Aydın'ın dünyaya açılan penceresi tvDEN ekranlarında yayınlanan "Baş Başa" programında, kalp sağlığı üzerine önemli uyarılar yapıldı. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Eryılmaz, gazeteci Emin Aydın’ın konuğu oldu. Kalp sağlığını korumanın yollarını, ani kalp ölümlerini ve kalp hastalıklarının tedavi süreçlerini ele alan Eryılmaz, herkesin dikkat etmesi gereken önemli noktaların altını çizdi.
KALP SAĞLIĞI HAYATIN MERKEZİNDE
Kalbin işlevini ve önemini vurgulayan Prof. Dr. Ufuk Eryılmaz, "Kalp diğer organlardan ayrılan bir yönüyle hayatın ta kendisi. Ani kalp ölümü, tüm organlar içinde kalbe özgü ve bizi sevdiklerimizden ayıran en beklenmedik durumlardan biri. Bu yüzden kalp sağlığı çok ciddi şekilde önemsenmeli," ifadelerini kullandı. Kalbin vücutta dokulara oksijen ve besin taşıyarak hayati bir işlev üstlendiğini belirten Eryılmaz, kalbin her gün 100.000’den fazla atımla bu görevi yerine getirdiğini vurguladı.
Kalbin önemini sadece fiziksel bir işleyiş olarak değil, aynı zamanda yaşamla doğrudan ilişkili bir organ olarak ele alan Eryılmaz, sözlerine şöyle devam etti: "Kalp, vücutta dokulara yeterli miktarda kan, oksijen ve besinleri taşıyan merkezi bir pompadır. Bu hayati görev, vücudun her noktasına ulaşan kan akışını sağlar. Kalp durduğu anda yaşam sona erer. Bu nedenle kalp sağlığına gereken önemi vermek, yaşamı doğrudan korumak anlamına gelir."
"KALP SAĞLIĞINA DİKKAT ETMEK ÇOK KOLAY"
Kalp sağlığını korumanın zor olmadığını belirten Eryılmaz, hipertansiyon, diyabet, kolesterol yüksekliği, hareketsiz yaşam ve sigara gibi risk faktörlerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Genetik faktörlerin de önemli bir rol oynadığını belirten Eryılmaz, "Genetik yatkınlık varsa, kalp damar hastalıklarına erken yaşta yakalanma riski artıyor. Ancak bu risk faktörlerinin dışında kalan büyük grup için yaşam tarzı değişiklikleri kalp sağlığını büyük oranda korur" dedi.
Kalp sağlığını korumak için alınabilecek önlemlerle ilgili olarak "Bunları uygulamak sanıldığı kadar zor değil," diyen Eryılmaz, kalp sağlığı için basit fakat etkili adımlar atılabileceğini ifade etti. "Hareketli bir yaşam sürmek, sigaradan uzak durmak, sağlıklı bir diyetle beslenmek ve düzenli olarak tansiyon, şeker ve kolesterol seviyelerini kontrol ettirmek kalp sağlığını korumada temel adımlardır. Risk faktörlerini azaltmak her bireyin elinde," diye ekledi.
ANİ KALP ÖLÜMLERİNE DİKKAT
Son dönemde genç yaşta ani kalp ölümlerinin arttığını belirten Eryılmaz, bunun altında yatan nedenlerin çoğunlukla sigara tüketimi, hareketsiz yaşam ve kötü beslenme olduğunu söyledi. Sanatçı Metin Arolat’ın ani ölümü üzerine yapılan tartışmalara da değinen Eryılmaz, "Bu tür ani ölümlerin IV serum gibi uygulamalarla ilişkisi kanıtlanmış değil. Ancak genetik yatkınlık varsa, özellikle birinci derece yakınlarında erken yaşta kalp krizi geçmişi olan kişilerin düzenli olarak kalp doktorlarıyla görüşmeleri gerekiyor," dedi.
Bu tür vakaların toplumda sıkça yaşandığını belirten Eryılmaz, "Ünlü bir kişinin yaşadığı bir sağlık sorunu gündeme geldiğinde, toplumda bir farkındalık oluşuyor. Ancak her gün bu ülkede yüzlerce insan benzer sebeplerle hayatını kaybediyor. Özellikle genetik yatkınlık varsa, bu risk daha da artıyor ve önlem almak için erken yaşlarda düzenli kontrollerin yapılması hayati önem taşıyor," şeklinde konuştu.
KALP HASTALIKLARININ TEŞHİS VE TEDAVİSİ
Kalp krizinin belirtilerine dikkat çeken Eryılmaz, göğüs ağrısının karakterine göre kalp kaynaklı olup olmadığının anlaşılabileceğini ifade etti. "Kalp ağrısı, göğüs ön duvarında baskı şeklinde hissedilen, sırta, kola veya çeneye yayılan bir ağrıdır. Eğer ağrı bu şekilde yayılıyor ve efor veya duygusal stresle artıyorsa, bu durumda mutlaka bir kardiyologa başvurmak gerekir" dedi.
