Aydın’ın Efeler ilçesinde kurduğu bir buçuk dönüm serada domates üreten Derya Haykır, 15 Aralık’ta hasada başlayacaklarını ve 25 ile 30 ton ürün beklediklerini ifade etti.
Efeler Tarım ve Orman İlçe Müdürü Mehmet Esen ve ekibinin öneri ve desteği ile Baltaköy Mahallesi’nde sera üretimine 2 yıl önce başladığını söyleyen kadın girişimci Derya Haykır, özellikle gençlerin tarıma yönelmesini istedi. Başta annesi Ümran Haykır ile Tarım İlçe Müdürlüğü ekipleri ve tarım danışmanı Aydın Özdemir’e destekleri için teşekkür eden Haykır, üretimin önemine vurgu yaptı.
“DİKİMİ 5 EYLÜL’DE GERÇEKLEŞTİRDİK”
Aynı zamanda kendisinin de Ziraat Mühendisi olduğunu belirten Derya Haykır, “Bu serayı kuralı 2 yıl oldu. Bir buçuk dönüm kapalı sera alanımız mevcut. Görüyorum ki ülkemizde bu tarz yapılanmanın yetersizliği var. Özellikle gençlerin kırsala çekilmesi hususunu çok önemsiyorum. Bu nedenle örnek bir kadın çiftçi olmak adına bu serayı kurdum. Seramızı kurarken Ziraat Bankası'nın genç çiftçi kredisinden de yararlanmıştım ve bunun yanı sıra öz sermayem de vardı. Bu bir buçuk dönüm seramızda şuan toplam 3 bin 200 adet alberty cinsi domatesimiz mevcut. Dikimi 5 Eylül günü gerçekleştirdik, hasat ise Aralık ortası gibi başlayacak. Buradan da geçen yıl edindiğim deneyimle birlikte dönümde 20 ton, toplamda 25 ila 30 ton arası verim bekliyoruz” dedi.
“MİLLİ EKONOMİNİN TEMELİ TARIMDIR”
Ülke kalkınmasının yolunun üretimden geçtiğini vurgulayan genç girişimci Haykır, “Bu şekilde üretim yapmak isteyenler hiç çekinmeden, korkmadan işe girsinler. Çünkü milli ekonominin temeli tarımdır. Ben buna çok inanıyorum. Özellikle meslektaşım olan arkadaşlarımın bu işe yatırım yapmasını isterim. İlk etapta belki güzel gelir elde edemeyebilirler ama ileriki dönemde güzel dönüşü ve kazançları olacaktır. Benim bu konuda en önemli destekçim annem ve tarım danışmanımız Aydın Özdemir, çok büyük destekler. Örnek çiftçim ise Coşkun Yüksel, ona da çok teşekkür ediyorum. Fakat Efeler Tarım İlçe Müdürümüz Mehmet Esen ve ekibi seramızın kurulum aşamasındaki fikirle gittiğim andan itibaren çok büyük destek oldular ve her zaman yanımdaydılar. Bugüne kadar elleri üzerimizden hiç eksik olmadı. Hala kendileri kontrole geliyorlar, çünkü kendisi sürekli sahada ve çiftçinin yanında. Bana da çok büyük yardımcı oluyorlar” ifadelerine yer verdi.
“TOPRAKLA UĞRAŞMAK İNSANA AYRICA BİR ENERJİ VERİYOR”
Genç kadın çiftçi Derya Haykır'ın annesi Ümran Haykır, emekli olduktan sonra kızına destek olmak adına birlikte çalıştıklarını belirtti. Anne Haykır, “Bu bir ekip işi ve ekibimizle burada üretim yapıyoruz. Şuana kadar olumsuzluk yaşamadık. Biraz meşakkatli bir iş ama tarımla ve toprakla uğraşmak insana ayrıca bir enerji veriyor. Ben, üretim yaptığımız için çok mutluyum” diye konuştu.
“MİKROORGANİZMA UYGULAMALARI YAPIYORUZ”
Tarım danışmanı Aydın Özdemir, bitki üretiminde bakteri ve zararlı ile mücadelenin önemli olduğunu kaydetti. Özdemir, “Çiftçilerimizi ürün çeşidi seçiminden itibaren yönlendirme yapıyoruz. Kapalı alanda üretim yapmanın zorlukları karşısında onlara bilgi ve tecrübelerimizi aktarıyoruz ve ara ara burada kontrollerimizi gerçekleştiriyoruz. Bitki besleme konusunda topraklarımız oldukça ciddi bir sorun içerisinde, biz de onu mümkün oldukça biyolojik yöntemlerle yürütmeye çalışıyoruz. O nedenle biyolojik yöntemleri uyguluyoruz seramızda. Özellikle son 5-10 yıldır güncel olan mikroorganizma uygulamaları yapıyoruz. Bakterilerle birlikte işe başlıyoruz, çünkü bu topraklarımızda çok eksik olan durum olduğu için bakterilerimizi toprağa aşılama yapıyoruz. Bu uygulama tek seferde yapılıyor ve buradaki amaç, kimyasal gübreleri, ilaçları en aza indirmek. Hastalıkları da kimyasal kullanmadan en az sorunla üretim yapmaya çalışıyoruz. Derya hanımın bu sırasında mevsim şartlarına göre ürün gelişimi oldukça çok iyi durumda. Çiçeklenme istediğimiz seviyede ve döllemeyi arı ile yapıyoruz. Arılar yaklaşık bir aydır burada çalışıyor. Zaten arının olduğu yerde kimyasal gübre ve ilaç kullanılamaz. Kullanılan ilaçlar ve gübreler seçilerek uygulanıyor. Bu da tüketici açısından en önemli faktör, çünkü burada sağlıklı bir üretim yapılmakta. Bu hem insan sağlığı hem de toprak sağlığı açısından çok önemli. Kimyasal kullanıldığında hem topraktaki bakterileri hem de arılar yok olmuş olur. O nedenle biyolojik yöntemlerle üretimimizi tamamlayacağız” sözlerine yer verdi. (ERDAL AYDIN)