Takip Et
  • 31 Mart 2020, Salı

SEN

SEVGİLİ !..Saat gece bire beş var.

Zaman işine geç kalmış bir emekçinin, ciğerini parçalarcasına sersemce koşuşturması gibi hızla ilerlerken bu gece, bu saatte sen geldin aklıma. Aya benzerdi yüzün. Bir gülüşünle odamın buz rengi soğuk mermerleri ısınıverirdi. Köz köz bakardı o kocaman gözlerin.Kor ateşte har olmuş bir mızrak gibi deler geçerdi içimi bakışların .

Ah SEVGİLİ!..Gelişine türküler yazar gidişine ağıtlar yakardım. Şimdi geceyi,yıldızları, ayı üzerime kilitlemişler gibi yalnızım ,sensizim evimde. Bir damla ışık yok. Karanlıkta kaybolmuş küçük, zavallı bir çocuğun ürpertisiyle dokunuyorum odamdaki küçük pencerenin ayaz vurmuş buğulu camına. Camda yansımanı görüyorum hayal meyâl.

Sonra kazağımın kolunu avuç içime kadar çekiştirip siliyorum pencere camını ürke ürke .Yavaşca kayboluyorsun, gidiyorsun yine . Ve sokak lambasının loş ve sarı ışığı doluyor damla damla odanın içine.

Saat bire beş var...Sensiz bilmem kaçıncı uykuya, rüyalara kapatacağım gözlerimi.

Ve sen sevgili yine bilmeyeceksin hasretine baharlar biriktirmiş yorgun, özlem dolu günlerimi. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.