Takip Et
  • 2 Mart 2015, Pazartesi

Geçmiş zaman olur ki hayali cihana değer!

Malum - u aliniz, günümüzde Osmanlı dönemine öykünmek pek bi moda. Osmanlı musiki alemi, Osmanlı Mutfağı, Osmanlı resim sanatı pek bi revaçta..

Bu fakir de olacak ya; Osmanlı muhabbet alemini merak etti. Öyle ya Hristiyanlığın ilk azizesi Maria Magdalena önünde erkeklerin kuyruk olduğu bir afet-i devran iken Hz . İsa’ya inanmış ve Azize mertebesine yükseltilmiştir. İşret alemleri her dönem cazip ola gelmiştir. Roma ve Bizans hamam eğlenceleri, tarihten ve Lut kavminin başına gelenlerden pek ders alınmadığına delalettir. Biz dönelim kendi ecdadımıza.

"Gel ela gözlüm efendim yanıma,

Hasretin kar etti artık canıma! "

Bir hatun kişinin ağzından sevdiğine söylenmiş bir aşk namesidir. O zamanlar gençler kendilerine internetten ‘’like’’ yapıp dürterek sevgili bulmuyorlarmış ne yazık ki. Faytonlarla gezmeye gidilen çayırlar gençliğin yegane görüşme mekanlarıymış. Halen köylerimizde bayramlarda düzenlenen musella ve Gencer eğlencelerinin o yıllardan gelen çayır eğlencelerinin devamı olduğunu düşünüyorum.

O dönem hanımları erkeğe mendilleri ile mesaj gönderirlermiş.

Örneğin; Beyaz mendil: temiz duygularım var. Pembe mendil: gönlüm sende . Mavi mendil: çok kibarsınız. Mor mendil: içim yanıyor. Al mendil: beni sinene al anlamına gelirmiş.

Erkek tarafı ise istek yaptığı şarkı sözleri ile kendini ifade edermiş.

"Yandım ateşle ey Mah, seni gördüm göreli,

Ah ne baygın bakışın var, ey beyaz şemsiyeli! "

Eğer bu sözler para etmezse şarkı sözleri biraz daha sertleşiyor.

"Tahammül mülkü mü yıktın, hülagu han mısın ey kafir kadın"

Tabi bu işler burada yazdığım kadar kolay değil. Kadını rahatsız edersen zabitin sopayı sırtına yerleştirmesi işten bile değil.

O dönemin cumbalı pencereleri de mesaj için kullanılıyor. Kız pencereye kuru ekmek ve limon bırakırsa, "limon gibi sarardım, seninle kavuşsam kuru ekmek yemeğe razıyım. "

Tabii bu işin bir de profesyonel boyutu var. Dersaadet Polis Mektebi Müdürü Mustafa Galip Bey’in ifadesiyle o dönem İstanbul’da 69 Rum, 194 Ermeni, 124 Musevi kadın vesikalı olarak çalışan gayri Müslimlermiş. Tabii gayri Müslüm olmayan 774 kişiyi de eklemek lazım.

"Menfaat mukabilinde müteaddit erkekle buluşmayı meslek haline getirenler için yasa ile sağlığı koruma mücadelesi ancak 191’ lerde başlamış. Abanos Sokak ve Zürafa Sokak daha o zamanlar meşhur olmuşlar.

Bu işlere çok bozuk atan yazarlar da var. Örneğin, Selahaddin Asım" Bütün çayırlar, Kuşdili, Yoğurtçu, Haydarpaşa, Çırpıcı, Beykoz, Küçük Su Deresi, Kağıthane, baştan başa dişiler otlağıdır. "der.

İşin bir de siyasi yönünü yazalım da tam olsun. İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından Nail Moralı Bey ele geçirilen gizli belgelerde Freiburg şehrinde Beynelminel Hristiyan Misyonerler Kongresi kararını aktarır. "Türkleri Hristiyan yapamıyoruz. Bu iş için sarf ettiğimiz paranın yarısı ile onlara papaz yerine casus dilberler gönderelim "Herifçioğlu bizdeki siyasetçi cd’lerini daha o zamandan görmüş. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.