz perişan oluruz.
"BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE OLSUNLAR"
Yeni nesillere neler söylemek istersiniz?
Biz kendimizi düşünerek bu ülkeyi kaybediyoruz. Bunun da sebebi emperyalizmin kafalarımıza dogmatizmi sokmasıdır. Bizleri duyarsız hale getirmesinden kaynaklanıyor. Atatürk bize Bursa Nutkunda, bütün konuşmalarında ‘tam bağımsız olun, sakın ha elinizi kolunuzu kaptırmayın’ dedi. Biz elimizi kolumuzu değil bütün vücudumuzu kaptırdık. ‘Çağdaşlaşma’ deyip bunun kılıfını hazırlamak isteyen siyasi düşünceler varsa o, onların kılıf uydurmasıdır. Biz o bağımsızlık hareketiyle o çağdaşlaşmayı daha ileri götürürdük. Benim gençlere tavsiyem, birlik ve beraberlik içinde olmalarıdır.
"İNCİR KESTANE VE NARENCİYEYİ İŞLEMELİYİZ"
Aydın’da neler yapılabilir?
‘Biz neden inciri işlemiyoruz’ diye girebiliriz lafa mesela. Dünyanın yüzde 99’u kuru inciri bu bölgeden elde ediliyorken neden bu incirin Aydın’da bir tane fabrikası yok. Neden kestane işletmesini yapmıyor. Bu kadar narenciyemizi neden işlemiyoruz. İmal etmiyoruz. O zamanın başbakanına gidip söyledim, ‘Aydın’a teşvik verin iki katı vergi alın’ dedim gülüp geçtiler. Şırnak’a teşvik parası verilirken Aydın’ a verilmedi. Samimi söylüyorum incirin, narenciyenin kestanenin katma değerini arttıralım gelirde en az beş kat artacaktır. Yapmadık hala da yapamıyoruz. Hükümet bunları değerlendirmeli ve milleti bir arada tutmaya çalışmalıdır. Ben bütün Müslüman ülkelerine gittim hepsi mi fakir olur, Allah bizi fakir olalım diye mi yarattı? Demem o ki herkes dönüp bir kendine bakmalıdır.
"BİRANDA ZENGİN OLUNMAZ"
Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Çok yaşamadık ama çok şey gördük. Bu ülke ve halk birçok şeyi hak ediyor. Mutluluğu arıyor, insanca yaşamayı arıyor, sevgiyi arıyor. Bütün siyasetçi arkadaşların el ele verip bu ülkeye mutluluğu vermesi lazım ama bunu verirken de talana, soyguna, rüşvete müsaade etmemeliyiz. Ülkenin kaynaklarına iyi sahip çıkmamız gerekiyor. Benim bir lafım vardır bir insan bir anda zengin olmaz. Eğer biri bir anda zengin oluyorsa; ya devleti soyarak ya da kaçakçılık yaparak zengin olmuştur. Bırakın ben zengin olmayı, malımı sattım ve hiç keşke demedim. Benim için dürüstlüğün bedeli bu. Bundan dolayı çok mutluyum. Keşke daha çok olsaydı daha fazla harcayabilseydim. BİTTİ
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.