Takip Et
  • 4 Nisan 2015, Cumartesi

Spor kültürünün oluşmasında yerel yönetimlerin rolü

Kültür, toplumun, sosyal miras ve geleneklerini, yaşama biçimini, ideallerini, değerlerini ve davranışlarını, çevreye uyum biçimini, geniş anlamda eğitim biçimini yansıtır. Öğrenilen ve yeni kuşaklara aktarılan davranış örüntüleri ya da kalıplarıdır. Toplum eğitiminin amaçlarından birisi de o toplumun kültürel birikimini sürdürmektir. Bunun yolu da bireyi eğitmekten geçer. İnsan yeteneklerini genleri ile sürdürür. Kültürün ise böyle bir şansı yoktur. Kültür, bir yaşam biçimi ve yorum aracıdır. Diğer bir yaklaşımla kültür, düşünsel, yaşamsal davranış ve değerler bütünü olarak nitelendirilmesidir. Kültür, toplumun davranış, biliş ve duyuş kalıplarının bütünüdür. İnsan, içinde yaşadığı toplumdan aldığı kültürle beslenip yetişir ve farklılaşır. Eğitim süreci evrensel olmasına rağmen toplumlar kendilerine uygun insanı, kendilerine özgü eğitim süreci ve sahip oldukları kültür içeriği ile yetiştirirler. Eğitim tanımlarının ortak özelliği, eğitimin bir süreç olması ve kişinin önceki durumdan daha yeterli hale gelme yani değişme sürecidir. Eğitimin amacı ve aracı insandır, kaynağını felsefeden, geçerliğini bilimden, değerini toplumdan alır. Kısaca; öğrenme, yaşam ve deneyimler yolu ile kişinin davranışlarına yönelen değişim eylemidir. Diğer bir anlatımla kültür ve eğitim bir bütündür. Kültür, insanlık tarihinin, ilkel yaşamdan uygar topluluğa erişmesine ışık tutan ortak mirasıdır. Böylece eğitim, toplum kültürü açısından önem kazanır. Toplumlar kültürlerini sürdürme sorumluluğunu göz ardı edemez. Gençliğin eğitim yönelimleri ise şansa bırakılamaz.

 

Spor Kavramı: DPT Özel ihtisas komisyonu Spor'u; “Yenme, muktedir olma gibi insan güdüsünün tatminini amaç edinen belirli kurallar içinde yapılan rekabete dayalı sosyalleştirici, bütünleştirici fiziki, zihni ve ruhi faaliyetler..” olarak tanımlamıştır. Spor, Saldırganlığın bir tamponudur. “İnsanın doğasında bulunan saldırganlığın, sağlıklı barışçı bir emniyet supabı, saldırganlık güdüsünü denetim altına alan uygun bir ‘dostça rekabet ortamı, savaşın da barışçı ikamesidir.” (Lorenzden)

Spor bireyin ruh ve beden sağlığı içindir. “Kişinin ruh ve beden sağlığını güvence altına alan, onun topluma uyumunu sağlayan, günlük hayatın gerginlik ve sürtüşmelerini masseden bir araçtır”. Spor savaşa hazırlamak içindir (para-militer). “Yurt sever, hiyerarşik ve otoriter bir devlet eli ile ulusal birliği örgütleyen bir eğitim aracı” (Jahn 1910dan Fişek 85). “Sporun gerçek işlevinin gençleri savaşa hazırlamak” (Eisenhower), yaklaşımlarıyla spor para-militer bir eğitim aracı olarak nitelendirilmiştir.

“Spor kitlelerin afyonudur” yaklaşımı. Bu yaklaşım sporu “kitleleri uyutma aracı” olarak göstermekte ve aşırı(fanatik) milliyetçiliğin üstü örtülü görünümü olarak gösterilmektedir. Bu yaklaşımı Franconun Bernabeau stadı için “Bana 150 bin kişilik bir uyku tulumu yapın” sözü ile desteklenmektedir. Ayrıca Portekizli Antonio Salazarın “40 yıl süre ile fiesta (şölen), fadima (örgütlü din) ve futbol ile yönettim” diyen sözleri bu yaklaşımın kanıtı olarak gösterilmektedir. Fişek’e göre sporun en kısa tanımı “İnsanların var olabilmek için doğa ile giriştikleri ölüm-kalım mücadelesinin barışcı benzetimi”dir. Bir diğer tanım da ise spor “Oyunla yarışmayı birleştiren, bedensel yetenekleri ödüllendiren, üst düzeyde oyun, mücadele ve ağır kas çalışması gerektirdiği için sürekli ve yoğun çabayı gerekli kılan bir uğraşı” olarak ifade edilmektedir. Spor yapmanın asıl amacı, sağlığı korumak, genç ve dinç kalmak, aynı zamanda kişisel yeteneği geliştirerek belirli yarışmalarda fert ve grup olarak üstünlük sağlamaktır. Bir etkinliğin spor olabilmesi için oyun, mücadele, yoğun beden çalışması gereklidir. Spor ancak eğitim konusu olduğu takdirde kültürden sayılır.

Spor Sadece “Skor” mu? Biz mi “Skor Bağımlısıyız?

•Spor Kültürü, yukarıdaki tabloda görülen tüm değerleri geliştirme fırsatına sahip bir “eğitilmişliği” gerçekleştirebilir.

•Spor insanın yaşama biçiminin parçası olan bir süreçtir. Bir davranış biçimidir;

•Fiziksel uygunluk ve becerileri içeren Psikomotor davranışları,

•Bilgi, anlayış, uygulama, analiz, sentez, algılama, değerlendirme gibi bilişsel becerileri,

•Değerler geliştirme, toplumsallaşma, kabullenme, bireyler arası ilişki, başkalarını dinleme, adil olma v.b duyuşsal tutum ve davranışları içeren bir yaşama biçimidir.

