Takip Et

KAİNATIN RUHU “ADALET “

Kendime sıkça, “Hayattan beklentin nedir?” diye sorarım. Şüphesiz bu sorunun en popüler cevabı “mutluluk” olacaktır. Her özel günün en popüler temennisinin de mutluluk olması gibi. Oysa ben hayata mutlu olmak için gelmediğimize inanırım ama dile pelesenk olan bir temenni olmasından mütevellit herkes gibi ben de sıkça bu kelimeyi kullanırım. Gerçi şöylede bir gerçeklik var; Mutluluk arayışı, mutlu olma şekli herkese göre farklılık gösteriyor. Kimi akademik kariyer ile mutlu oluyor, kimi beste yaparak, kimi dini inancını en uçta yaşayarak mutlu oluyor, kimi siyasetin çıkar dünyasında kendini güçlü kılarak, kimi insanlık için çabada kalarak mutlu oluyor, kimi kötülüğün karanlığında insanlara acı çektirerek... Bunu sonsuz kombinasyonla uzatmak mümkün. Bu da gayenin mutluluk olduğu bir dünyanın pekte adil olmadığı, düzen sağlamadığı, azap, kaygı ve korkuyu arttırdığı düşüncesine sürüklüyor insanı.

Mutluluk bile haddini aşarsa, azap olur."

- L. Annaeus Seneca

Tüm sınırlamalar kişiyi mutlu kılar. Görme, etki ve temas alanımız ne denli dar ise o denli mutlu oluruz; ne denli geniş ise o denli sıklıkta kendimizi azap içinde ya da ürkütülmüş duyumsarız. Çünkü bu alanla birlikte kaygılar, istekler, ürkünç şeyler de çoğalır ve büyür.-Arthur Schopenhauer

Gelelim başta zikrettiğimiz soruya; bu dünyada var edilen insanın, ölümlü bir yaşamın bilinciyle hayattaki beklentisi ne olmalıdır ya da nedir? Bu sorudan nesnel bir cevap beklemek elbetteki yanlış lakin ortak bir çıkarımla nesnel bir sonuca varmanın insanlık adına fayda sağlayacağını düşünüyorum. Bu sebeple bu soruya tüm insanlık tarihinin gelişim sürecini de dikkate alarak, dini, felsefi, tasavvufi anlayışlar ile siyasi, sosyal, ekonomik fikirlerin temellenmesine dayanak olan özü düşünerek tek bir kelimeyle cevap verecek olursam cevabım “ADALET” olur. Tüm insanlığın ortak ülküsü olan adaletin ilkin birey olan insan zihninde anlam bulması ve nihayetinde damıtılan bu etik kavramın fiiliyata geçirilerek bir yaşam gayesine dönüşmesi neticesinde nihai beklenti gerçekleşecektir zannımca.

Adaletin savunucusu olarak tarihten bugüne yerini almış meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar Gününü kutlarım. Pekçok sorunu bünyesinde barındıran avukatlık mesleğinin saygınlığını koruması adına siyasi erke, avukatlık mesleği mensuplarına ve özellikle meslek birliğimiz olan barolara mühim işler düştüğünü belirtmek isterim.

“Adalet, kainatın ruhudur.” ÖMER HAYYAM 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.