Eski Aydın Belediye Başkanı ve inşaat yüksek mühendisi Hüseyin Aksu, tvDEN’de sunduğu Şehir ve İnsan programında bu hafta Bilgi Dünyasına dair önemli açıklamalarda bulundu. Aksu, bilgi çağında yaşanan teknolojik gelişmelerin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, bireyler ve ülkeler için doğurduğu büyük risklere dikkat çekti. Özellikle bilgi teknolojilerinin kötüye kullanılmasının tehlikelerine değinen Aksu, İsrail’in Lübnan’daki hedeflerine yönelik siber saldırı örneği ile izleyicilerini uyardı.
BİLGİ DÜNYASINDA İLK PATLAMA!
Programın açılışında Aksu, bilgi çağının başlangıcından bu yana teknolojinin hayatımızı büyük ölçüde kolaylaştırdığını, ancak bu gelişmelerin arka planında ciddi tehditlerin de bulunduğunu ifade etti. Aksu, İsrail’in Lübnan’da satılan cep telefonlarına yerleştirilen patlayıcıları uzaktan aktive ederek hedef kişileri öldürmesi örneğiyle siber saldırıların artık klasik savaş yöntemlerinin ötesine geçtiğini belirtti.
"Artık savaşlar yalnızca fiziksel cephede değil, bilgi dünyasında da yaşanıyor" diyen Aksu, bu tür saldırıların gelecekte daha sık yaşanabileceğini öne sürdü. Bilgi dünyasının, bireylerin sadece kimlik ve kişisel bilgilerini değil, yaşamlarına dair her türlü detayı kontrol altına alabilme yetisine sahip olduğunu söyledi.
TEKNOLOJİK İLERLEMELER RUHUMUZU TEHDİT EDİYOR
Aksu, teknolojinin sunduğu kolaylıkların bireylerin kontrolünden çıktığını ve insanlığın büyük bir sermaye gücüne teslim olduğunu belirtti. “Klimamızı uzaktan açıyoruz, fırınımızı çalıştırıyoruz. Bu kolaylıklar bize sunulurken neyi kaybettiğimizi sorgulamıyoruz. Ruhumuzu mu kaybediyoruz, kimliğimizi mi yok ediyoruz?" sorularını yönelterek, izleyicilerine bilgi dünyasında bilinçli olma çağrısında bulundu.
Sadece bireylerin değil, devletlerin de bu bilgi sistemleri aracılığıyla kontrol altına alınabileceğini söyleyen Aksu, “Ülkeler, sermaye gruplarının eline düşmüş durumda. Kendi ulusal güvenliklerini bile korumakta zorlanıyorlar” dedi.
TÜRKİYE’NİN TARIM POLİTİKALARINA DAİR REFORM ÖNERİLERİ
Bilgi dünyasının riskleri kadar, tarım alanındaki çözüm önerilerine de değinen Aksu, özellikle Türkiye’nin tarım politikalarına dair eleştirilerde bulundu. Tarımsal üretimde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek, “Çiftçimiz enerjiye, tohuma, gübreye ve tarım ilaçlarına mahkum bırakılıyor. Bu sorunlar çözülmeden tarımda ilerleme kaydedemeyiz” dedi.
Aksu, çiftçilerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesi gerektiğini vurgulayarak, tarımda yapılacak reformların tarla büyüklükleri ve üretim maliyetleri üzerinden şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. “Çiftçi, enerjiye para vermeyecek. Güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklarla kendi elektriğini üretecek ve fazlasını devlete satacak” diye ekledi.
STATÜKONUN YIKILMASI GEREKİYOR
Aksu, Türkiye’deki siyasi yapının, halkın çıkarlarına hizmet etmediğini, mevcut sistemin statükocu yaklaşımlarla devam ettiğini ifade etti. “Siyaset, kişisel çıkarların peşinde koşuyor. Statükonun esiri haline gelmiş bir sistemde vatandaşın sesi duyulmuyor” diyerek siyaset dünyasını eleştirdi.
Aksu, siyasete girmenin iyi niyetle zor bir iş olduğunu belirterek, “Siyaset dünyasında başınızı belaya sokmak istiyorsanız dürüst olun. Ama kendi çıkarlarınız için değil, memleket için çalışın. Yoksa o statüko sizi ezip geçer” dedi.
ÇİFTÇİLER İÇİN KOOPERATİF MODELİ ÖNERİSİ
Tarımda kooperatifleşme modeline dair açıklamalarda bulunan Aksu, Türkiye’de kooperatifçiliğin doğru uygulanmaması nedeniyle kötü bir imajı olduğunu kabul etti, ancak bu sistemi doğru yönettiğinizde çok başarılı sonuçlar elde edilebileceğini ifade etti. "80'li yıllarda yapı kooperatifleri kurarak 35 bin kişiyi ev sahibi yaptık. Doğru bir sistem kurduğunuzda kooperatifçilik Türkiye’de de işler" dedi.
Aksu, çiftçilerin kooperatifler aracılığıyla örgütlenerek üretim maliyetlerini düşürebileceğini, yerli üretimi destekleyebileceğini ve pazar paylarını artırabileceğini söyledi. “Eğer çiftçimiz birleşir, güçlerini bir araya getirirse, tohum, gübre ve tarım ilaçlarını dışa bağımlı olmaktan kurtulabiliriz” dedi.
BİLGİ DÜNYASINDA DÜZENLEMELER ŞART
Programın sonunda bilgi dünyasına geri dönen Aksu, bilgi teknolojilerinin kötüye kullanımını önlemek için uluslararası düzeyde düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. “Siber suçlar artık bireyler arası suç olmaktan çıktı, uluslararası bir savaş aracına dönüştü. Bilgi dünyasında düzenlemeler yapılmazsa, gelecekte çok daha büyük sorunlarla karşılaşacağız” diyerek izleyicilerini uyardı.
Son olarak, Aksu, 2002 yılında Birleşmiş Milletler’de sunduğu “Bilgi Hakları Evrensel Beyannamesi” önerisinden bahsederek, “Bu öneriyle dünya genelinde bilginin kötüye kullanımını önlemek için evrensel standartlar belirlenmesini istemiştik. Ancak o dönem kimse bu tehdidi ciddiye almadı. Bugün gelinen noktada ne kadar haklı olduğumuz ortada” diyerek açıklamalarını tamamladı. (SELİME AYDEMİR)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.