Sen, bu konuları benimle konuşmayı seviyorsun ama CHP’de yıllardır siyaset yapan, doğru olduğuna inandığı ideolojisi için gençliğini heba eden, diğerlerinin hırsızlık, yolsuzluk ve arsızlıklarından dem vura vura halktan oy isteyen kişiler çok mahcup oluyor. Kendilerini kandırılmış ve üzgün hissediyorlar. Hayal kırıklıklarını yutkunarak gizliyorlar, çünkü Aydın’da yerel bütçelerin kendi parti kimliklerini taşıyan kişiler ve onların atadıkları bürokratlar tarafından iç edildiği düşüncesiyle kahroluyorlar.
Nereden mi biliyorum? Bana ulaşıp içini döken ve partilerini kirletenlere öfke kusanlar var. Bana anlatarak yüreklerini soğutuyorlar. “Record of” diyerek hem kimliklerini hem de isimlerini gizlememi istiyorlar; ancak hissettiklerini paylaşmamda sakınca görmüyorlar.
“Belki kendilerine çeki düzen verirler” diyorlar. Parti içindeki namusluların, bir gün parti içindeki namussuzlardan daha cesur bir çıkış yaparak “dur” diyeceğini umut ediyorlar. Tükenmek üzere olan sabırlarıyla bekliyorlar.
“Eleştirdiğimiz rakiplerimizden daha beter davrananlar bizim partili olamaz” diyorlar. Hatta bu kişilerin, ideolojilerini kirletmek için partiye sızdırılmış ajanlar olabileceğini düşünenler bile var.
Patlamak üzereler... Bıçak kemiklerine dayanmış durumda. Sana demem o ki; Aydın’daki CHP’li kimlikli kamu talancılarına, rakipleri değil parti içindeki namuslular “dur” diyeceğe benziyor.
Neyse, bu konu uzun... Gelelim senin “Teslaşk” olarak tanımladığın diğer meseleye.
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.