Takip Et
  • 25 Şubat 2025, Salı 16:50

Sökeliler zehir soluyor

Söke Ovası, yıllar önce bereketiyle anılan, tarımıyla dünyaca ünlü bir bölgeydi. Ancak günümüzde bu eşsiz ovanın kaderi, hava kirliliği, kimyasal ilaç kullanımı ve sanayi atıklarıyla değişti.

Konuyla ilgili olarak Söke'de eşiyle birlikte hayvancılık yapan Turan Cengiz ve Bahtiyar Cengiz fabrikalardaki atıkların ovalara ve hayvanlara ciddi zararlar verdiğini, suların bazen kırmızı bazen mor ve mavi akıp Büyük Menderes Nehri'ne karıştığını ifade ederek, ovada otllattığı hayvanlarının bu sulardan zarar gördüğünü ifade etti. Öte yandan fabrika bacalarından çıkan kötü kokunun havayı kirlettiğini vatandaşların kötü hava solumasına yol açtığını ifade etti. Kuşadası Yörük Türkmen Dernek Başkanı Serkan Ay ise 'Üretici kalmazsa, ülkemiz ne yapacak?' dedi.

"DRONLA İLAÇ ATIMI HAYVANLARI ZEHİRLİYOR"

Bahtiyar Cengiz, eskiden traktörle atılan zirai ilaçların izinin belli olduğunu ancak günümüzde dronlarla yapılan ilaçlamanın kontrolsüz şekilde havaya karışarak tüm canlılara zarar verdiğini ifade etti. "Eskiden tarım ilaçları belirli kurallar çerçevesinde kullanılırdı. Şimdi dronla atılıyor ve rüzgarın etkisiyle ilacın nereye gittiği belli olmuyor. Yol kenarlarında, su kaynaklarında, hatta hayvanların otladığı alanlarda bile kimyasal kalıntılar var. Bu, doğayı ve insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor" dedi.

"HAYVANCILIK BİTME NOKTASINA GELDİ"

Kuşadası Yörük Türkmen Dernek Başkanı Serkan Ay, hayvancılıkla uğraşan kişilerin büyük zorluklar yaşadığını, kimyasal ilaçların hayvanların beslenme alanlarını yok ettiğini belirtti. "Söke’de hayvancılıkla uğraşan neredeyse kimse kalmadı. Tanıdığım tek çoban Turan Cengiz kaldı. İnsanlar artık hayvancılığı bıraktı, çünkü yaşanmaz hale getirdiler. Üretici kalmazsa, ülkemiz ne yapacak?" şeklinde konuştu.

"PİKNİĞE GİDEN BİLE ZEHİRLENEBİLİR"

Serkan Ay, kontrolsüz ilaç kullanımının sadece hayvancılığı değil, insan sağlığını da tehlikeye soktuğunu vurguladı. "Pikniğe giden, doğadan ot toplayan insanlar farkında olmadan zehirli bitkiler tüketiyor. Arap saçı, ebe gömeci, hardal otu, turp gibi doğal bitkiler artık ilaç kalıntılarıyla kaplı. İnsanlar hastanelere doluyor ama kimse bunun sebebini araştırmıyor" dedi.

"YETKİLİLERE SESLENİYORUZ: DENETİM ŞART"

Bahtiyar Cengiz, yetkililere seslenerek, zirai ilaç kullanımının sıkı bir denetim altına alınması gerektiğini belirtti. "Bu ilaçlar ya tamamen yasaklansın ya da herkes kontrollü şekilde, kendi arazisinin dışına çıkmayacak şekilde kullansın. Dronla yapılan kontrolsüz ilaçlamalar doğayı ve canlıları katlediyor. Bu işin şakası yok, tıpkı yıllar önce anız yakmanın yasaklandığı gibi bu konu da acilen ele alınmalı" dedi.

"SANAYİ ATIKLARI SÖKE OVASI'NI ZEHİRLİYOR"

Cengiz ayrıca Söke Organize Sanayi Bölgesi’nden yayılan duman ve atık suların çevreye ciddi zarar verdiğini dile getirdi. "Eskiden Söke’nin havası tertemizdi, şimdi sanayi atıkları ve zehirli dumanlar yüzünden nefes almak bile zorlaştı. Fabrikalar trilyonluk yatırımlar yapıyor ama bir filtre takıp doğayı korumayı unutuyorlar. İnsan sağlığı bu kadar ucuz olmamalı" ifadelerini kullandı.

"ÇİFTÇİ VE HAYVANCI BİRLİKTE ÇÖZÜM ÜRETMELİ"

Bahtiyar Cengiz, bu durumun çiftçileri ve hayvancıları karşı karşıya getirdiğini belirterek, "Biz kimsenin tarlasına izinsiz girmiyoruz ama çiftçiler de yolları, su kanallarını, kamusal alanları ilaçlamamalı. Bu bir katliam. Çiftçiler ve hayvancılar el ele vererek ortak bir çözüm bulmalı" dedi.

Yetkililerin acilen bu durumu incelemesi ve gerekli önlemleri alması gerektiğini belirten Cengiz, "Bu sadece hayvancının değil, doğanın ve insan sağlığının sorunu. Geç olmadan harekete geçilmeli" diyerek sözlerini tamamladı. (SELİME AYDEMİR)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.