Takip Et

GÜZEL AHLAK OLMADAN OLMAZ

Kıymetli kardeşlerim cumamız mübarek olsun!

Zamanın hızla değişmesine hepimiz şahit oluyoruz. Zamanın değişmesi de maddi ve manevi birçok şeyi değiştirmektedir. Belki maddi değişimleri daha rahat görebiliyoruz. Fakat manevi yıkım tarafını belki göremiyoruz veya umursamıyoruz. Zamanımızda giderek değer kaybeden, belki de yıllar sonra o da neymiş denilecek olan ahlak denen bir kavramımız vardır.

Ahlak, insanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan mânevî nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya konan iradeli davranışlar bütününü ifade etmek için kullanılır. Sadece ahlak demekle yetinmeden bir de güzel ahlak deriz. Her ahlak değil güzel ahlak. Çünkü bir elbise alınacağı zaman güzeli değil en güzeli ve hoşa gideni tercih edilir. Ahlak doğuştan olmayıp sonradan kazanılır. Anne-baba, toplum ve okuma hayatının ahlaka etkisi vardır. İyi insanlarla vakit geçiren kişinin ahlakının güzel olması şaşılacak şey değildir. Çünkü kişi yakın arkadaşının birçok iyi veya kötü huyundan etkilenir. Bu konuda Efendimiz (s.a.s.)’in şu sözleri maksadı daha iyi açıklayıcı niteliktedir; “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâk bakımından en güzel olanıdır.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 15) iman etmek İslam’a girmek için gereklidir yani İslam’a girmek için iman etmek zorunludur. İman kuru olarak kalırsa meyvesiz ağaca benzer, meyve vermezse ya kurur gider ya da birisi keser odun yapar. İman da ibadet ve ahlak gibi meyveler vermediği takdirde kendi kendisini yiyip bitirebilir. İmanın varlığı önce söz ile dışa vurulması sonra da ibadetler ile açığa çıkarılması gerek.

Ahlak da imanın bir diğer meyvesidir. Sadece iman ve ibadetten müteşekkil bir din düşünülemez. Gerek semavi dinler olsun gerek insan ürünü olarak ortaya çıkmış diğer dinler olsun, hepsinde ahlak en önemli özelliklerinden biri olarak yerini muhafaza eder. Efendimiz (s.a.s.) peygamber gönderiliş amacını şöyle ifade ediyor; “Ben, (başka değil, sadece) (iyi), güzel ahlâkı tamamlamak (uygulamak) için gönderildim.” (HM8939 İbn Hanbel, II, 381) güzel ahlak en güzel de Rasûlüllâh (s.a.s.)’ e ve onun ümmetine yakışır. Zaten Rabbimiz Efendimiz (s.a.s.) için şöyle buyurmuştur; “Sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.” (Kalem Sûresi 4)

Zamanımızda genci yaşlısı, fakiri zengini, amiri memuru bilcümle toplumun tüm kesimi en güzel ahlaka En Güzel Ahlaklı (s.a.s.)’in ahlakına bürünmeye muhtaçtır. Velev ki muhtaç olduğunu bilmesin. Çünkü bazen hasta olup doktora ihtiyaç duyan kimse de doktora ve ilaca ihtiyacı olduğunun farkına varamaz ya da kendisini buna inanmamak için zorlar. Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilen peygamberin şu açıklamaları ne kadar O’nun konumu açıkça göstermektedir; “Benim ve benden önceki peygamberlerin durumu, bir ev inşa eden kimseye benzer. O kimse evi güzelce yapıp mükemmel hâle getirmiş fakat bir köşede sadece bir tuğla yeri boş kalmıştır. İnsanlar bu evi dolaşırlar, ona hayran olurlar ve şöyle derler: "Keşke şu tuğla da yerine konulmuş olsaydı." İşte ben, o (yeri boş bırakılan) tuğlayım; ben peygamberlerin sonuncusuyum.” (Buhârî, Menâkıb, 18)

Sadece insanların göreceği yerlerde değil her yerde ahlaklı olmak gerek. Çünkü Rabbimiz Teâla ve Tekaddes hazretleri bizi her yerde görür. “Nerede olursan ol, Allah"a karşı sorumluluğunun bilincinde ol! Kötülüğün peşinden iyi bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da güzel ahlâka uygun biçimde davran!” (Tirmizî, Birr, 55) Yönetici belirlerken bile en güzel ahlak ile insanlara davranmasını tavsiye ve nasihat etmek sünnettir; Efendimiz (s.a.s.) Muâz b. Cebel’i Yemen’e vali olarak gönderirken ise, “Ey Muâz b. Cebel! İnsanlara güzel ahlâkla muamele et.” tavsiyesinde bulunmuştu. (Muvatta’, Hüsnü’l-hulk, 1)

Sadece kendimize değil evlatlarımıza güzel ahlakı kazandırmak için emek vermeliyiz. Çünkü evlatlarımıza vereceğimiz en güzel şey maddi olandan daha çok güzel ahlaktır. Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır; “Hiçbir baba, evlâdına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir.” (Tirmizî, Birr, 33)

Efendimiz (s.a.s.) şöyle dua ederdi; “...(Allah’ım!) Beni güzel ahlâka eriştir. Senden başka güzel ahlâka eriştirecek yoktur. Kötü ahlâkı benden uzaklaştır. Senden başka kötü ahlâkı benden uzaklaştıracak yoktur!...” (Müslim, Müsâfirîn, 201)

Rabbim bizleri Efendimiz (s.a.s.)’in ahlakını ahlakımız olarak uygulamayı nasip eylesin ve kolaylaştırsın!

Selam ve dua ile kalın değerli dostlar! 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.