Aydın’ın Karpuzlu ilçesi Meriçler Mahallesi’nde sezonda 500 ton kozak çıkarılıyor. Meşakkat isteyen bu işin yevmiyesi ise 750 lira ile bin 500 lira arasında değişiklik gösteriyor.

Yaklaşık 15 yıldır Karpuzlu’nun Meriçler Mahallesinde çam fıstığı işiyle uğraşan Rıdvan Şevik, çam ağaçlarından düşen kozakların işçiliğini anlattı.

Şevik,“Bu iş 3-4 ayda yapılan bir iş. Genel olarak kış sezonunda başlıyor. Önce ilaçlıyoruz. Sonra küçük küçük çıkmaya başlıyor. O attığımız ilaç 3 yıl sonra verime giriyor. 3 yıl sonra sezonu geldiği zaman merdivenler ağaçlara çıkıyoruz. Kozakların dökümünü yapıyoruz” dedi.

ÇAM AĞAÇLARI HANGİ MEVSİMİ SEVER?

Şevik, “Çam ağaçlar Ege havasını sever. Çok aşırı sıcağı sevmez. Serin hava oldu mu iyi oluyor. Biz ağaçlar tımar yapıyoruz aralarını açıyoruz, gübresini atıyoruz. Biraz zor ama gelirimiz bu. İlaçlama yaptıktan sonra 3 yıl içinde sıcak olursa döküm de yapıyor. Gördüğümüzün hepsi kalmıyor ağaçta. Bir kısmı dökülüyor bir kısmı kalıyor” diye konuştu.

“800-900 LİRA ARASINDA DEĞİŞİYOR”

Bu işin çok meşakkatli olduğunu söyleyen Şevik,“İşçiliği çok zor. Şuanda fiyatlar kozak olarak değil de künar olarak bakarsak 800-900 lira arasında diyorlar. Kurtarmıyor aslında. Ama yapıyoruz. Bir yükseliyor bir düşüyor belli olmuyor fiyatlar. Çok meşakkatli bir iş çok zor. Bu bizim sadece gördüğümüz. Biz bu dağlara çıkıyoruz. Kışın yağmur yaş çok zor oluyor. Şuan yevmiyesi bin 500 lira. Ağaca çıkarsan bin 500, yerden toplarsan 750 lira. Her şekilde zorluğu oluyor yani. 100 yıllık ağaç da var, 20 yıllık ağaç da var” diye konuştu.

“KOZALAĞA HİÇBİR ŞEY OLMAZ”

Kozalakların kışın toplamaya başladıklarını belirten Şevik, “Çam ağaçlarının dikimini de yapıyoruz. Yaz ayında sıcaklarda kuruma yapabiliyor. Sulamamız gerekiyor bir yıl. Bakım yaptıktan sonra oluyor. Zaten kozağa hiçbir şey olmaz. Eve koyun evde dursun hiçbir şey olmaz. Kozakları kışın döküyoruz, yazın işliyoruz” dedi.

KOZALAK NASIL İŞLENİR?

Şevik, “Kozalağın işlenme kısmı da meşakkatli. Tek tek topluyoruz. Eve götürüyoruz. Evde 1-2 ay duruyor. Yazın makineyle kaynatıyoruz veya kazanlar var bizde onlarla kaynatıyoruz. Güneşe seriyoruz. Tırmıkla karıştırıyoruz. Açılıyor tek tek elle sıyıyoruz. Şimdi teknoloji gelişti bunu makineyle de yapıyoruz. Ama eski sistem daha da zordu. Künarları kabuk olarak elde ediyoruz. Satışa sunuyoruz. Satış kısmında çok sıkıntı yaşamıyoruz ama fiyatlar değişik oluyor. Fiyatların bin liradan aşağı olmaması lazım” ifadelerini kullandı. (SELİME AYDEMİR)