Takip Et
  • 15 Haziran 2013, Cumartesi

Yutma bozukluğu - Disfaji

"Allah'ım kimseyi açlıkla terbiye etme!" diye söylerdi büyüklerimiz. Kurtuluş savaşı sırası ve sonrasında yokluk çekmiş ağaç yapraklarını, otları, mısır koçanı unu ile yapılan ekmekleri yemişlerdi. Şimdilerde çok şükür kıtlık yok. Yokluk ise sınırlı. Bugün bulamaz iken aç kalmayı değil de, var iken yiyememe durumunu değerlendireceğiz.

Hangi hastalıklar ile ilişkili yutma bozukluğu ortaya çıkar?
Vücudun komuta merkezi beyindir. Yutma bozukluğu için de beynimize kısaca göz atalım. İsteyerek yapılan yutma hareketi ön beyin bölgesinden idare edilir. Kasların hangi sıra ile kasılacağı bilgisi burada bulunur. Bu merkezin biraz daha arkasında ise beyin sapındaki sinirleri çalıştıran ara sinir hücreleri bulunur. Bu sinirlerin uzantısı beyin sapına kadar uzanır ve buradaki sinir hücrelerinin çalışmasını başlatır. Beyin sapından kalkan uzantılarda kaslara giderek kasılmaya neden olurlar. Emir komuta zinciri - hiyerarşik bir düzen vardır. Ordu düzenine benzetirsek ilk bölgede emri veren general bulunur. O olmadığında isteyerek yapılan yutma hareketi başlayamaz. Generalin arkasındaki bölge subayların bulunduğu yerdir. Subaylar aldıkları emirleri alt kademeye iletirler. Subayların yokluğu da generalin yokluğuna benzer, isteyerek yutma yapılamaz. Komutan ve subayların bölgesi hem damar tıkanması ile giden inmede, hem de bunama gibi durumlarda hücrelerin kaybı ile zarar görebilir. Ast subaylar ise beyin sapındaki sinirlerdir. Eğitimleri dolayısı ile hem isteyerek hem de kendiliğinden olan yutma işini yapabilirler. Yine bu bölge de damar tıkanması durumlarında etkilenebilir. Askerler ise kaslarımızdır. Ast subaylardan gelen emirleri titizlikle uygular ve yutma işini yaparlar.

Beyin sapı sinir hücrelerinin-ast subayların ölümü ile seyreden hastalık amyotrofik lateral skleroz yani ALS adı ile bilinir. Hücrenin gövdesi ve uzantısı olan sinirler de ölür. Etkili ve sıralı olan kas kasılmaları olmaz. ALS'de hastalığın nedeni bilinmediği gibi etkili bir tedavi de henüz yoktur. Zaman içinde yutma etkilenir, tükürük genze kaçar, öksürmeler ortaya çıkar. Yutma iyice zorlaştığında artık burundan mideye hortum takma zamanı gelmiştir. Hatta bir süre sonra bu yol sorun çıkardığında, mideye direk bir yol da açmak ta gerekebilir.
Beyin sapı hücrelerinin uzantısı olan sinirler kılıf şeklinde bir yapı ile sarılıdır. Bu kılıflar aslında beynin bir diğer tür sinir hücreleridir. Bu sinir hücreleri mikrobik hastalıklar sonrasında, vücudun savunma hücreleri tarafından yanlışlıkla "düşman" diye işaretlenerek yıkılabilirler. Bu yıkım sinir iletimini bozar ve kasları güçsüz hale getirir. Kol ve bacaklarda güçsüzlük yanı sıra yutma bozukluğu da gözlenir. Guillaine - Barre Sendromu ya da GBS adıyla bilinen bu durum ciddi, hatta ölümcül olabilecek kadar da önemlidir.

Sinirlerin kas ile olan geçiş noktası - köprü geçişi bozulmaları kasta güçsüzlük yapar. Myastenia Gravis olarak bilinen bu hastalıkta çok çalışan kaslar öncelikle güçsüz hale gelir. En çok çalışan kaslar göz kapağı kası, göz hareketi yaptıran kaslar, yutma yaptıran ve nefes aldıran kaslardır. Göz kapağında düşme ile gözde kapanma, çift görme, yutamama, seste kısılma ve nefes almada zorluk bu hastalıkta sık gözlenir.

Yutamama kasların iltihabında, anormal kasılmalarında da gözlenir. Dermatomyozit ve polimyozit gibi hastalıklar sırasında özellikle kolların başın üzerine kaldırılamayacak kadar güçsüz olması, oturulan yerden ayağa kalkamama durumları, yutma bozukluğu bulguları gözlenir. Distonide ise yutma sırasında ortaya çıkan anormal ve beklenmedik bir kasılma nedeni ile yutma işlemi bozulabilir.

Parkinson hastalığında ise hareketlerin yavaşlaması ve kasların kasılması sırasında katılık oluşması yutma hareketinde de yavaşlamaya neden olur. Bu yavaşlık ağızdan salya akması şeklinde kendini gösterebilir. Yine ağız ve boğazı etkileyen sorunlara ek olarak yemek borusunun da farklı hastalıkları bulunmaktadır. Yutma bozukluğu nedeni bulunsa bile tam olarak tedavi edilemeyebilir. Nöroloji, gastroenteroloji ve genel cerrahi uzmanları gibi uzmanların beraberce değerlendirmesine ihtiyaç duyulur. 

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.