Takip Et
  • 2 Mart 2013, Cumartesi

Aktivitenin psikolojik etkileri

FİZİKSEL AKTİVİTENİN İNSAN PSİKOLOJİSİ ÜZERİNDE ETKİLERİ NELERDİR? 

Değerli okuyucular, daha önceki yazılarımda düzenli fiziksel aktivite yapmanın insan vücudu üzerindeki birçok olumlu fiziksel faydalarından detaylı bir şekilde bahsetmiştim. Bu tür aktivitelerin vücudumuzdaki organ ve sistemlerin daha uzun süreli ve sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını devam ettireceğini, organizmanın her türlü hastalığa ve mikroplara karşı daha dirençli olacağını vurgulamıştık. Bu haftadaki yazımızda ise sizlere fiziksel aktivitenin insan psikolojisi ve ruhsal durumu üzerindeki pozitif etkilerinden bahsetmeye çalışacağım. Eğer vücudunuz fiziksel olarak hareket etmezse beyninizde de bir süre sonra bazı stres faktörlerinin biriktiğini göreceksiniz. Örneğin stres bozukluğu ve ileriki durumlarda yaşanabilecek ruhsal çöküntü, kısa süreli ve uzun süreli depresyonun da temelindeki sebeplerden birisi olarak karşımıza çıkacaktır. Uzun süre hareket etmeyen bünye beyin tarafından algılanacaktır. Bu duruma beynimiz açığa çıkmayan enerjiyi bir şekilde atmak eğilimine girecektir ki hareketsiz ve kapalı kalmış bir bünye de bu yoğun stres durumu ve öfke nöbetleri, sinirlenme olarak kendini gösterecektir. Kısaca söylemek gerekirse bedensel olarak atılamayan olumsuz enerji fiziksel olarak somatizasyon bozukluklarına neden olabilirken, ruhsal olarak stres bozuklukları veya depresyona neden olabilmektedir.

Vücudumuzu fiziksel aktivite yaparak ne kadar geliştirirseniz bu strese girme sürenizi uzatacaktır. Yapılan araştırmalara bazı spor türlerinin uzun vadede beynin kapasitesini artırmak için ideal olduğunu göstermiştir. Yani spor yaparak sadece iyi görünmekle kalmayıp iyi düşünmeyi ve daha kapsamlı bakış açıları geliştirmeyi, sorunlara farklı yönlerden yaklaşmayı, hızlı ve doğru çözümler üretmeyi, doğru iletişim kurmayı da sağlayabilirsiniz. Bu da hem insan ilişkilerinde, hem de iş hayatında başarımızı arttıracaktır. Bir başka araştırmada sporun ve müzikle ilgilenen kişilerin kötü alışkanlıklardan uzak durur, zorluklarla daha kolay mücadele eder diyor. Hangi yaşta olursa olsun ancak özellikle çocukluk yaşlarında ve gelişme döneminde spor ve müzik ile ilgilenen birisi bir çok kötü alışkanlıktan uzak durmuş olur, gerek okul hayatında gerekse ilerideki iş hayatında çok daha başarılı olur. Bu şekilde yetişen çocukların hayatında ve insani ilişkilerinde de başarılı olduğunu görüyoruz.

Pekâlâ, fiziksel aktivite beynimizi nasıl etkiliyor: Bedeni doğru ve bilinçli bir biçimde harekete geçirmek kan dolaşımını düzene sokuyor ve beynin özellikle zorlandığı zaman ihtiyaç duyduğu oksijeni almasını sağlıyor. Fiziksel aktivite, bize zarar veren ve düşünme gücümüzü azaltan stres hormonlarını etkisiz hale getiriyor. Yaratıcılık hormonunu artırıyor ve vücudumuzdaki endorfin hormonunu aktif hale getirerek kendimizi daha mutlu ve enerjik hissetmemizi sağlıyor. Sinir hücrelerinin yeniden yapılanmasına yardımcı oluyor. Ayrıca beyindeki hücrelerin yaşlanmasını geciktiriyor Sinir hücreleri arasındaki ilişkiyi düzenleyerek özellikle hızlı tepki verme ve koordinasyon yeteneğini geliştiriyor. Fiziksel aktivitenin bu kadar olumlu etkisi nasıl olmaktadır? Bu konuyu bazı başlıklar halinde bu konulara değineceğim.

