Edebiyat öğretmeni ve Aydın yakın tarih yazarı Sabahattin Burhan, TV’den ekranlarında yayınlanan Baş Başaprogramına konuk oldu. Gazeteci ve program sunucusu Emin Aydın ile Aydın’ın Kurtuluş Savaşı dönemine ışık tutan eserlerini ve özellikle Çayyüzü Şehitliği üzerine yaptığı araştırmaları paylaştı. Burhan, çocuk yaşlarda başlayan tarihe olan ilgisini, İstiklal Savaşı'na tanık olanlardan dinledikleriyle besleyerek bölge tarihini yazma kararı aldığını anlattı. Program boyunca, Çayyüzü Şehitliği ve burada yatan kahramanların Türk tarihi açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
ÇAYYÜZÜ ŞEHİTLİĞİ’NİN MİLLİ VE MANEVİ ÖNEMİ
Burhan, Çayyüzü Şehitliği’nin, Kurtuluş Savaşı sırasında yapılan ilk ve tek abide olduğunu belirterek, şehitliğin milli mücadeleye dair büyük bir değer taşıdığını ifade etti. Burada yatan kahramanların, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde verdikleri en değerli varlık olan canlarını feda ettiklerini söyleyen Burhan, Çayyüzü Şehitliği’nin, Kurtuluş Savaşı’nın canlı tanıkları tarafından yapılan ilk şehitlik olduğunu vurguladı. "Bu şehitlik, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli sembollerinden biri" diyen Burhan, buranın sadece milli değil, aynı zamanda manevi bir değeri de olduğunu ekledi.
Manevi keşiflere de değinen Burhan, orada bulunan ziyaretçilerin yaşadıkları manevi deneyimlerden ve yaşlıların vasiyetlerinden bahsetti. Bu şehitliğe gelenlerin huzur bulduğunu, orada manevi bir atmosferin her zaman hissedildiğini belirtti. Burhan, özellikle Ayşe Nine gibi manevi keşiflerde bulunan büyük insanların, bu şehitliğe olan katkılarının çok önemli olduğunu dile getirdi.
KAHRAMANLARIN ANLATILMAYAN HİKAYELERİ
Burhan, Çayyüzü Şehitliği’nde yatan kahramanların hikayelerinin, tarihin tozlu sayfalarında kalmaması için titizlikle çalıştığını anlattı. Milli mücadelenin körpe kuzuları olarak nitelendirdiği şehitlerin, savaş sırasında parça parça toplandığı ve 60 şehidin çuvallarla defnedildiğini açıkladı. Bu kahramanların hiç dünya zevki tatmadan genç yaşta şehit olduklarını, bugün onların anılarına saygı göstermek için her ayın ilk pazarında düzenlenen anma törenlerinin büyük bir anlam taşıdığını belirtti.
Burhan’ın aktardığına göre, Çayyüzü Şehitliği sadece milli mücadele tarihinin bir parçası değil, aynı zamanda manevi olarak da birçok kişinin derin etkiler yaşadığı bir yer. Burada zaman geçirenlerin manevi huzur bulduğunu ve buraya tekrar tekrar gelmek isteyen ziyaretçiler olduğunu anlattı. "Şehitlik, sadece tarihsel değil, ruhsal bir bağ da oluşturuyor" diyen Burhan, burayı ziyaret edenlerin yaşadıkları deneyimlerin hafızalardan silinmediğini vurguladı.
20 EKİM'DEKİ ANMA TÖRENİNE DAVET
Burhan, izleyicileri, Çayyüzü Şehitliği’nde 20 Ekim Pazar günü yapılacak olan Çayyüzü Şehitleri Anma Töreni'ne davet etti. Etkinlikte, milli mücadelenin genç kahramanları anılacak, şehitlerin aziz hatıraları yaşatılacak. Ayrıca geleneksel olarak düzenlenen keşkek hayrının bu sene de yapılacağını belirten Burhan, herkesin bu anlamlı etkinliğe katılmasının büyük bir vefa borcu olduğunu söyledi.
SABAHATTİN BURHAN’IN YAZARLIK SERÜVENİ
Sabahattin Burhan, Aydın’ın yakın tarihine olan ilgisinin çocukluğunda başladığını ve küçük yaşlardan itibaren şahitlerden dinlediği hikayeleri not almaya başladığını anlattı. İlk ciddi eseri olan Yörük Ali Efe’yi 10 yıl süren bir çalışma ile yazdığını belirtti. Çayyüzü Şehitliği’nin de yer aldığı Milli Mücadelenin Körpe Kuzuları adlı eseri ise, bölge halkının Kurtuluş Savaşı’ndaki kahramanlıklarını anlatan önemli bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor.
Sabahattin Burhan, yaptığı araştırmaların can alıcı noktasının, birebir tanıklıklarla oluşturulduğunu vurguladı. Bu kahramanlarla yaptığı görüşmelerde aldığı ses kayıtları ve fotoğraflarla tarihsel gerçekleri belgelendirerek yazdığı eserlerin günümüzde hâlâ önemini koruduğunu söyledi. Bu canlı tanıklıkların artık bulunmadığını belirterek, “Benim yazdıklarımı artık kimse yazamaz. Çünkü bu şahitler artık hayatta değil” diyerek eserlerinin eşsizliğini dile getirdi.
YENİ ESER: TEKELİ İSMAİL EFE
Burhan programda, şu anda üzerinde çalıştığı yeni eseri Tekeli İsmail Efe'yi yazdığını söyledi. Küçük yaşta Tekeli İsmail Efe ile tanıştığını ve onunla bizzat yaptığı görüşmeleri kaydettiğini belirten Burhan, bu eserin de tıpkı Yörük Ali Efe’de olduğu gibi bir kahramanlık destanı niteliğinde olduğunu söyledi.
Programın sonunda Burhan, tarihi belgelerin ve canlı tanıkların eserlerine kattığı değerin büyük olduğunu vurgulayarak, bu belgelerin Yunanlıların Türklere karşı asılsız soykırım iddialarını çürüttüğünü belirtti. Eğer bu tür eserler yazılmasaydı, Türk tarihinin çarpıtılabileceğini ifade etti. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.