Kalp hastalıklarının tedavisinde erken teşhisin önemini vurgulayan Eryılmaz, "Kalp damar hastalıklarında tedavi, genellikle anjiyo ve stent işlemleriyle yapılır. Eğer damarlar çok daralmışsa bypass ameliyatı önerilir. Ancak tedavi sonrası yaşam tarzı değişiklikleri yapmayan hastalar, tekrar benzer sorunlarla karşılaşabilir," diyerek hastalara yaşam biçimlerinde kalıcı değişiklikler yapmaları gerektiğini hatırlattı.
Bu konuda sık sık karşılaştığı yanlış bir düşünceye de değinen Eryılmaz, "Ne yazık ki bazı hastalarımız, anjiyo ya da bypass işlemi sonrasında tamamen iyileştiklerini düşünüp eski alışkanlıklarına geri dönüyorlar. Oysa bu işlemler, hastalığın kaynağını tamamen ortadan kaldırmıyor. Sigara içmeye devam etmek, sağlıksız beslenmek ya da hareketsiz bir yaşam sürmek tekrar aynı sorunlarla karşı karşıya kalmak anlamına gelir," dedi.
KALP KRİZİNİN SESSİZ BELİRTİLERİNE DİKKAT
Kalp krizinin her zaman ani ve şiddetli ağrılarla başlamadığını belirten Eryılmaz, sessiz kalp krizlerinin de ölümcül olabileceğini hatırlattı. "Bazen hastalar göğüs ağrısı yerine çene, kol veya sırt ağrısı hissederler. Özellikle efor sırasında ya da duygusal bir stres anında başlayan bu ağrılar göz ardı edilmemelidir. Kalp krizinin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir, bu yüzden risk faktörleri olan herkesin bu konuda bilinçli olması ve düzenli kontrollerini aksatmaması hayati önem taşır" dedi.
Bu sessiz belirtilerin yanıltıcı olabileceğini belirten Eryılmaz, "Hastalar bazen bu ağrıların önemini küçümsüyor ya da farklı sebeplerle açıklıyor. Ancak erken müdahale edilmediğinde, sonuçları ölümcül olabilir," diye ekledi.
DUYGUSAL STRESİN KALBE ETKİSİ
Eryılmaz, aşırı stres, üzüntü ve öfkenin de kalp sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Özellikle "Kırık Kalp Sendromu" olarak bilinen sendromun, yoğun duygusal stres sonrası ortaya çıkabileceğini ifade eden Eryılmaz, bu durumun kalbin kasılma yeteneğini geçici olarak bozduğunu belirtti. "Yoğun stres, üzüntü ve travmalar kalbin işlevini geçici olarak bozabiliyor. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında kalp damarlarında herhangi bir problem olmasa bile kalp fonksiyonlarında bozulmalar görebiliyoruz. Pozitif duygular ise aksine kalbe faydalıdır," dedi.
SAĞLIKLI BİR KALP İÇİN BESLENME VE EGZERSİZ ŞART
Beslenmenin kalp sağlığındaki önemine vurgu yapan Eryılmaz, Akdeniz tipi beslenmenin kalp dostu olduğunu belirtti. Yeşillikler, meyveler, ceviz ve badem gibi besinlerin kalp sağlığını koruduğunu ifade eden Eryılmaz, "Tüketilen gıdaların doğal olması ve tüketilen kalorinin yakılması en önemli kurallardan biri" dedi. Ayrıca kırmızı et tüketimine de dikkat çeken Eryılmaz, "Her şeyde olduğu gibi dengeli tüketim önemli. Aşırı kırmızı et tüketimi kalp sağlığına zarar verebilir, ancak ölçülü tüketildiğinde bir sakınca yok" şeklinde konuştu.
Egzersizin kalp sağlığı için önemini vurgulayan Eryılmaz, her gün yapılan düzenli yürüyüşlerin kalp sağlığını desteklediğini belirtti. "Hareketli yaşam tarzı, kalp sağlığının korunmasında temel faktörlerden biridir. Haftada en az 4 gün, 45 dakikalık tempolu yürüyüşler kalp sağlığı için büyük önem taşır. Hareketsizlik kalp hastalıkları riskini artırır," dedi.
SİGARA VE TUZ EN BÜYÜK DÜŞMAN
Sigaranın kalp sağlığını en çok tehdit eden faktörlerden biri olduğunu vurgulayan Eryılmaz, "Sigara kesinlikle bırakılmalı. Sigaraya karşı en ufak bir tolerans göstermiyoruz ve tuzu hayatımızda olabildiğince aza indiriyoruz" dedi. (ERDAL AYDIN)
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.