5 DAKİKA DAHA
13 Ocak 2018, CumartesiTweet |
Merhaba Sevgili Denge okurları size bu yazımda sabah uykusundan söz etmek istiyorum.. Bazen sabahları uyanmak sizce de büyük bir sorun olmamış mıdır?
Yeterince uyuduğunuzda bile sabahları kalkarken "5 dk daha" dediğinizi şimdiden duyar gibiyim. Sabahları sıkça tekrar ettiğimiz bu cümle aslında uykumuzun katili olabilir. Elimiz alarmın erteleme tuşuna doğru giderken yüzümüzde gevşek bir gülümseme oluşsa da o anlık kendimizi iyi hissetsek de muhtemelen bu yaptığımız pek doğru değil.
Uyku uzmanlarının çoğu alarm ertelemenin iyi bir fikir olmadığını düşünüyor. Kafanızda bu fikirle uyuyorsanız, sabahları alarm sesini duyduğunuzda kendinizi uyanmaya değil alarmı ertelemeye odaklıyorsunuz. Sıcak yataktan çıkmak yerine göz kapaklarımızın gözlerimizi dinlendirmesi muhteşem görünüyor ama daha büyük sorunlar iş başında. Bu düşüncenin beyne yer etmesi ve alarm erteleme tuşunun da elimizin altında olması aslında kendimize yaptığımız bir kötülüklerden biri.
Uyku uzmanlarının araştırmalar sonucu bulduğu bir başka tespit ise alarm ertelemenin uyku kalitesini düşürmesidir. Uyku esnasında beynimiz yaklaşık 90 dakikalık beş aşamadan oluşan çoklu uyku döngüleri içinden geçiyor. Yani erteleme butonuna basıp uyursanız, başka bir uyku döngüsüne girersiniz ve uykunuzu düzene sokma şansınız kalmaz. Bu da beraberinde yaşam kalitesini düşürmeye neden olur. Çünkü zamanı verimli kullanmamaya günün ilk dakikalarında başlarız. Kimi zaman planladıklarımızı bile iki araya bir dereye sıkıştırmak zorunda kalabilir hatta iptal etmemize bile neden olabilir.
PEKİ BUNU YAPMAYANIMIZ VAR MI ?
Sabah alarm çalınca onu 5 dakika erteleyip sonra bir 5 dakika daha uyuyanlardansanız sizi anlıyorum. Çünkü her ne kadar şikayet etsem de defalarca ertelenen o beşerli dakikaların her biri bütün geceye değdiği uykudur. Gözlerimizin biri açık diğeri kapalı olduğu o ikilemde bile kendimizi kolayca kandırmıyor muyuz o tatlı uykuya devam edebilmek için?
İsterseniz sözü fazla uzatmadan şunu da not düşelim: 2018 yılında sağlık alanında en çok konuşulacak konulardan biri 'uykusuzluk problemi' olacakmış.
NE YAPILMALI?
Not: Bunları edindiğim bilgilerden özetle yazıyorum ki konunun uzmanı değilim. Sonuçta ben de sizler gibi bu durumunun mağdurlarından biriyim. Ama biraz araştırmanın sonucunda bulduğum yöntemlerle bu durumdan kurtulmanın yollarını sizinle de paylaşmak istiyorum.
Her gün için uyuma ve uyanma saatleri aynı olmalı ki buna hafta sonu dahil. Çünkü günlük yaşamımızı planlarken zaten iş, okul ve bunlar gibi rutin akışımız bellidir. Biz de planlarımızı yaparken aslında bu akışa göre yapmıyor muyuz?
Yatmadan önce uyuduğunuz odayı havalandırmalı ve odanın olabildiğince hava alması sağlanmalı. Böylece vücut uyku halindeyken kendini yenilemesini daha kolay bir şekilde yapacaktır. Ayrıca sabahları erken veya geç daha dinç kalkmanız da kaçınılmaz olacaktır.
Uyku saatine yakın, 2-3 saat öncesinde spor yapılmalı ve parlak ışıktan kaçınılmalı.
Uykuya dalmada zorluk yaşayanlar için ılık duş faydalı olabilir.
Kafein içeren ürünleri tüketmemelerini sağlamalıyız..
Kalktığınızda odanızı aydınlatın ve pencereyi açarak temiz havayı ciğerlerinize bol bol çekin.
Uyandıktan sonra da mutlaka bir bardak su içmeyi unutmayın.
Bunlar basit ama önemli öneriler. Esas yapılması gereken kendinizi uyku düzenine oturtmaya alıştırmak. Mutlaka her gün benzer saatlerde yatıp benzer saatlerde kalkmaya çalışın. Böylece biyolojik saatiniz kendiliğinde oluşup alarm çalmadan 5 dakika önce bile uyanabilirsiniz. Böylece "5 dakika daha" demek hem yerinde olacak hem de saatinde uyanarak güne dinlenmiş ve zinde başlayıp hazırlanmak için yeterli zamanınız olacaktır.
Umarım bu yöntemler sizin için faydalı olur zira ben uygulamaya başladım bile.
Sözlerimin son cümlelerini noktalarken küçük bir hatırlatma...
Aranızda anne tabiriyle, “akşam yatmak bilmez, sabah kalkmaz bilmez” diyenlerdenseniz o zaman sizin için erteleme süresi sanırım 5 dakika değil 5 saat olabilir.
Hepinize her şeyden önce huzurlu uykular diliyorum sevgili Denge okurları. Mutlu hafta sonları.