Takip Et
  • 8 Ekim 2022, Cumartesi

Biz bu sorunu aşmamış mıydık?

Türkiye 1990’ları, 2000’li yılların başlarını kadınların başörtüsü tartışmasıyla geçirmişti..

O dönemin CHP yöneticileri büyük hatalar yapmıştı.O dönemin omuzu kalabalık paşaları bu işe burnunu sokmuş, çok büyük hatalar yapmıştı.

Kimi kamu yöneticileri, kimi üniversite rektörleri büyük hatalar yapmışlardı.

Türkiye’de toplumsal bölünme aslında “Başörtüsü” tartışmasıyla başlamıştı.

Elbette birileri başörtüsünü siyasi bir sembol, Atatürk’ün kurduğu laik cumhuriyete karşı bir isyan olarak kullanıyordu.

Ama kurunun yanında yaşlar da yanıyordu.

İnancı nedeniyle başını örten anne, asker ocağında evladının yemin törenini izleyemedi.

İnancı nedeniyle başını örten genç kızlar, üniversite kapılarından geri çevrildi.

İnancı nedeniyle başını örten kadınlar kamuda, hatta kimi özel sektör işyerlerinde hak ettikleri işleri alamadılar.Birebir bu durumu yaşayan biri olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu söylemini çok samimi bulmadım gerçekten.Askeri liseye girmek için müracaat ettiğimde anacığımın başının kapalı olması nedeniyle müracaatım bile kabul edilmemişti.Annen başını cenesinin altına gelecek şekilde bağlasın birazda önden saçı gözüksün cümlesini hiççç mi hiççç unutmadım.Polislik sınavında anacığımın başı kapalı diye mülakatta elendiğimi halen unutamıyorum.Kuzenimin yengemin başı kapalı diye 3.sınıfta harp akademisinden atıldığını unutamıyorum sonrasında faiziyle birlikte alınan parayı söylemiyorum bile.Velhasıl çok çektik biz bu mevzulardan kabul edelim ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu sayesinde aştık. 2013’ten itibaren bu tartışmaları tamamen bir kenara bıraktık.

Bugün TBMM’de başörtülü milletvekili var.

Bugün, başörtülü vali, başörtülü hakim, başörtülü öğretmen var.

Bakın hastanelere. Neredeyse bütün görevli kadınlar başörtülü.

Kimsenin sesi çıkıyor mu?

Kimsenin itirazı var mı? yok.

Belki hala bu tabloyu halen içine sindiremeyen bazı radikal kesimler, sadece kendilerini Atatürkçü gören kesimler elbette var.

Ama bu tartışmaları bitirmiştik biz geride bırakmıştık sayın kılıçdaroğlu.

Türkiye’nin bugünkü sıkıntısı peynir fiyatı, et fiyatı..

Türkiye’nin bugünkü derdi yağ, yumurta, ekmek fiyatı.

Çevremiz savaşlarla, kargaşa ile kaynıyor sorun bu bununla ilgili bir önerin var mı? yok. Onun için bir kesimi yanına çekmek istiyorsan sorun olmaktan çıkmış bir konuyu gündeme getirmek sana bişey kazandırmayacak ve parti tabanından tepki almaya devam edecek.

Eski bir yaranın kapanmış kabuğunu yeniden kaşıyıp, açmak sana bişey kazandırmayacak.

Acaba Kemal Kılıçdaroğlu neden dindar kesime yaranmak için bu kadar çaba harcıyor.

Başörtüsüne yasal güvence getirme talebiyle yola çıkıp, “Bakın CHP iktidara gelince yeniden başörtüsünü yasaklayacak” söylemlerimi rahatsız etti acaba.

Ama hiç kazanamayacağın, kazanma şansının bulunmadığı bir tartışmayı başlattın. Başörtüsü konusundaki herhangi bir tartışmada bir vatandaş olarak kimin ne düşüncede olduğunu çok iyi biliyoruz. Şimdi size soruyorum sizce CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun, başörtü çıkışıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a siyasi gol atması mümkün olabilir mi? Türkiye’de artık bir başörtüsü sorunu bulunmuyor. Geçmişte yapılan hataları da pek çok kişi kabul ediyor. Üstelik bu hataların bedeli 20 yıldır herkesin burnundan fitil fitil getiriliyor.Daha neyi tartışıyoruz Allah aşkına.Bırakın başörtüsünü de TÜRKİYE için bişeyler yapın da göreliMm.

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroglu, ağzıyla kuş tutsa, eşinin, hatta kendisinin başına başörtüsü bağlasa bile kendisine bir tane bile oy gelmeyeceğini neden hala göremiyor.

Maalesef ki Bir gün önce Kuran kursuna giden çocukların ortaçağ zihniyetine teslim edildiğini söyleyen vekillerin bir gün sonra başörtüsüne serbestlik getireceğini söyleyen genel başkanları var. Kaldı ki bu açıklamayı yaptıktan sonra tabanından aldığın tepkileri nasıl susturacan hep betaber göreceğiz. Son olarak diyeceğim şu ki sayın Kılıçdaroğlu bu ülkenin başörtüsü sorunu yok. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.