Takip Et
  • 7 Haziran 2021, Pazartesi

CHP değil PR ajansı

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olmaya hazırlanan ve herkesi kucaklama, bir araya getirme imajı tutturmaya çalışan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Aydın’a geldi.

Birkaç toplantı ve etkinliğe katıldı. Bunlardan bir tanesi de STK’larla olan toplantıydı. Toplantıda Aydın Ticaret Odası, Aydın İnşaat Mühendisleri Odası, Aydın Kasaplar Odası daha başka bazı odalar temsil edilmedi. Dikkatler bu odaların yöneticilerine yöneldi. Onlar da, “Vallahi davet edilmedik” dedi.

Millet İttifakının diğer büyük ortağı İYİ Parti Aydın İl Başkanı Süleyman Demirci de davet edilmemiş. Muhtarlar ve kanaat önderleriyle gerçekleştirilen toplantı ve Kuşadasındaki toplantı için de dışlananların olduğu bilgisi var. Nedenini araştırınca, Aydın’da Özlem Çerçioğlu’nu eleştiren, onun sözünü dinlemeyen, izinden gitmeyenler fişleniyormuş ve CHP Genel Başkanı’nın toplantısına davet edilmeme gerekçeleri de buymuş.

Sizin anlayacağınız Aydın’da Özlem Çerçioğlu CHP’den daha büyük olduğu gerçeğini CHP İl Başkanı, milletvekilleri hatta Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bile kabullenmiş. Çerçioğlu’nun kişisel istekleri, arzuları, ihtirasları, öfkeleri, kinleri, nefretleri vb. duyguları CHP’nin Aydın’daki politikalarını belirliyormuş.

Her işin bir doğası ve olması gerekeni var. Bizim buralarda bir laf var; bedenine yarayan domuz eti yesin derler. ‘Müslümansan domuz eti yemen yasak ama kendine yakıştırıyorsan ye fakat inancın sorgulanır’ anlamına gelir. Türkiye’nin en eski partisi olan siyaset kurumu CHP bunu kendisine yakıştırıyorsa bazı şeyler sorgulanır, sorgulanmalıdır.

Özlem Çerçioğlu’nun yönetemediği ve yönlendiremediği hiç kimseye ya da kuruluşa tahammülü olmadığını biz biliyorduk. Ortak akıl, demokrasi, ifade ve düşünce özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, parlamenter sistem vurgusu ile 2023 seçimlerine hazırlanan CHP genel merkezinin tavrının bu şekilde olduğundan ya da olacağından emin değildik. Şimdi bir kanaat oluştu.

Bana göre Cumhuriyet Halk Partisi bir siyasi parti olmak misyonundan çıkmış, halkla ilişkiler ajansına dönüştürülmüştür. Bu ajansın Aydın’daki en büyük müşterisi de Özlem Çerçioğlu’dur.

Halkla ilişkiler ajansı ne mi yapar?

Tanıtım faaliyetleri yürütür.

Lobicilik yapar.

Baskı grupları oluşturur ya da oluşmuş baskı gruplarını harekete geçirir.

Rızanın imalatı işlevi görür.

Kriz yönetir.

Basın bültenleri hazırlar yayın kuruluşlarına atar.

Kısacası; Halkla İlişkiler Ajansı, hedef kitle ve hizmet satın alanın arasındaki ilişkinin oluşmasını sağlayarak, ilgili çevrenin kurumu, kişiyi ya da markayı hayatının içine dahil etmesi, kullanması, tüketmesi ya da sevmesi için gerekli ilişkinin kurulmasına yardım eder.

Bedeli Aydın’a, Aydın halkına ödetilmese, faturası çok ağır olmasa, Aydın’ın çevresini bok kokusu kaplamasa, trafik, otopark, ulaşım vb hizmetler aksamasa, Türkiye’nin en pahalı suyunu Aydın halkı içmese, iş dünyası en yüksek bilbord ve tabela bedeli ödemese, Çerçioğlu’nun da, PR Ajansı CHP’nin de tutumlarına hiç lafımız olmaz. Gelin görün ki; hiç öyle değil…

Bir de Çerçioğlu’nun çalıştığı tek Ajans CHP de değil, başka partiler, kamun içine sızmış kirli odaklar, ihale kurucular, imar rantı grupları hatta suç örgütleri gibi iddialar var. Eğer onlar da birer PR ajans değilse TC devletinin ilgili kurumları araştırmalı, soruşturmalı ve Aydın halkını aydınlatmalıdır. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.