Takip Et

“Şehircilikte ve tarımda bilimsel çözümler şart”

Eski Aydın Belediye Başkanı, şehircilik uzmanı ve inşaat yüksek mühendisi Hüseyin Aksu, tvDEN ekranlarında sunduğu Şehir ve İnsan programında, Türkiye'nin tarım ve şehircilik alanındaki sorunlarına değindi. Aksu, tarım arazilerinin bilinçsizce şehirleşmeye kurban gitmesi, ülkedeki inovasyon eksikliği ve yerel yönetimlerin projeleri hayata geçirmemesi konularında önemli açıklamalar yaptı. Hem kentsel hem kırsal alanlardaki sorunları ele alarak çözüm önerilerini dile getiren Aksu, güncel ekonomik sıkıntılardan şehirciliğe kadar geniş bir yelpazede önemli mesajlar verdi.

“SORUNLARI KÖKLÜ ÇÖZÜMLERLE ELE ALMALIYIZ”

Programın başında Türkiye'nin yaşadığı ekonomik ve tarımsal sorunlara dikkat çeken Hüseyin Aksu, şehircilik ve tarım alanındaki problemlerin doğru çözümlerle ele alınması gerektiğini vurguladı. Aksu, “Türkiye’de her gün yeni bir sorun ortaya çıkıyor, ama bu sorunlar yeterince köklü bir şekilde ele alınmıyor. Sabun köpüğü gibi sürekli gündem değişiyor, asıl sorunların üzerine gidilmiyor. Oysa bilimsel çözümlerle, bu ülkenin tarımını ve şehirleşmesini planlı bir şekilde geliştirmek mümkün,” dedi.

Aksu, tarım sektöründe köylülerin yaşadığı zorlukları dile getirerek, “Tarım üreticisi, tarlasını ekip biçemez hale geldi. Tarlalar küçük parçalara bölünüp verimsiz hale getirildi. Oysa büyük ölçekli, parsellenmiş arazilerde modern tarım yöntemleriyle daha verimli bir üretim yapabiliriz,” ifadelerini kullandı.

TARIM ARAZİLERİNDE REFORM ÖNERİSİ

Aksu, tarım arazilerinin korunması ve yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Tarımda verimliliği artırmak adına köylülerin tarlalarının daha etkin kullanılmasını öneren Aksu, “Tarımda maliyeti düşürecek en önemli unsurlardan biri arazilerin düzenlenmesidir. Bugün Harran Ovası'nda büyük sermaye sahipleri bu modeli uyguluyor. Araziyi düzgün şekilde parselleyip modern tarım yöntemleriyle işletiyorlar. Aynı şekilde Türkiye genelinde de köylüye zarar vermeden, devlet desteğiyle bu reformu hayata geçirebiliriz,” diye konuştu.

Tarımda reformun önemine değinen Aksu, “Tarım reformu yalnızca ekim ve hasat aşamalarıyla sınırlı değil. Arazilerin doğru parsellenmesi, sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve pazarlama kanallarının oluşturulması gerekiyor. Ayrıca organik tarıma geçiş ve kırsal sanayinin köylere entegrasyonu da reformun bir parçası olmalı,” dedi.

ŞEHİRLEŞMENİN TARIM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Aksu, Türkiye'deki şehirleşme süreçlerinin tarım arazilerini nasıl etkilediğini de ele aldı. Şehirlerin hızlı büyümesiyle birlikte tarım arazilerinin yok olmasına dikkat çeken Aksu, “Şehirler büyüyor, ama bu büyüme plansız ve bilinçsizce gerçekleşiyor. Tarım toprakları arsaya dönüştürülerek şehirleşmeye kurban ediliyor. Aydın'da, İncirliova ve Nazilli gibi ilçelerde, tarım arazileri kontrolsüz şekilde şehirleşmenin etkisi altında kalıyor. Şehirler büyüdükçe bu değerli toprakları kaybediyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bu duruma karşı geliştirdikleri “Kent Sera” projesini tanıtan Aksu, şehirlere yakın tarım arazilerinin bilinçli bir şekilde korunması gerektiğini söyledi. “Kent Sera projesiyle, hem şehirlere yakın tarım alanlarını koruyabiliriz hem de şehirde yaşayan insanların lüks konut ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Bu projede, şehirlere yakın tarım arazileri üzerinde villa yerleşimleri ve seracılık bir arada bulunuyor,” diyerek bu tür projelerin tarım ve şehircilik arasındaki dengeyi sağlayabileceğini belirtti.

