Takip Et
  • 13 Mart 2013, Çarşamba 16:16

“Böbrek yetmezliği yıllar içinde artış gösteriyor”

Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay, Tabip Odası Bilim Kurulu Koordinatörü Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Prof. Dr. Pınar Okyay’ın da katıldığı basın toplantısında ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Yeniçerioğlu konuşma yaptı.

Aydın Tabip Odası Bilim Kurulu, oda binasında Dünya Böbrek Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.

(FOTO GALERİ İÇİN FOTOĞRAFA TIKLAYIN)

Aydın Tabip Odası Başkanı Eralp Atay, Tabip Odası Bilim Kurulu Koordinatörü Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Uygulama ve Araştırma Hastanesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Prof. Dr. Pınar Okyay’ın da katıldığı basın toplantısında ADÜ Uygulama ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Yeniçerioğlu konuşma yaptı.


Prof. Dr. Yeniçerioğlu, kronik böbrek hastalığının dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir halk sorunu olduğunu belirterek “Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılmış kapsamlı bir çalışmaya göre ülkemizde her 6–7 erişkinden 1’inde erken evreleri de kapsayan kronik böbrek hastası olduğu saptanmıştır. Yine dernek verilerine göre son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavileri veya böbrek nakli ile izlenen hastaların sayısı 50 bini aşmıştır. Ne yazık ki böbrek yetmezliği sıklığı yıllar içinde artış gösteriyor. Şeker hastalığı, hipertansiyon, obezite ve sedanter yaşam bu duruma neden oluyor” dedi.


Hipertansiyon, şeker hastalığı, aşırı kilo, sigara içimi ve ailede böbrek hastalıklarının varlığının böbrek hastalığının gelişimi için risk oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Yeniçerioğlu, “Böbrek hastalığı sinsi seyirli olması nedeniyle çoğunlukla son döneme kadar bulgu vermez. Gece idrara çıkma, kanlı idrar yapma, idrarda köpürme ile hipertansiyon böbrek hastalığının ilk bulguları olabilir” ifadelerini kullandı.


Aydın’da 700 ile 900 arasında böbrek hastası olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yeniçerioğlu, 2011 yılı içinde 3 bine yakın böbrek nakli gerçekleştirildiğini söyledi.


“AKUT BÖBREK HASARI TAMAMAMEN İYİLEŞTİRİLEBİLİRKEN
SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİĞİNE DE DÖNÜŞEBİLİR”
Prof. Dr. Yeniçerioğlu, Dünya Böbrek Günü’nde her yıl bir ana temanın üzerinde yoğunlaşıldığını kaydederek bu yılın ana temasının ‘Yaşam için böbreklerimiz: Böbreklere saldırıyı durdurun’ sloganıyla Akut Böbrek hasarının olduğunu söyledi.


Prof Dr. Yeniçerioğlu, “Böbrek kan akımını azaltan, idrar akışını engelleyen ve direkt olarak böbrek dokusuna zarar veren maddeler akut böbrek hasarına neden olabilir. Akut böbrek hasarı olarak tanımlanan bu klinik tablo, bazen tamamen iyileştirilebilirken bazen de son dönem böbrek yetmezliğine kadar ilerleyebilir. Aslında böbreklerimize neyin zarar verdiğini bilir ve dikkatli olursak böbrek sağlığımızı korumak da kolay olur” diyerek dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu.


Kronik böbrek hastalığının, kan basıncı ölçümü, idrar tetkiki ve serum kreatinin düzeyi incelenmesi gibi basit ve ucuz testlerle erken saptandığında önlenebileceğini veya geciktirilebileceğini ifade eden Yeniçerioğlu, kan basıncı ve kan şekerinin düzenli olarak ölçülmesi gerektiği konusunda vatandaşları uyardı.


Yeniçerioğlu, hava koşullarına göre değişmekle birlikte günde 1 buçuk veya 2 litre su içilmesi gerektiğine de dikkat çekerek “Az su içmek kadar çok su içmek de zararlıdır. Ayrıca Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği verilerine göre Türk halkı günde yaklaşık 18 gram tuz tüketiyor. Ancak vücudun asıl ihtiyacı olan tuz miktarı 5–6 gramdır. Bu orana dikkat edilmediği takdirde böbrek hasarına neden olabilir. Devlet politikası da hazır gıdalardaki tuz oranını azalması yönünde olmalı. Öte yandan sigadan uzak durulması ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. (FATMA TEKİN/HEDEF AJANS)

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir.