Steven, bilimin sınırlarını zorlayarak insan farkındalığını araştıran ünlü yazar ve uzman Dr. Joe Dispenza ile bir araya geliyor. Dispenza, düşüncelerin hastalıkları tetikleyebileceği gibi iyileştirebileceğini de savunuyor. Ona göre zihin ve beden arasındaki bağ, doğru kullanıldığında fiziksel iyileşmeyi sağlayabilecek bir güce sahip.
“Düşünceleriniz sizi hasta edebilir. Peki, sizi iyileştirebilir mi?” diye soran Dispenza, bu sorunun cevabını "Kesinlikle evet" olarak veriyor. Ona göre insanlar, zihinlerinin gücünü anlayıp doğru kullandıklarında sağlıkları üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilirler. Dispenza, bu dönüşüm sürecini öğrenmenin de oldukça kolay olduğunu vurguluyor.
PROGRAMLANMIŞ HAYATLARIMIZ VE ALIŞKANLIKLARIMIZ
Dr. Dispenza, insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının %95’inin programlandığını ve alışkanlıkların bu süreçte büyük rol oynadığını belirtiyor. “35 yaşına kadar kim olduğumuzun büyük kısmı, bilinçsizce tekrarladığımız düşünceler ve davranışlarla şekillenir,” diyor. Ancak, bu alışkanlıkları değiştirmek mümkündür. Dispenza, değişim sürecinin eski alışkanlıkları kırmak ve yeni bir kimlik yaratmak üzerine kurulu olduğunu ifade ediyor.
“Alışkanlık, bir şeyi tekrar tekrar yaptığınızda, vücudunuzun onu bilinçli zihninizden daha iyi yapmayı öğrenmesidir. Beyin, tekrarlarla bir alışkanlık yaratır ve bu alışkanlık, düşünce ve davranışlarınızla birleşerek sizi programlar,” diyen Dispenza, nörobilimdeki “birlikte ateşlenen sinir hücreleri birlikte bağlanır” ilkesine dikkat çekiyor. Eğer aynı düşünce ve davranışları tekrarlarsanız, bu biyolojik yapının değişmesi zor olur. Ancak, yeni bir hedefe ulaşmak için bu düşünce kalıplarını değiştirmek gerektiğini söylüyor.
STRES, SAĞLIK VE DUYGUSAL BAĞIMLILIK
Dispenza, modern toplumda insanların %75 ila %90'ının stresle ilişkili nedenlerle sağlık sorunları yaşadığını belirtiyor. Stres, bireyleri duygusal bağımlılıklara sürüklerken, kötü ilişkilere veya işlere yönelmelerine neden oluyor. Bu tür kalıpların fark edilmemesi ve bilinçsizce devam ettirilmesi, insanların kendilerini sürekli kötü hissetmelerine yol açıyor.
“Bir kişi kendini sınırlayıcı bir şekilde konuşurken yakaladığında veya bir alışkanlık içerisinde hareket ettiğinde, artık o programın dışında kalır. Bu farkındalık değişim için ilk adımdır,” diyen Dispenza, insanlara bilinçsiz davranışlarının farkına varmayı ve onları yeniden programlamayı öğretiyor. Ona göre bu değişim, zihnin derinliklerinde gerçekleşen bir dönüşümdür.
İMKANSIZ OLANI BAŞARANLAR: MUCİZEVİ İYİLEŞMELER
Dispenza’nın çalışmalarında, ileri evre kanserlerden, nörolojik hastalıklardan ve diğer kronik rahatsızlıklardan tamamen iyileşen hastalar dikkat çekiyor. ALS, lupus, MS ve Parkinson gibi hastalıklardan mustarip kişilerin bile iyileştiğini gözlemleyen Dispenza, bu kişilerin zihinlerini ve bedenlerini yeniden programlayarak sağlıklarına kavuşabildiklerini belirtiyor.
“Vücudun organlarına metastaz yapmış dördüncü evre kanserden iyileşen insanlar gördük. Görme engelli olanlar, ALS, omurilik yaralanmaları yaşayanlar iyileşti. Hatta tiroidi cerrahi olarak alınmış bir kadının tiroidi yeniden büyüdü,” diyen Dispenza, insan iradesinin gücüne inandığında, biyolojik değişimlerin de mümkün olduğunu savunuyor.
FARKINDALIK İLE BİYOLOJİK DEĞİŞİM
Dr. Dispenza, zihin ve beden arasındaki ilişkinin bilimle temellendirilmesi gerektiğine inanıyor. Kuantum fiziği, nörobilim ve epigenetik gibi alanlardan faydalanarak insanların kendilerini daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor. Ona göre, zihnin entelektüel olarak anladığı bir bilgi, bedene kimyasal olarak öğretilmeli. Bu, yeni deneyimlerin devreleri zenginleştirip biyolojiyi değiştirmesine olanak tanır.
“Deneyimden gelen duyguyu ne kadar güçlü hissederseniz, o kadar çok hatırlarsınız. Beyninizdeki devreleri zenginleştiren her deneyim, biyolojinizi yeniden yapılandırır,” diyen Dispenza, öğrenmenin ve tekrarlamanın önemine vurgu yapıyor.
ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM İLE KİŞİSEL GÜÇLENME
Son olarak, Dr. Joe Dispenza’nın en büyük amacı, bilimle temellendirilmiş bilgilerle insanlara kendi dönüşümlerini gerçekleştirmeleri için ilham vermek. Ona göre bilgi güçtür ve kişinin kendisi hakkında sahip olduğu bilgi, özgürlük sağlar. Dispenza, insanları sadece iyileşmek değil, aynı zamanda değişmek ve gelişmek için motive ediyor. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.