Takip Et
  • 26 Şubat 2014, Çarşamba

Sensizleşmek

Son makası attık hayallere. Bütünlüğü parçalarcasına kestik bağları. Darma duman ettik ortalığı. Varılacak birçok kapıyı hiçbir zaman açılmayacak şekilde kapadık koca koca kilitlerle. Hayallerimiz , paslanmış kapılar ardında şimdi. Küflü toz pembe bulutlarımızla, yamalı gökkuşağı renklerimizle, bir tutam ayrılığımızla noktaladık eskimeye yüz tutmuş aşkımızı.Ayağımızın altındaki güzellikleri çiğneyecek kadar gözümüz dönmüş, kör olmuş gözlerimizle aşk kokan ilkbaharları eriteceğiz artık. Bembeyaz düşleri salacağız en koyu karanlıklara, karalara bel bağlayacağız ayrılığın diyarlarında. Ağustos böceği miskinliğiyle salıvereceğiz her şeyi. Sana dair, bana dair, bize dair her şeyi!

O asil rüyalarımız son ipini çektim bugün. Bırakıverdim en koyu en ıssız karanlıklara. Gözyaşlarının çöllerinde sellerle serpiştirdim önüne. Akıp giden sonu gelmeyecek yepyeni zamanlar verdim sana. Her bahar tekrar tekrar açacak zamanlar. Seni bende yok edecek beni sende imkansızlaştıracak zamanlar…

Ruhunu taşıyan bedenin esaretine kapılıp yap bildiklerini sen . Sıcaklığın doruğunda eriyen kum tanesi gibi susuz çölde bırak paslı ruhunu. Ben de son cümlelerimde bıraktım sana dair öznelerimi. Sana ait olan her şeyi. Son durakta bıraktım aşkı.

İki farklı yolcu iki ayrı istikamete yol alır aynı yollardan.

Ve çekil git düşlerimden artık ayrılığın yanık kokusu duyulmadan.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.