ÖZGÜVEN
Fiziksel aktivitenin öz güvenin ve yaşama sevincinin artmasına etkisi. Güven, istenilen davranışı başarıyla sergileyebilme konusunda bireyin inancıdır. Fiziksel aktivite ortamında kişi gerçekçi bir biçimde yeteneklerini bilir, kendini iyi tanır ve kabul eder. O, sorumluluklarının bilincindedir ve duygularını kontrol altına alabilmeyi öğrenmiştir. Özellikle takım sporlarında takımının bir parçası olan birey, paylaşmayı öğrenir, beraberce başarmanın zevkini veya kaybetmenin üzüntüsünü yaşar. Bu nedenle özellikle erken yaşlarda çocukları takım sporlarına yönlendirmenin ruhsal gelişim üzerinde olumlu etkileri bilinmektedir. Öz güveni olan bir sporcu, başarma konusunda yüksek bir motivasyona sahiptir.
Düzenli fiziksel aktivite yapan kişi, dikkatini iyi kullanmayı öğrenir. Gerektiğinde dikkatini daraltma ve genişletme becerisini çok iyi kullanır. Bunları yaparken düşünmez, hisseder ve yapar. Duygularını daha rahat kontrol altına alabilir, öfkelendiğinde çileden çıkmaz, olumsuz duygularını kontrol eder. Spor yapmakta olan kişi her zaman yapabileceğinin en iyisini ortaya koymaya konsantre olur, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışır. Kaybettiğinde rakibini tebrik eder, ‘bir dahaki sefere’ der.

Fiziksel aktivitenin boş zamanların olumlu yönde değerlendirilmesine etkisi vardır. ‘Bana boş zamanlarında ne yaptığını söyle, sana nasıl bir insan olduğunu söyleyeyim.’ şeklinde bir deyiş vardır. Bu gerçekten de çok doğrudur. Spor, müzik veya herhangi bir hobi boş zamanları doldurmalıdır. Aksi halde kişi enerjisini zararlı faaliyetler veya alışkanlıklar şeklinde harcama gayretine girebilir. Bu sebeple özellikle çocukların, gençlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak her türlü faaliyetlerine imkânlar zorlanarak yardımcı olunmalıdır. Bu gerek anne babaların gerekse eğitimden sorumlu kişilerin görevidir.

Fiziksel aktivitenin bireyin toplumsallaşmasına olan olumlu etkisi vardır. Fiziksel aktivitenin, özellikle ergenlikte artan beden enerjisinin en uygun biçimde kanalize edileceği alandır. Aktif spor yaparken kişi bir gruba ait olma ve o grupla dayanışmaya girme şeklinde sosyal bir işlevi yerine getirmektedir. Bu nedenle spor, toplumla uyum sağlamış ve bütünleşmiş kişiliklerin oluşmasına katkıda bulunur. Bu özellikle çocuklar için önemlidir. Yaptığı fiziksel aktivitenin kurallarını öğrenerek uygulayan çocuk, daha sonra toplum ve hukuk kurallarını benimsemeye ve uygulamaya aday bir yetişkindir.

Çocukluk çağında karşılaşılan davranış bozukluklarının giderilmesinde Fiziksel aktivitenin tedavi edici etkisi vardır. Bireysel özelliklere veya yakın çevre etkilerine bağlı olarak sergilenen uyum ve davranış bozukluklarının tedavisinde fiziksel aktivitenin önemli bir görev üstlenmektedir. Fiziksel aktivitenin yoluyla birey, gerilimden arınarak, bir boşalım ve buna bağlı olarak rahatlama yaşamaktadır. Tırnak yeme, altını ıslatma, dışkı kaçırma, okuldan kaçma vb. gibi davranış bozukluğu gösteren çocuklarda spor, kendine güven ve uyum gibi önemli görevleri yerine getirmektedir.

Sonuç olarak fiziksel aktivitenin psikolojik yararlarını özetleyecek olursak: Kollektif düşünce ve hareket etme düşüncesi, bireyler arasında ilişkiler, karşılıklı olarak saygı kavramı gelişir. Zevk alma duyusu gelişir. Bu da beyinden salgılanan endorfin hormonlar ile olur. Kendine güven ve yaşama sevincini arttırır. Boş zamanlarının olumlu yönde değerlendirilmesini sağlar. Bireyin toplumsallaşmasına olumlu etkisi vardır. Yorgunluk, heyecan ve stresi azaltır. Uykusuzluğu önler. Çocukluk çağında karşılaşılan davranış bozukluklarının giderilmesine katkıda bulunur. Hepinize sağlıklı günler dileklerim

KAYNAKLAR: E. Sözüer, www.rehberogretmen.biz, İnsan Davranışının Sınırları ve Spor Psikolojisi,S.Özbaydar, Sporda Motivasyon T.Biçer, Spor psikolojisi ders notları A.Güreş, D. S. Schreiber. (2004). The Instinct to Heal. Rodale Inc., M. Babyak A. Blomenthal. (2000). Psychosomatic Medicine, 62., M.Z.George, Z.Nahas. Vagus Nerve Stimulation Therapy, Neurology59, no.6, suppl. 4(2002). 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.