Takip Et
  • 12 Mart 2025, Çarşamba 10:25

Büyük Menderes Havzası'nda erken kuraklık alarmı

Büyük Menderes Havzası, Mart ayında beklenenden daha erken başlayan kuraklık sinyalleriyle karşı karşıya. Bölgenin hayat damarı olan Büyük Menderes Nehri’nde su seviyesinin hızla düşmesi, ekosistem ve tarım için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor.

Henüz ilkbahar aylarında olmamıza rağmen, Büyük Menderes Nehri'nin pek çok noktasında su çekilerek yataklar ortaya çıkmaya başladı. Yıllar önce taşkınlarla Söke Ovası'nı adeta denize çeviren nehir, artık yürünebilir hale geldi. Uzmanlar, son yıllarda artan iklim değişikliği ve kış aylarında düşen yağış miktarının bu duruma neden olduğuna dikkat çekiyor.

Aydın Valiliği’nin 2025 yılı için açıkladığı "Havza Bazlı Su Dağıtım Planı"na göre, barajlardaki su seviyeleri kritik durumda. Plan kapsamında, çiftçilere sadece 2 defa su verileceği, kaçak su kullanımı ve planlama dışı ekim yapanlara ciddi cezalar uygulanacağı bildirildi. Ayrıca kuru tarıma geçiş yönünde bilgilendirme yapılacağı açıklandı.

Eğer Nisan ayında beklenen yağışlar gerçekleşmezse, özellikle tarım sektörü büyük zarar görecek. Bununla birlikte, sadece çiftçiler değil, nehir ve çevresinde yaşayan canlılar da kuraklıktan olumsuz etkilenecek.

Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, kuraklık tehlikesinin yanında bir başka soruna daha dikkat çekti. Sürücü, Söke Ovası’nda bazı sulak alanların hızla doldurulduğunu belirterek, bu alanların kurak yaz aylarında hem doğa hem de tarım için sigorta niteliğinde olduğuna vurgu yaptı.

Sürücü, “Buralar kuşlar, balıklar, kurbağalar, su samurları gibi birçok canlının yaşam alanı. Ama şu anda bu alanlar moloz, inşaat atıkları, OSB atıkları, seramik parçaları gibi zararlı atıklarla dolduruluyor. Bu atıkların içinde hangi kimyasalların, ağır metallerin olduğu bilinmiyor. Toprak, yeraltı suyu ve insan sağlığı tehdit altında” dedi.

Bahattin Sürücü, mevcut yönetmeliklere göre sulak alanların korunması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Sulak Alanlar Yönetmeliği’ne göre bu alanların doldurulması, kurutulması ve kirletilmesi yasaktır. Bu alanlar sadece doğa için değil, tarım için de hayati önem taşıyor. Kuraklık kapımızdayken sulak alanları yok etmek, gelecekte daha büyük sorunlara yol açar."

Sürücü, yaklaşan tehlikeye karşı yetkililere ve topluma çağrıda bulunarak, “İklim krizinin etkilerini somut olarak yaşadığımız bu dönemde, herkesin su kaynaklarına ve doğaya sahip çıkması gerekiyor. Susuz günler başlamadan, hem insanlar hem de doğa için önlem almak zorundayız. Bugün attığımız adımlar, yarınlarımızı belirleyecek” diye konuştu.

Yetkililer, Nisan ayı içerisinde beklenen yağışların gelmemesi durumunda, sadece tarımsal üretimde değil, bölgenin tüm ekosisteminde geri dönülmesi zor zararlar yaşanabileceği uyarısında bulunuyor. Tarım alanlarında üretim azalırken, kuşlar ve sucul canlıların yaşam alanlarının yok olacağı endişesi büyüyor.

Büyük Menderes Havzası’nda yaşanan bu gelişmeler, iklim krizinin ve çevreye verilen zararın nasıl iç içe geçtiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. (NECATİ MALDAR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.