Takip Et
  • 6 Temmuz 2013, Cumartesi

Uyku ve baş ağrısı

Olmaz böyle bir şey! Her gece, her gece aynı vakitte baş ağrısı ile uyanıyorum. Sanki saati kurmuşum da hep o vakitte çalıyor zannedersiniz! Usandım artık, her gece uykusuzum, her gece başım ağrıyor. Doktor bey kötü bir şey olsa gündüz de başım ağrırdı değil mi? Ne olur artık beni rahatlatın. Uyumak ve ağrıdan uzak olmak istiyorum.
Uyku ve baş ağrısı arasında bir ilişki var mıdır? Var ise nereden gelir bu durum?
Ağrı ve uyku birbiri ile ilişkili iki durumdur. Bu ilişki iki yönlüdür. Uyku bazen ağrıyı giderirken, bazen de uyku sırasında ya da sonrasında ağrıyı çağırır. Migreni olanlar ağrı sırasında karanlık ve sessiz bir oda arar. Uyuyabilirse eğer uyandığında, sıklıkla ağrısı geçmiş olur. Yeni bir hayata başlamış gibi hisseder. Bazen de ağrısız yatan o kişi gecenin bir yarısında dayanılmaz bir ağrı ile uyanır.
Ağrı - uyku ilişkisi için kesin bir sebep - sonuç ilişkisi henüz yoktur. Olası sorumlu uykuyu başlatan ve sürdüren "hipotalamus" yapısıdır. Bu yapı sadece uyku - uyanıklık için değil aynı zamanda ağrı, hormonlar, iştah, cinsellik gibi pek çok işlev ile de ilişkilidir. Bilinçli olarak kontrol edilemez. Göze gelen ışık bizi uyanık tutar. Birtakım kimyasal maddeler de bu sırada birikir ve "bir kabın dolması gibi" dolar. Uyku ile boşalır. Uyku sırasında da beyine giren bilgiler "uykunun devamı için" sansürlenir. Bu sansürü yapan da hipotalamus bölgesidir. İşte ya sansürü yapan bölge ya da sansüre uğrayan bölge çalışma düzeni uyumsuz ya da bozuk ise ağrı beyne ulaşır ve uyanma olur. Fazla ya da az uyuma da ağrı üzerindeki sansürün bozulmasına neden olabilir.
Uyku apnesi ile baş ağrısı arasında bir ilişki var mıdır? Tedavi ile geçer mi?
Evet, vardır. Gece boyunca nefes durması olan yani uyku apne hastalığı olan kişilerde baş ağrısı görülme sıklığı yüksektir. Vücudun normal işlemesi için hem gıda ve hem de yeterli oksijen "olmaz ise olmaz" niteliktedir. Oksijensiz kalan bir beyindeki baş ağrısı daha çok sabahları uyanma sırasında hissedilen, başın her iki yanında ve daha çok baskı yapar ya da sıkıştıran tarzda, genellikle ilk yarım ya da bir saat içinde geçen şekildedir. Bu tarz baş ağrısı çekenler de aynı zamanda uyku - apne hastalığına bağlı olarak gözlenen uykudan dinlenmeden ve uykuya doyamadan uyanma, gündüzleri aşırı uyuma ihtiyacı, yemeklerden sonra şekerlemeler ve hatta oturduğu yerde uyumalar da gözlenir. Baş ağrısının tedavisi için ayrıca bir ilaca gereksinim olmaz, çünkü uyku - apne tedavisi için kullanılan basınçlı hava veren cihazların kullanılması ile bu ağrı da geçer.
Uyku apne hastalığı küme baş ağrısı denen bir ağrı çeşidi ile de ilişkilidir. Bu ağrı ise tek taraflı, göz üzerinde ya da alında, geceleri ya da gündüzleri hep aynı vakitte ortaya çıkar şekildedir. Bu sırada gözde kızarma - sulanma, burunda dolgunluk - akıntı da eşlik eder. Ailenin diğer bireylerinde de küme baş ağrısı vardır ve ağrı kuşaklar geçtikçe erken yaşta ortaya çıkar. Dikkat çeken ilişkili ve ilginç bir durum da bu atakların sıklıkla gün dönümü zamanlarında yani "gecenin ve gündüzün en uzun olduğu, uyku durumunun hep sınırlara geldiği" durumlarda ortaya çıkmasıdır.
Hipnik baş ağrısı denilen ilginç bir ağrı türü daha vardır. Bu ağrı tüm vücudun tam olarak felç olduğu, sadece soluk alıp verme kasları ile göz kaslarının hareket ettiği uykunun REM evresi sırasında olur. Bu evre uyandığımızda rüyaları hatırladığımız evredir. Diğer evrelerde uyandığımızda çoğunlukla gördüğümüz rüyaları hatırlamayız. Uykunun bu aşamasında ortaya çıkan ağrı ileri yaşta - 60 yaşından sonra, zonklayıcı, bazen de sıkıştırıcı karakterdedir. Sıklıkla iki taraflıdır ve on beş dakika ile 3 saat içinde geçer. Kafein alımı yani bir "Türk kahvesi" bu ağrıyı geçirir. Ağrı gelmesin diye kullanılan tedaviler ise farklıdır.
Vazgeçilmez özellikte olan uyku ömürün üçte biridir. Sağlıklı bir uyku geri kalan üçte ikinin en azında ağrısız geçmesi için gereklidir. Bu nedenle hem uyku ile ilişkili sorunlar ve hem de ağrı için Nöroloji hekimine başvurmanız ve sorunlarınızı çözmeniz iyi bir hayat için "anahtar" olacaktır.

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.