Takip Et

KURBAN REHBERİ

Kurban; sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.

Kurbanın meşru olduğuna dair ayet-i kerime şudur; “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık.” (Hac, 22/34) Efendimiz (sas) de kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber’in (s.a.s.), meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edâhî 11). Sahabe-i Kiram ve onlardan sonra gelenler de kurban ibadetini her daim yerine getirmişlerdir.

Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir. Ayrıca kurban mükellefiyeti için aranan nisabın üzerinden, zekâtın aksine bir yıl geçmesi şart değildir. Gümüş, aşırı derecede değer kaybettiği için nisap için ölçü alınmaması daha doğrudur.

 Bir aile içinde karı, koca ve çocuklardan her birinin nisap miktarı malı olduğunda, bireysel olarak kurbanlarını kesmeleri gerekir.

Yolcu olanların yani seferilik hükümlerine tabi olanların kurban kesmesi gerekmezse de kesmiş olurlarsa sevabını alırlar ve kurban ibadetini yerine getirmiş olurlar.

Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazından sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise bayramın birinci günü sabah namazı vaktiyle başlar. Hanefilerde üçüncü günün akşam ezanına kadar, Şafilerde ise dördüncü gün akşam ezanına kadar kurban kesilebilir. Gece kurban kesilebilirse de gündüz kesmek daha uygundur.

Kurban keserken şu hususlara dikkat edilmelidir: a) Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Bu konuda etlik kesim ile kurbanlık kesim arasında bir fark yoktur. b) Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir. c) Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. d) Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. f) Hayvanların bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir.

İster kurban niyetiyle olsun ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefîlere göre yenmez. Ancak kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse, bu hayvanın eti yenilir. Şâfiîlere göre besmele kasten çekilmese bile kesilen hayvanın eti yenir. Kurban kesilirken üç defa “Bismillahi Allahü ekber” denilir ve En’am Sûresi 162 ve 163. Ayetlerle aynı suresinin 79. ayeti okunabilir.

 Kurban namazı diye bir namaz olmasa da kurban kesenler, iki rekât şükür namazı kılabilirler.

Kurbanın derisi veya etinden bir miktar kasap ücreti olarak verilemez. Çünkü bizzat kurbanı kesmek ibadet olmadığı için kesim ücreti alınabilir. Derinin satılması halinde bedeli fakirlere sadaka olarak verilir. Kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri şekilde de değerlendirilebilir.

Etlerinin yenmesi helal olan hayvanların, -ister kurban olarak ister başka bir amaçla kesilmiş olsun- kanları, ödleri, bezeleri, idrar torbaları, cinsel organları ve husyelerini (yumurtalarını) yemek tahrîmen mekruhtur.

Büyükbaş hayvanlar, kurban niyeti olmak kaydıyla yedi kişiye kadar, akika, şükür, adak veya vacip kurban (udhiyye) olarak kesilebilir.

Kurbanın et, sakatat, deri, yün ve süt gibi unsurlarının satılması caiz değildir.

Bir kimse, kendi evinde besleyip büyüttüğü bir hayvanı, kurban olarak keseceğine karar verse; bu hayvanın gücünden veya dişi ise sütünden yararlanabilir. Fakat kurban olarak alınan bir hayvanın kesim öncesinde sütünden ve yününden yararlanmak uygun değildir. Çünkü bu durumda hayvan satın alınmasından itibaren kurbanlık olarak belirlenmiş olmaktadır. Şayet böyle bir hayvandan yararlanılmışsa, yararlanma bedeli sadaka olarak verilmelidir. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.