Takip Et

Düzenlemeler

2024-09-21 13:44:00

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ABD ziyareti öncesi kritik mesajlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'ye gerçekleştireceği ziyaret öncesinde yaptığı açıklamalarla, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda ele alınacak konular ve bölgesel gelişmeler hakkında önemli mesajlar verdi. Erdoğan, özellikle küresel yönetişim mekanizmalarının reform ihtiyacına vurgu yaparak, Filistin meselesi, İsrail’in saldırgan politikaları ve Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekeceğini belirtti. Lübnan'da yaşanan kriz, Suriye ile devam eden temaslar ve ABD Başkanı Joe Biden ile olası bir görüşme de Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.

KÜRESEL YÖNETİŞİMDE REFORM VURGUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacını bir kez daha gündeme getireceğini açıkladı. Erdoğan, “Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğim” dedi. Türkiye'nin bu yöndeki çabalara katkı ve desteğini beyan edeceğini belirten Erdoğan, BM'nin mevcut yapısının artık küresel sorunlara yeterli çözümü sunamadığını vurguladı. BM Genel Kurulu'nun bu yılki temasının “Hiç kimseyi geride bırakmamak” olduğunu hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin bu çerçevede insanlık adına önemli katkılar sunduğunu ifade etti.

GAZZE'DEKİ İNSANLIK DRAMINA DİKKAT ÇEKTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda özellikle Filistin ve Gazze’de yaşanan insani kriz üzerinde duracağını belirtti. Gazze’de İsrail’in uyguladığı politikalara karşı atılacak uluslararası adımların gerekliliğine değinen Erdoğan, “İsrail hükümeti, Gazze’yi bir nevi Nazi imha kampına çevirdi. Yaklaşan kış mevsimiyle birlikte Gazze'de açlık, susuzluk ve temel tıbbi malzeme eksikliği yaşanıyor. Bu durum, insani açıdan giderek daha vahim bir hal alıyor” dedi. Erdoğan, Gazze'deki insani dramın sona erdirilmesi ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması için tüm dünya devletlerine, özellikle Birleşmiş Milletler'e önemli sorumluluklar düştüğünü vurguladı.

Erdoğan, İsrail'in saldırgan politikalarını eleştirirken, “Gazze’deki iki milyondan fazla insan ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlediliyor. İsrail’in bu zulmü sona ermezse bölgede daha büyük bir felaket kaçınılmaz olacaktır” ifadelerini kullandı. İsrail hükümetinin özellikle sivillere yönelik saldırılarına tepki gösteren Erdoğan, “İsrail, devlet gibi değil, terör örgütü gibi hareket ediyor” diyerek sert bir eleştiride bulundu.

İSRAİL’İN LÜBNAN’A YÖNELİK SALDIRILARI VE BÖLGESEL GERİLİM

Erdoğan, İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah güçlerine yönelik devam eden saldırılarına da değindi. Bu saldırıların, İsrail’in bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik geniş çaplı bir planının parçası olduğunu belirtti. Erdoğan, “İsrail, Lübnan’ı ve bölgeyi savaşa sürükleme niyetini her fırsatta ortaya koyuyor. Bu saldırılar, İsrail’in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline yayma çabasının bir parçasıdır” dedi.

Erdoğan, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile yaptığı görüşmeye atıfta bulunarak, Mikati’nin büyük endişeler taşıdığını aktardı. Lübnan’ın İsrail’in saldırıları nedeniyle ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Erdoğan, “Batılı ülkeler, İsrail’in bu canice eylemlerine karşı sessiz kalmamalı ve caydırıcı adımlar atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip tüm ülkeler, İsrail’i durduracak çözümleri acilen bulmalıdır. İnsanlığın kaybedecek bir günü bile kalmadı” ifadelerini kullandı.

SURİYE İLE TEMASLAR DEVAM EDİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile devam eden diplomatik temaslara da değindi. Suriye'deki çatışmaların sona ermesi ve istikrarın sağlanması için Türkiye’nin önemli adımlar atmaya hazır olduğunu belirten Erdoğan, Beşar Esad yönetimi ile görüşme iradelerinin devam ettiğini söyledi. Erdoğan, “Suriye’deki gerilimin sona ermesi ve Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Artık iki ülke olarak bu birlikteliği sağlamalıyız” dedi.

Milyonlarca Suriyeli mültecinin vatanlarına dönmeyi beklediğini belirten Erdoğan, Suriye’de kalıcı bir çözüm için muhaliflerle Şam yönetimi arasındaki çatışmasızlık ortamının korunması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, Suriye’nin geleceği için Türkiye’nin diyalog kapılarını açık tuttuğunu söyledi ve “Biz hazırız, şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz” dedi.

ABD BAŞKANI BİDEN İLE OLASI GÖRÜŞME

Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden ile BM Genel Kurulu sırasında olası bir ikili görüşme yapılıp yapılmayacağı konusunda ise kesin bir bilgi olmadığını belirtti. Erdoğan, “Şu an için Biden ile planlanmış bir görüşmemiz yok. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz” dedi. Ağustos ayında Biden ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesini hatırlatan Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda gerçekleşebilecek sürpriz görüşmelerin olabileceğine işaret etti.

Erdoğan, ABD’deki temaslarının yoğun geçeceğini belirterek, Gazze ve Filistin başta olmak üzere tüm çatışma bölgelerinde yaşanan insanlık dramlarına dikkat çekeceklerini söyledi. “Orada liderlerle görüşüp Filistin topraklarında akan kanı durdurmak için neler yapılabileceğini değerlendireceğiz. Çünkü insanlar, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ölüyor. Rakamlar 45 binin üzerine çıktı” ifadelerini kullandı.

AMERİKALI YETKİLİLER VE İŞ DÜNYASIYLA GÖRÜŞMELER

Erdoğan, ABD ziyareti sırasında Türk-Amerikan toplumuyla da bir araya geleceğini belirterek, “Amerika’da yaşayan vatandaşlarımızla buluşacağız. Ayrıca Amerikan iş dünyasının temsilcileri ve düşünce kuruluşlarıyla da temaslarımız olacak” dedi. Erdoğan, bu temasların Türkiye’nin ekonomik ve ticari ilişkilerini güçlendirmek adına önemli olduğunu ifade etti.

ERDOĞAN’DAN KÜRESEL VE BÖLGESEL MESELELERE VURGU

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti öncesi yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin hem küresel yönetişim reformu hem de bölgesel krizlere çözüm bulunması konusundaki kararlılığını ortaya koydu. Gazze, Lübnan ve Suriye’deki krizlerin sona erdirilmesi için uluslararası topluma sorumluluk çağrısında bulunan Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda bu konuları gündeme getireceğini belirtti. ABD Başkanı Biden ile olası bir görüşmenin yanı sıra, Erdoğan’ın BM marjında yapacağı temaslar, Türkiye’nin dış politikasında önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. (ERDAL AYDIN)