Takip Et
  • 3 Ağustos 2013, Cumartesi

Siyatik sinir etkilenmesi

Tam o anda oldu! İğne yapıldı ve ben o anda bacağımda çok şiddetli bir yanma hissettim. Yandım anam diye bağırdım ama ne çare. O andan sonra da bu ayak oynamadı. İğne sırasında olduğu için de ben ona bağladım. Siyatik sinirime iğne ile girmişler doktor bey! Bu felç düzelmez mi artık doktor bey?
Siyatik sinir ne görev görür? Siyatik sinirin yapısı nasıldır?
Siyatik sinir vücudumuzun en uzun siniridir. Bel omurları arasından çıkan sinirlerin birleşmesinden oluşur. Kasık içinden geçtikten sonra kalça kasları arasından çıkarak, diz arkasındaki "diz çukuruna" kadar gelir. Diz arkası çukurda iki büyük dala ayrılan sinir, bacağın en uç noktasındaki parmaklara kadar ilerler. Gittiği yol boyunca bacakta bulunan bütün kasları - bacağın ön yüzü ve iç yüzü hariç olmak üzere -, baldır ve ayak kaslarının kasılmasından, bacak arkası - baldır arkası ve önü ile ayak altı ve üzerine ait duyu bilgisinin beyine taşınmasından sorumludur. Yürüme ve ayakta durma için özellikle önem taşır.
Siyatik sinir aslında beldeki bel bölgesinden çıkan iki sinir (L4-5) ile kasık bölgesinden çıkan bir sinir (S1) kökünün birleşmesi ile ortaya çıkar. Bel bölgesinden çıkan sinirler daha çok baldır ön yüzü ile ayak sırtı kaslarını çalıştırırken, kasık bölgesinden çıkan sinirler bacak - baldır arka yüzü kaslarını ve ayak tabanı kaslarını çalıştırırlar. Ayak arkası bölgede ayrılıncaya kadar bir arada bulunan bu sinirler aslında iki ayrı kablonun bir başka kılıf içinde birleşik durmasına benzetilebilir. Baldır ön tarafına gelen sinir, diğerine göre zedelenmeye daha duyarlı olarak bilinir.
Siyatik sinir nasıl ve ne şekilde etkilenir? Kimlerde daha sık ortaya çıkar?
Siyatik sinir bel fıtığı gibi durumlarda daha sinirin ilk oluşma noktasında etkilenebilir. Belden başlayan ve bacak arkasında duyulan ağrıya ve baldır arkasında - ayak tabanında uyuşmalara neden olur. Öksürmek ve ıkınmak bu durumda ağrıyı arttırır. Bir başka etkilenme noktası kalça kaslarının arasından çıktığı bölgedir. Burada sıkışma ile daha çok kalça bölgesinde ağrı gözlenir, belde ağrı olmaz. Trafik kazası ile ezilme ya da bıçaklanma - ateşli silah gibi araçlar yolu kesilme - kopma sonucunda da etkilenme olabilir. Kalçadan yapılan iğne de sinirde zedelenme ortaya çıkarır. Aslında yapılan iğne sinire zarar veremez. Çünkü sinirin içine iğne ile girmek mümkün olmaz. Çok kaygandır. Verilen ilaç zayıf kişilerde, sinirin etrafında bir baskı unsuru - kimyasal etki oluşturarak siniri zedeler. İğne ile ortaya çıkan etkilenme sıklıkla zayıf kişilerin sorunudur. Verilen ilaç dağılacak deri altı dokusu bulamaz.
Siyatik sinir diz çukuru arkasında ikiye ayrıldıktan sonra diz yan tarafında bulunan kemiğe yapışık bir şekilde kemik etrafında dolanır ve baldır ön tarafındaki kasların arasına girer. Bir diğer etkilenme noktası da burasıdır. Zira zayıf kişilerde bacak bacak üzerine attıktan bir süre sonra gözlenen uyuşmanın sebebi, bu noktada sinirin baskı altında kalmasıdır. Bu bölgede sinirin uzun süre ile sıkışması "düşük ayak" dediğimiz duruma yol açar. Yürürken ayak ucu yere takılır, ayak bileği geri kaldırılamaz. Ayak tabanına giden sinir ile ayak sırtına giden bu sinirler bilek bölgesinde de sıkışabilir. Bu durumda genellikle ayak tabanında ya da ayak sırtında uyuşma şikayeti ön planda olur. Uzun yolculuklar sırasında dizin bir yere yaslanması, çömelerek uzun süre çalışma diğer sebeplerdir.
Gidiş yolu üzerinde sinire baskı oluşturabilecek yapılar da yine siyatik sinirde ağrı ve diğer yakınmaları oluşturabilir. Kasık içi tümörler, rahim için yapının başka yerdeki varlığı (endometriozis) da siyatik ağrısına neden olur. Tümör basıları ile oluşan yakınmalar sürekli olur iken, endometriozis sadece adet dönemlerinde (menstruasyon) olur.
Siyatik sinir etkilenmesi nasıl tanınır? Nasıl tedavi edilir?
Yakınmaların ayrıntılı öyküsü, nörolojik muayene, görüntüleme yöntemleri (bel filmi - kasık incelemesi) ve elektromyografik incelemeler yolu ile sorunun nerede olduğu bulunur. Tedavi neden yöneliktir. Ancak her durumda ağrı ile mücadele etmek, fonksiyonları geri kazanmak için çaba sarf etmek gerekir. Ağrı açısından bakıldığında günlük aktivitenin sürdürülmesi ve ilaç tedavisi ile hastaların yarısı 4 hafta içinde yüzde 75 oranında iyileşir. Üçte bir hastada yakınmalar geçmeyebilir.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.