“İNOVASYON GÜCÜ ZAYIFLADI, DIŞA BAĞIMLI HALE GELDİK”

Türkiye’nin tarım ve şehircilik alanında inovasyon gücünü kullanamadığını dile getiren Aksu, 1950’lerden bu yana tarım araçları ve ürünlerinde dışa bağımlı hale gelindiğini söyledi. “Amerika’dan aldığımız traktör, gübre, ilaç ve tohumlarla tarımımızı dışa bağımlı hale getirdik. Oysa bu ülkede kendi bilimsel araştırmalarımızı yaparak, yerli tohum ve tarım teknolojileri geliştirebilirdik. Ancak inovasyon gücümüz zayıfladı ve bu dışa bağımlılık giderek arttı,” dedi.

Aksu, tarımsal üretimdeki bu dışa bağımlılığın Türkiye’nin geleceği için büyük bir risk oluşturduğunu belirtti. “Kullandığımız tohumların, ilaçların, gübrelerin çoğu dışarıdan geliyor. Bunlar birer tuzak. Tarımda bağımsızlığımızı kaybettik. Kendi yerli üretimimizi yapmadığımız sürece bu bağımlılıktan kurtulamayız,” diyerek tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

BELEDİYELERE ELEŞTİRİ: “PROJELERİMİZİ UYGULAMIYORLAR”

Programda, Aksu’nun şehircilik alanında Aydın için geliştirdiği projeler de ele alındı. Özellikle İncirliova için hazırlanan imar planının hayata geçirilmemesiyle ilgili eleştirilerde bulunan Aksu, “Biz İncirliova için yıllar önce modern, çevre dostu ve sürdürülebilir bir imar planı hazırladık. Ancak bu planlar belediyeler tarafından uygulanmadı. Bugün baktığımızda İncirliova’nın en büyük caddesi üzerine 10 katlı binalar dikilmiş. Oysa bu binaların önlerinde geniş bahçeler ve çevre düzenlemeleri olmalıydı. Maalesef yerel yönetimler projelerimizi dikkate almıyor,” dedi.

Nazilli ve Söke’de de benzer projeler geliştirdiklerini ancak bu projelerin de uygulanmadığını belirten Aksu, “Nazilli için büyük bir Termal Turizm Bölgesi ve organize sera alanları öngörmüştük. Aynı şekilde Söke için de geniş tarım alanlarını şehirleşmeye karşı koruyacak projeler hazırladık. Ancak bunlar da hayata geçirilmeyince şehirler plansız büyümeye devam etti,” şeklinde konuştu.

“100 YILLIK PLANLAMALAR YAPMALIYIZ”

Türkiye'nin uzun vadeli planlamalar yaparak büyümesi gerektiğini söyleyen Aksu, Amerika ve İsrail gibi ülkelerin 100 yıllık stratejilerle ilerlediğini belirtti. “Batı dünyası 100 yıllık planlar yaparak ilerliyor. Biz ise günübirlik sorunlarla boğuşuyoruz. Türkiye’nin şehirleşme ve tarım alanında bilimsel temellere dayanan, uzun vadeli planlar yapması gerekiyor. Kısa vadeli ve popülist yaklaşımlar, sadece günü kurtarır, geleceğimizi inşa edemez,” dedi.

Aksu, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının da ancak doğru stratejilerle mümkün olabileceğini savunarak, “Köklü ekonomik kalkınma olmadan şehirlerimizi ve tarım alanlarımızı kalkındıramayız. Ama bu kalkınma sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel kalkınmayı da içermeli. Eğer bunu yapamazsak, sadece zenginler ve fakirler arasında daha büyük uçurumlar yaratırız,” diye konuştu.

TARIMDA BAĞIMSIZLIK İÇİN YERLİ ÜRETİM ŞART

Aksu, programın sonunda tarımda dışa bağımlılıktan kurtulmak için yerli üretime dönmenin şart olduğunu vurguladı. “Tarımda tohum, gübre, ilaç ve yem konusunda dışa bağımlıyız. Bu dört temel unsurda kendi üretimimizi yapmadığımız sürece tarımda bağımsız olamayız. Bugün kullandığımız tohumlar, adeta bir tuzak. Bu tohumlar kontrol ediliyor, dışarıdan gelen gübre ve ilaçlar ile bağımlı hale getiriliyoruz,” diyerek tarım sektöründeki tehlikeye dikkat çekti. (ERDAL AYDIN) 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.