Yerel yönetimler için Spor önemli bir hizmet fırsatı mı?

Yerel yerleşimlerde hareket mekanları, yaşam planlamasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

•Ülkemizde yerel yönetimlerin kontrolünde hareket mekânsız çarpık yerleşim kültürü olarak gelişmektedir.

•Bu bağlamda kent kültürü ve spor kültürü çelişmektedir.

•Yerel yönetimlerimizin “konfor”u hareketsiz yaşama biçimi olarak görmekten vazgeçmeye yöneltecek, kültür hizmet fırsatları bulunmaktadır.

Uyuşturucudan teröre uzanan tehlikeler dikkate alındığında herkesin doğal hakkı olan spor yapma konusunda yerel yönetimlerimiz çok önemli fırsatlara sahip olduğu görülebilir.

•Yerel yönetimler insanın hareket hakkını bir yaşama hakkı olarak ele alıp, halka bir spor hizmeti verme anlayışını yeniden keşfedebilir.

•Halkın Gönüllülük (İmece) potansiyellerinden yararlanarak kendi çocuklarına, gençlerine yetişkinlerine ve yaşlılarına fazla ekonomik yüke girmeden spor yaptırma fırsatını kullanabilir.

•Yörede halkın ve kulüplerin yararlanacağı spor tesislerinin planlı olarak halkın ihtiyacını karşılayacak biçimde sağlayabilir.

•Tüm üyelerine spor yapma zorunluluğu getiren “örnek kulüpleri destekleyebilir ve özendirebilir. Yerel yönetimler, halka hizmet için oluşturdukları resmi birimler içine bütçesi, personeli ve tesisleri ile “Spor Hizmetleri” için de bir birim kurabilir mi?

•Yerel yönetimlerde insan yerleşiminin toplu yerleşim alanları(siteler) kişi başına düşecek çağdaş spor alanını ayırma ve yapma zorunluluğu ya da değerlerini geliştirme fırsatını kullanabilir mi?

•Özel ya da resmi açılacak tüm yöre okullarına açık ve kapalı spor mekânları yaptırılması zorunluluğunu ruhsata bağlayarak kullanabilir mi?

•Sporda başarı gösteren kulüp ve kuruluşları, yetenekli sporcu yetiştirme ve spor yapan üye sayısına göre ödüllendirebilir mi?

•Eski 1580 sayılı yasanın 2.faslı ve 15. Maddesinin 33. Fıkrasında belirtilen: “Geliri ne olursa olsun bütün belediyelerin spor sahaları için yer ayırmak” 54. Fıkrasında ise “stadyumlar yapmak, yaptırmak ve işletmek” Spor ve kültürünün geliştirilmesi için nasıl bir fırsattı?

•Bu bağlamda “mevzuat hazretleri” bu fırsatları kullanmaya engel midir? Varsa engeller aşılası engeller midir yoksa sığınılan can simitleri midir?

Ayrılan kaynaklar yerel yönetimin birkaç kişisinden oluşan bir takımı yerine halka adil dağılımını gerçekleştirmek üzere yaygın spora yönlendirme fırsatı kullanılabilir mi? Sağlıklı Kentler Birliğinin Önündeki Fırsat; Sağlıklı Kentler Birliği Tüzüğünün 14 maddelik amaçları kentin insan sağlığına yönelik hizmetlerini vurguluyor. Acaba “insan varlığının ve koruyucu sağlığının temeli olan “hareket” fırsatları sağlıklı kentler birliğinin bir sloganı olamaz mı?

İncelediğimiz kadarı ile Ottowa Şartı;

1. “Sağlığı Geliştirme, insanları sağlıkları üzerinde kontrol gücüne sahip olma ve sağlıklarını geliştirmeye muktedir kılma sürecidir.

2. Tam olarak fiziksel, akli ve sosyal anlamda iyi olma durumunu sağlayabilmek için, birey veya grup, isteklerinin farkında olabilmeli, isteklerini tanımlayabilmeli, çevreyi değiştirebilmeli ve çevreyle uyum sağlayabilmelidir.

3. Sağlık, sonuç olarak, günlük hayatın kaynağıdır, hayatın hedefi değildir.

4. Sağlık, fiziksel kapasiteler olduğu kadar, sosyal ve kişisel kaynakları da vurgulayan pozitif bir kavramdır.

5. Sonuç olarak, sağlığı geliştirme, yalnızca sağlık sektörüne ait bir sorumluluk değildir aynı zamanda sağlıklı yaşam tarzlarından gönence doğru ilerlemekte olan bir süreçtir.” Olduğunu vurgulamaktadır.

Sağlığı geliştirme ile ilgili bölümde de; “Sağlık hizmetlerinin ötesinde bir konuma sahip olan sağlığı geliştirme, tüm sektörlerde ve tüm seviyelerde politika üreticilerini, kararlarının yarattığı sağlık sonuçlarının farkında olmaya ve sağlık için sorumluluklarını kabul etmeye yönlendirerek, sağlığı gündemde tutmaktadır.” denilmektedir. Bu bağlamda sağlıklı kentler birliğimizin önünde önemli bir fırsat var. O da koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemlisi ve WHO’nun 2005 yılını Beden Eğitimi ve Spor Yılı olarak ilan etmesinden hareketle, “hareket ve sporu” bir slogan haline getirerek, gerek Avrupa gerekse dünya platformlarında yeni bir slogana imza atmak.

Kaynak: Sağlıklı Kentler Birliği Toplantısı.27-28 Nisan 2006 Eskişehir.Spor Yapan insan Atilla Erdemli

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.