Elveda Denge Okurları!
7 Ağustos 2019, ÇarşambaTweet |
Yıl 2002 aylardan Kasım'ın on biriydi ilk yazım yayınlanmıştı. O tarihten bugüne kadar düzenli olarak haftada 1 gün sizlerle birlikte olduk.
Gün geldi desteklediniz, gün geldi kızdınız velhasıl yaklaşık 900 yazı ile tarihin sayfalarında yerimi aldım.
Bugüne kadar her yazdığım yazı ve kullandığım cümlelerin arkasında oldum ve şükürler olsun ki bir tane mahkemeye intikal etmiş yazım olmadı. Sadece bir yazımdan dolayı esnaf odaları birliği disiplin kurulunca ‘başkanlara hakaret ettiğim’ gerekçesiyle disiplin cezası aldım.
Ceza demişken şunu belirtmem faydalı olacaktır. Ben ne Denge’nin ortağıyım ne de yazılarımdan dolayı herhangi bir ücret almadığım gibi gazetemize abone olup param ile gazeteyi okuyan sizler gibi birisiyim. Belki de uzun zaman yazma gerekçem buydu çünkü ben sadece yazıyorum, gazete nasıl yönetilir, nasıl gelir gider elde eder onu bilmem zaten yazılarım İnternet üzerinden gönderdiğim için gazeteye gidip gelmem de yılda 1-2 defa ancaktır.
Evet herhangi bir ücret almadan yazdığım yazılardan dolayı ödediğim bedeller vardır. Zaten bu bedeli göze almasaydım yazmazdım. Gün geldi destek verdim ‘taraftar’ oldum gün geldi eleştirdim ‘düşman’ ilan edildim ama her halükarda bedel ödedim. Bazen işime bazen aileme zarar dokunmuştur.
Diyeceksiniz ki neden yazdın o zaman? Yazmasaydın?
Doğru ama ben başta yola çıkarken 35 yaşlarında ülkesi, şehri, sektörü ve yerel medya için daha iyi olmalıyız diyenlerdendim!
Sektör güçlü olursa biz güçlü olurduk?
Yerel güçlü olursa genelde güçlü olurduk?
Ülke güçlü olursa dünyada güçlü olurduk?
İşte bu hayaller vardı birde o dönem ülkemize bir umut ışığı doğmuştu, adalet ve kalkınmayı ana hedef ilan eden bir lider doğmuş ve hepimizin hayallerine süslüyordu işte o hayal ve beklentilerle çok büyük işler başaracağız umudumuz var idi ama yıllar geçtikçe hiçte öyle olmadı. Önce sektörler çöktü, sonra yerelin gücü kırıldı, sonrası malum şimdi sorunu çözmek için sadece ve sadece Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşmak ve ona ikna etmekle mümkün hale gelmiştir.
Bugüne kadar hiç kimseye kasıtlı veya şahsi menfaat hesabıyla bir yazı yazmadım. Yazdıklarım yazdığım tarih ve şartlar itibariyle doğrudur ve o günkü koşullara göre destek ve eleştiridir.
Yazdığım için öncelikle düşünme yetilerim gelişti, ciddi bir birikim sahibi oldum. Günümüzde dürüstlüğün, çalışkanlığın para etmediği ahlak ve maneviyatın dip yaptığı, akıl, bilim ve mantığın adeta kaybolduğu bugünlerde yazmaya devam edersem çok sert cümleler kuracağım veya kurduğum cümlelerin gerek şahsıma gerek gazeteye zarar vermesinden korkar hale geldim.
Bugüne kadar hiçbir yazıma müdahale etmeyen belki yazdığım yazı içeriğindeki taraflar gazetemize bilmediğim zararlar vermiş olabilir. Bunu bile şahsıma belli etmeyen denge ailesinde belki en uzun yazı yazan yazar olarak unutulacağımı sanmıyorum.
Süreç içinde sosyal medya gelişti ve halen profilimde 11 bin sayfamda 8 bin Aydın Efe 09 da 81 bin ve Merhum Vali Yazıcıoğlu hayranlarından miras kalan sayfalarla yaklaşık 120 bin takibi olan sayfalarım var. Onlarda da şov yalan dolan olmaksızın paylaşımlara devam edeceğim ama hala iddia ediyorum yerel basın yayın çökerse şehir çöker. Gazete, TV ve radyolar bağımsız bir yapıya kavuşmalı ve asla ve asla basın yayın ile ilgili kurum ve çalışanlar haber taraflarıyla zorunlu dostluğa mahkum edilmemelidir.
Hiçbir zaman gazeteci olarak görülmedim. Çünkü ben fahri köşe yazarıyım. Gazeteciler cemiyetleri yerelde ve genelde istediğimiz, beklediğimiz güç ve kuvvete ulaşamamış hala dar alanda kısa paslarla devam etmektedir. Basın İlan Kurumu bir umut olduysa da geldiğimiz noktada yerel ve ulusal basın yayın tarafsızlığını yitirmek durumunda kalmış ve bunun sancıları derinleşerek devam etmektedir.
Ben düşündüğümü, destek veya tepkimi her zaman her ortamda yüksek sesle söyleyebilen bağımsız, hür ve özgür birisiyim bunların bedellerini 17 yıldır ödeye ödeye geldiğim için çok rahatım.
Sonuç olarak son sözüm şu;
Bugüne kadar yazılarımı düzenleyen, dizgi ve internet ortamına hazırlayan çok sayıda çalışan kardeşimizin emeği oldu. Başta Mehmet, Emin ve Erdal Aydın kardeşler olmak üzere gazetemizin her çalışanına, çalışıp ayrılanlardan, yazıp ayrılanlardan hala yazanlardan herkesten varsa hakları helal etmelerini istiyorum.
Ölmez ömrümüz var ise başka zamanlarda başka çalışmalarda görüşmek dileğiyle herkese iyi bayramlar dileyerek Allah’a emanet ediyorum. Hoşça Kalın.