Takip Et
  • 2 Ocak 2015, Cuma

Takiyyeden örnekler

Bir zamanlar bir siyasi liderimiz vardı! Demokrasi havarisi yarım asır CHP ile mücadele etti. Adnan Medrenes ekolünden gelen muhafazakar kesimi de arkasından sürükledi, neredeyse her konuşmasında, meydan mitinglerinde Ayet, Hadis mealleri okurdu. İkametgahına bir çok insan ziyarete gider, oradaki sohbetlerinde her konuda bir ayet meali okur hatta ‘Bakara Suresi 35’ veya ‘Enam Suresi 24’ gibi ayet numarasını bile ezbere söylerdi. Fevkalade zeki bir insan olduğu tartışılmaz. Tabi kendilerini dinleyenlerin ağzı açık kalırdı. Bu sayın liderimiz ne zamana kadar muhafazakardı veya muhafazakar kesimin yanında durdu? Evet, zirveye çıkıp da muhafazakar kesimin oyuna ihtiyacı kalmayınca ne yaptı? “Başörtülüler Arabistan’a gitsin” deyiverdi. Etrafını, yani sözünü dinleyenleri ve yakınlarını yarım asırdır mücadele ettiği CHP’ye kanalize ediverdi. Yine de kendilerine ‘geçmiş olsun’ diyoruz ve sağlıklı uzun ömür diliyoruz, ülkemize büyük hizmetleri olmuştur.

Bir süre önce bir partimizin bir sayın milletvekili Erzurum’a gider, dinleyenlere, ‘bizim liderimiz dindardır, ibadetlerini evinde yapar’ buyurmuştur. Erzurum halkı dindar ya takiyyeye bakın! Aslını inkar eden haramzadedir. Be kardeşim olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol. Bu milleti, ‘salak’ yerine kimse koymasın. Bu aziz millet her zaman inandırıcılığı olan, kendisine hizmet edeceğine inandığı, insanlara oyunu vermiş, iktidara getirmiştir. Anadolu’da dindar görünüp Ege’de sahilde Ramazan’da bira bardağı ile poz verirseniz, Ankara’da Cuma namazı vakti kurultayı toplar, İstanbul’da çarşaflı hanımlara rozet takıp Adana’da çarşaf yırtıp çiğnerseniz; bu millet size güvenir mi? Bu yapılanlar takiyye değil de nedir? Ne isen o ol ki güven ver, güvenilir ol.

Taksim’de sekiz ağacın yeri değişti diye partililerinizi Kadıköy’de toplayıp Taksim’e sevk ederseniz, gece yarılarına kadar partililerinize balkonlarda tava tencere çaldırıp, Yalova’da yüzlerce ağacın hem de asırlık ağaçların kesilmesine duyarsız olursanız güvenilirliğiniz olmaz, millete güven veremezsiniz.

Bir sayın milletvekili partililerine hitap ederken celallenip, “Siz sıcak yataklarınızda mışıl mışıl uyurken biz çalışıyoruz. Siz hiç haftada iki sefer uçak yolculuğu yaptınız mı? Ben haftada iki sefer uçak yolculuğu yapıyorum” derse hele bu sayın milletvekili iktidar partisinden olursa ne denir?

Onu da siz söyleyin.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.