Takip Et
  • 11 Mayıs 2013, Cumartesi

Kore - Sydenham koresi

-Hamile doktor bey! Bu hareketler başlayınca bebekle ilişkili bir sorun mu var diye endişelendik. Kadın doğum doktoru her şeyin normal olduğunu ama bir de nöroloji uzmanına gitmemizin iyi olacağını söyledi. Eşimin ellerinde - kollarında böyle durduramadığı, kıvrılmalar - oynamalar başladı. Giderek artıyor. Çocukluğunda da bir kez olmuş diye kayınvalide anlattı. Boğazları kabardıktan sonra olmuş, tedavi edilince de geçmiş. Bu kez nasıl olacak doktor bey? Bu oynamalar düzelir mi? 

Kore nedir? Niçin ve neredeki etkilenme ile ortaya çıkar?
Kore istemeden yapılan, kısmen baskılanabilen, çoğunlukla kol ve bacakta, özellikle de elde - parmaklarda olan kıvrılmalı hareketlerdir. En uçta olma eğilimi taşır.
"Bazal ganglion" denilen yapıların etkilenmesi ile ortaya çıkar. Burası beyin sapı denilen bölge ile beyin kabuğu arasında yer alan bir grup hücre topluluğudur. Beyin kabuğunun hemen her bölgesi ile karşılıklı ilişki içindedir ve her türlü hareketin, hatta düşüncenin bile oluşma hızını belirler. Benzetme yapılırsa araba motorunun dönme hızına benzetilebilir. Motorun dönme hızı yavaş olursa araba hareketi yavaş; dönme hızı yüksek olursa da araba hareketinin hızlı olması gibidir. Beyin benzetmede olduğu gibi işlerini yeterince hızlı, daha hızlı ya da yeterinden daha yavaş yapar. Beyin hareketinin yavaş olduğu duruma örnek Parkinson hastalığıdır. Oturulan yerden kalkma, yürüme, konuşma, düşünme gibi işlemlerin hepsi yavaştır. Hareketin hızlı yapıldığı durumlar ise istemsiz hareketlerin olduğu kore - atetoz - ballizm, distoni, tremor durumlarıdır.

Bazal ganglionlardaki bu etkilenme, enfeksiyonlar sırasında ve sonrasında görülebileceği gibi (streptokok enfeksiyonları, HIV - AİDS, deli dana hastalığı), romatizmal hastalıklar (Lupus hastalığı, antifosfolipid antikorları), bazı maddelerin burada birikmesi sonrasında (Wilson hastalığında bakır birikmesi), ilaçların bu bölgeyi etkilemesi ile (parkinson ilaçları, doğum kontrol hapları, kokain), damar tıkanması ile bu bölgede harabiyet oluşması sonrasında, tiroid bezinin fazla çalışması ile ya da ailesel geçiş gösteren ve beyinde yıkım ile giden hastalıkların seyri sırasında (Huntington hastalığı, nöroakantositoz) karşımıza çıkabilir. Çocukluktan - erişkinlik dönemine kadar hemen her yaşta, her iki cinste de gözlenebilir.

Korenin kalp hastalığı ile ilişkisi var mıdır? Nasıl tanınır?
Çocukluk döneminde bademcik - boğaz enfeksiyonları kalpte hasar bırakabilir ve romatizmal kalp hastalığı ile sonuçlanabilir. Vücudun savunma sistemi de bu durumu durdurmaya çalışır. Mikrobu yok eden ve ona yapışan maddeler o dönemde büyük eklemlere yapışırsa, dizler şişer ve ağrır; beyinde bazal ganglionlara yapışır ise istenmeyen hareketler, kıvrım kıvrım oynamalar olur. Bunlar genellikle tanınmaz ve "çocuk dikkat çekmek istiyor" diye bile yorumlanabilir. Bir süre sonra kendiliğinden geçer. İlk başta çok sorun çıkarmayan bu durum hayatın ilerleyen dönemlerinde tekrar ortaya çıkar. Kalpteki sorun kalp kapaklarında etkilenme ve kalp yetmezliği olarak ortaya çıkarken, bu kıvrılmalar hamile kalındığında ya da hamilelikten korunmak için doğum kontrol hapı kullanıldığında ortaya çıkar.

Çocukluk dönemi kıvrılmaları mikrobik etkenin ya da geçirildiğinin ortaya konması ile gösterilebilir iken, ileri dönemde bu şans yitirilmiştir. Bu durumda ancak hekimin hastalık öyküsü sırasında hasta ya da yakınlarının bu öyküyü vermesi tanıya yaklaştırır. Muayenede kore, hastanın hareketlerinin gözlenmesi ile kolaylıkla tanınabilen bir durumdur ve hemen her nöroloji uzmanı bu rahatsızlığı rahatlıkla tanıyabilir.

Ne ile karışır? Nasıl tedavi edilir?
Kore yapan, bazal ganglionları etkileyen pek çok hastalık vardır. Öncelikle aile öyküsü ve ilaç kullanımı sorgulanır. Eşlik eden diğer bulgulara bakılır. Hastalık tanısına ulaşmaya çalışılır. Sydenham koresi ya da daha sonraki yıllarda tekrar karşımıza çıkan gebelik koresi kontrol altına alınabilen, düzelebilen bir durumdur. Ancak tedaviye yanıt kişiler arasında farklılık gösterebilir. Bir ilaç etkili olmadığında diğer ilaç denenir. Bu ilaçlar arasında epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar (valproik asit, karbamazepin), parkinson hastalığında kullanılan ilaçlar (amantadin), psikiyatrik tedavide kullanılan ilaçlar (risperidon, olanzapin) yer alır. Hastanın tedaviye uyumu ve takiplerin düzenli olması önemlidir.

Prof. Dr. Nefati Kıylıoğlu
Adnan Menderes Üniversitesi
Nöroloji AD, AYDIN
www.aydinnoroloji.com

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.