Takip Et
  • 19 Kasım 2023, Pazar

İZMİR'DEKİ ANTİK KENTLER 10- PHOKAİA ANTİK KENTİ (ESKİ FOÇA)

İzmir’in Foça ilçesinde, İzmir Körfezi’nin kuzeyinde yer alır ve On İki İyon kentinden biridir. MÖ 7. asırda Phokaia halkının Milet halkı ile Akdeniz’de koloniler kurduğu ve ticari ilişkilerde bulunduğu bilinmektedir. Phokaia adının kentin çevresindeki adalarda yaşam süren foklardan ya da kentin kurucusu olduğu düşünülen Yunan halkı Phokisliler’den geldiği düşünülmektedir.

Kentte ilk arkeolojik çalışmalar, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Fransız Arkeolog Felix Sartiaux tarafından yürütülmüştür. 1950’li yıllar ve devamında ise Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgali bölgede araştırma yapmıştır. Akurgal döneminde İzmir’deki birçok antik kentte olduğu gibi Phokaia’da da Athena Tapınağı başta olmak üzere önemli buluntulara ulaşılmıştır. 1989’dan bu yana ise Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Prof. Dr. Ömer Özyiğit başkanlığındaki heyet çalışmalarına devam etmektedir.

Araştırmalar sonucunda şehrin MÖ 500’lü yıllarda duvarla çevrili olduğu bilgisine ulaşılmıştır. Heredot’un eserlerinde sıkça adı geçtiğinde günümüzde Heredot Duvarı olarak adlandırılan bu yapı, mezarlığın kuzeyinde yer almaktadır. Kentin eski duvarlarından günümüze ulaşan bir diğeri ise Taş Kule olarak bilinen Pers mezar anıtıdır. Bu yapı, Perslerin şehri işgalinin kanıtı niteliğindedir. Son dönem kazılarında ulaşılan tiyatro, Anadolu’nun en eski tiyatrolarından biridir. İlk kazılarda ulaşılan seramikler dolayısıyla şehrin kuruluşunun MÖ 2000’e kadar uzandığı düşünülmektedir. Ayrıca, Çanakkale Boğazı, Karadeniz ve hatta İspanya ve Fransa kıyılarında kurdukları koloniler ve ticarî faaliyetleri sayesinde refah içinde yaşadıkları bilinmektedir. Öte yandan Phokaialılar, İyon felsefe ve sanatında da öncü olmuşlardır. Büyük İskender’in Küçük Asya seferi sonrası şehrin yönetimi Pergamon Krallığı’na geçmiş, krallığın Roma İmparatorluğu’na bağlanması sonrası Phokaia da imparatorluğun bir parçası olmuştur. Bizans Dönemi’nde ise önemli psikoposluk merkezlerinden biri olmuştur.

İyon Dönemi’nden bu yana liman kenti özelliği koruyan şehir 1200’lerde Türk denizci çaka Bey’in yönetimine geçmiştir. 1455’te Osmanlı’nın bir parçası haline gelmiş, 1867’de yeni Foça ile birleştirilerek Manisa’ya başlanmıştır.

Athena Tapınağı

On İki İyon kentinden biri olan Phokaia’nın Ana Tanrıçası Athena adına MÖ 500’lü yıllarda yapımına başlanmıştır. Şehre hâkim konumdaki yapı, İyon tipi tapınakların ilk örneklerindendir. Sütunları tüf taşındandır ve beşik çatı sistemi ile ayakta durmaktadır. Tapınakta 1998’den bu yana kazılar devam etmektedir.

Kybele Açıkhava Tapınağı

Kybele heykel ve kabartmalarının yer aldığı yapı, kentte bulunan bir diğer tapınaktır. Denizci fenerleri için küçük nişler de barındıran kayadan oyma adak havuzu, denizcilerin burada tapındığını kanıtlamaktadır. Kutsal alanın çevresindeki surlar, dönemin koşullarına uygun olarak yenilenmiştir. Arkaik surları harçsız iken Roma Dönemi’nde kireç taşı kullanılmış, Ceneviz ve Osmanlı devirlerinde ise kireç, kum, tuğla ve kiremit tozlarından mütevellit Horasan Harcı kullanılmıştır.

Karataş Efsanesi

Rivayete göre; Foça’da bir ‘Karataş’ varmış, herkes bu taşın varlığından haberdarmış ama nerede olduğunu bilen yokmuş. Foça’yı dolaşırken bu taşa ayak basan kimse, bir daha kentten ayrılamazmış. Foça’dan ayrılan kişinin de günün birinde mutlaka buraya döneceğine inanılırmış. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.